KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım; Türkiye Cumhuriyeti devleti uluslararası anlaşmalar, Anayasa ve yasalarla kurulmuş hukuk devletidir, böyle kurulmuş ve bütün işlemlerini bu kurallara göre yapar, yasaları da bu kurallara göre yapar. Elbette sürekli söylediğimiz cümle var; ülkeyi seçilmişler yönetiyor, seçilmiş çoğunluk karar veriyor, yasayı da onlar yapıyor. Bu konuyla ilgili hiçbir itiraz yok, olamaz zaten fakat bunları da belli kurallar çerçevesinde yapacağız. Çok açık, çok net, arkadaşlar Anayasa'nın 165'inci maddesi dediler, ben okumak istiyorum bu maddeyi: "Sermayenin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıkların Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir." Yani, şimdi bu fonun sermayesi, varlığı, tamamı devlete ait olacak, millete ait olacak ama bunu denetlemeyeceksiniz, getirmiş olduğunuz teklifin 6'ncı maddesinde açıkça söylüyorsunuz: Kurulacak bir şirket var, "...Türkiye Varlık Fonu ve bu madde çerçevesinde kurulacak veya pay sahibi olunacak diğer şirket ve fonlar..." O kadar genişletiyorsunuz ki. Yani, bu şirket, Türkiye Varlık Fonu ve bütün bunlarla ilgili fonların bu madde kapsamında denetimi Sayıştay Kanunu'na tabi değildir. Kim denetleyecek? Bağımsız denetim. Nedir bu bağımsız denetim, nasıl olacak? Bunların hepsi havada.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; gerçekten bu yaptığımız iş -yani niyet olarak hiçbir zaman niyet sorgulaması yapmıyoruz- milletten bir şeyleri kaçırmaktır. Kim yapıyor bunu? Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti yapıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti daha önce kurulan değişik fonların ülkenin başına neler açtığını gördü ve iktidara gelir gelmez bu fonları ortadan kaldırdı. Şimdi dönüyoruz, aynı şeyi yapıyoruz.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, -iktidar partisi milletvekillerine özellikle söylüyorum- kızıyorsunuz, sinirleniyorsunuz ama geçmişte yanlış diye söylediğiniz ne varsa hepsini yeniden, yeniden yapıyorsunuz. Üstelik de nerede yapıyorsunuz? Türkiye demokrasisinin çok büyük bir badireyi atlattığı bugünlerde yapıyorsunuz. Onlar yanlıştı, çok büyük bedeller ödendi, oradaki zararların tamamının şeyini millet ödedi. Şimdi aynı şeyi geliyorsunuz burada yapıyorsunuz yani biz yaparsak iyi olur mu diyorsunuz? Bu tabii Anayasa Mahkemesine gidecek, tekrar tekrar bozulacak ve o zaman da şöyle bir bahane kimse ortaya çıkarmasın: Biz böyle bir şey kurduk, ülke ekonomisini uçuracaktık. Ee? CHP zihniyeti yine geldi, Anayasa Mahkemesine götürdü, zaten her şeyi Anayasa Mahkemesine götürüyor demeyin. Şimdiden söylüyoruz, bu yaptığınız iş yanlış bir iştir. Arkadaşlarımız ifade ettiler, böyle bir fon kurulacaksa -ki dünyanın değişik ülkelerinde kuruluyor- niçin kurulduğu da çok belli. Ellerinde birtakım varlıklar var, belki de gelecek kuşaklar şimdiden heba olmasın, onlar için kuruyorlar, fazlalıklar var, onları yönetim için kuruyorlar. Siz niçin kuruyorsunuz? Hangi varlıkları, ne fazlalıkları var, nedir? Bunları, bir defa gerekçeyi bir anlatın yani bu gerekçeyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna çıkılmaz, anlatın. Bu Anayasa'ya aykırıdır. Niye böyle Anayasa'ya aykırı bir şey yapıyorsunuz? Dünyanın değişik bölgelerinde, ülkelerinde böyle fonlar kuruldu. Bu fonlar hangi çerçevede kuruldu, nasıl kuruldu, onlara lütfen bir bakın.

Dolayısıyla, bu usul tartışmasını yapıyoruz. Önce bunun Anayasa'ya aykırı olup olmadığına bir karar verilmesi gerekiyor, incelenmesi gerekiyor. Daha içeriğine girmeden bunu çekin ve gerçekten Anayasa'ya uygunluğuyla ilgili Anayasa'ya uygun olup olmadığına bakın, uygun değilse uygun hâle getirin, olmuyorsa bütünüyle çekin.

Saygılarımla.