AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hakikaten yasaya baktığımız zaman, gerçekten içler acısı bir durum ve hakikaten hiçbir şekilde ne demokrasiyle ne de şu anki Anayasa ve yasa çerçevesinde ve özellikle uluslararası yasalara hiçbir şekilde uygun bir durum söz konusu değil ve hepsini ayrı ayrı bir çerçevede değerlendirdiğimizde hakikaten tamamen aykırı bir durum söz konusudur.

Sayın milletvekillerimiz, hepsi çok güzel açıkladılar. Biz de ayrı ayrı hepsinin görüşlerine aynen katılıyoruz. Hakikaten şu an burada yaşadığımız ve şu an burada yaptıklarımız gerçekten bize yönelik bir demokrasi sınavı adı altında, bizzat kendi görüşüm bu yönde, bir demokrasi sınavı yaşıyoruz yani şu an burada. 15 Temmuzdan sonra Sayın Cumhurbaşkanının alanlara çıkıp ve tüm halkın alanlara çıkarak demokrasi yönünde, millî iradelerini ve iradelerine yönelik o yönde kullanmaları hakikaten sadece batıya yönelik bir demokrasi anlayışının olmaması gerektiğini bu batıya yönelik demokrasi anlayışının da aynı çerçevede ve aynı özgürlükler çerçevesinde, hukuk çerçevesinde, eğer gerçekten bir hukuk devleti isek bu hukuk devletinin doğu ve güneydoğu illerimize yönelik gelmesi gerektiğini bir kez daha burada vurgulamak istiyoruz.

Burada hakikaten millî iradeye yönelik bir vurgu yapılmak isteniliyor. Bu maddeler geçerse gerçekten bir siyasi darbe niteliğini taşıyan maddeler de ayrıca görülmektedir. Yani bizler gerçekten, vekil arkadaşlarımızın da belirtmiş olduğu gibi, 1999'dan yılından beri güneydoğu ve doğu bölgelerimizde farklı belediyelerimiz ve il ve ilçelerde belediyeler HDP'li belediyelerimiz bulunmaktadır. Ve bunu da biz biliyoruz yani. Sırf o farklı görüşü kabul etmemek için tekçi bir zihniyetle maalesef, devletimiz yürütülmek istediği için hakikaten farklı durumlar söz konusu oldu ve yıllarca mesela, bölgenin belediyelerine gönderilen müfettişler belediyelerden çıkmadılar. Bir hukukçu olarak, bir avukat olarak bizzat kendim de şahit oldum ve tanık oldum bu tür durumlara. Oraya bu müfettişlerin gönderilme amaçlarından bir tanesi de sırf oradaki belediye başkanının ve belediye meclis üyelerinin örgütle bağlantılarının olup olmamasına ve oradaki para akışının onlara gönderilip gönderilmemesine yönelikti ve çıkan raporlar sonucu hakikaten hiçbir şekilde ne bir belediye başkanımızın ne de orada çalışan belediye meclis üyelerimizin örgütle bir bağlantılarının olmadığı ve tamamen o paraların olumlu bir şekilde ve hatta diğer batı belediyelerine göre de çok daha kanunlara göre ve belediyenin işleyişlerine göre işlerini yürütmüşlerdir.

Özellikle, hakikaten bu maddelerin bir an evvel geri alınması gerektiği ve Komisyondan geçmemesi gerektiğini de bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Yani bu durum eğer gerçekleşirse ve bu maddeler bu Komisyondan geçerse Türkiye'nin bir yasa devleti olmaktan çıkarılması istendiğini bir kez daha görmüş oluruz ve bu hakikaten halkın iradesine ayrı bir darbe olur. Eğer biz dersek gerçekten darbelere karşıyız ve halkın iradesine yönelik bir darbe gerçekleştiği zaman nasıl ki meydanlara çıkıp karşı çıkıyorsak, nasıl ki bunun demokrasiye aykırı olarak görüyorsak ve antidemokratik bir çerçeveye alıyorsak bu şekilde de bu maddeleri geçirmeyerek, geçmeyecekse şu an buradaki tüm oyların tamamen demokrasiden taraf bir oylama olacağı ve geçmemesi yönünde de biz de bu şekilde fikirlerimizi beyan etmek istiyoruz.