KOMİSYON KONUŞMASI

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; 15 Temmuzda bu ülkede bir darbe gerçekleşti. Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı darbesiydi, başarılı olamadı. Eğer başarılı olsaydı ülkede sıkıyönetim ilan edilecekti, arkadan olağanüstü hâl ilan edilecekti, olağanüstü hâlle birlikte de kanun hükmünde kararnamelerle temel hak ve özgürlüklerin tamamı ortadan kaldırılacaktı. Bunların hepsi olacak şeylerdi. Dediğim gibi, neyse ki darbe başarıya ulaşmadı, bu olmadı.

İktidarın başarıya ulaşmayan bir darbe sonrasında yapacağı en önemli şey, şüphesiz ki demokrasiye dört elle sarılmak ve darbe koşullarını hatırlatacak hiçbir kanuna, yasal düzenlemeye yer vermemekti ama düşündüğümüz gibi olmadı. İktidarınız darbe sonrası olağanüstü hâl ilan etti, kanun hükmündeki kararnamelerle ülkeyi idare etmeye çalışıyor. Tabii ki bu arada temel hak ve özgürlük alanlarında da kısıtlamalar gündemde.

Şimdi, tabii, temel hak ve özgürlüklerin bu kadar kısıtlandığı bir dönemde bir özgürlük alanının genişletilmesi anlamında vakıflara yayın lisansı hakkının verilmesi bence önemli. Yani nerede bir temel hak ve özgürlük alanı genişletiliyorsa, biz HDP olarak mutlaka orada oluruz, orada taraf tutarız. O anlamda, biraz sonra yapılacak oylamada, şüphesiz ki iktidar olarak çoğunluğunuz var, bu yasayı çıkaracaksınız, bizim oylarımızın bir anlamı, bir değeri yok ama öyle bile olsa hak ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında bu yasaya "evet" diyeceğim. Ancak kanuni yasayı getirirken neden vakıflara verildiğiyle ilgili insanı tatmin edecek bir açıklama, bir değerlendirme yok, bir cümleyle geçiştirilmiş. Şüphesiz ki bu ülkede pek çok vakıf var. Demokrasinin gelişmesine, kökleşmesine hizmet edecek, hak ve özgürlüklerin gelişmesine hizmet edecek, bu alanda çalışmalar ve faaliyetler yürüten, önemli ve değerli çalışmalar yapan vakıflar var.

Bu özgürlük alanının genişlemesiyle birlikte, şüphesiz ki bu vakıflar da bu yayın lisans hakkından yararlanarak bir televizyon kurma, orada demokrasinin geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yapma hakkına sahip olacaklar ama diğer muhalefet milletvekili arkadaşların da belirttiği gibi ben de aynı şeyi belirtmek istiyorum. Tabii ki pek çok vakıf var dediğim gibi, bu yasanın çıkmasından sonra, televizyon kurabilecek ekonomik güçte olan vakıflar var, bunları biliyoruz. Bu vakıflardan bazılarının televizyon açması durumunda verilecek reklam gelirleriyle kendilerini belki yüzyıl, iki yüzyıl idare edebilecek bir ekonomik kaynağa sahip olacaklarını hepimiz göreceğiz. Biz bunu biliyoruz. Bazı arkadaşlar "Kafamız karışık." dedi, hiç kafamız karışık değil. Yani vakıflara verilecek bu yayın hakkıyla bazı vakıfların ekonomik olarak kendilerine finanse etme durumu gerçekleşecektir. Ama böyle olmasına rağmen, bunu net olarak, açık olarak bilmemize rağmen yine de bir özgürlük alanının genişletilmesi anlamında ben bu kanuna "evet" diyeceğimizi belirtmek istiyorum.

Teşekkür ederim.