KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, özellikle bu yatırımlarla ilgili, işte, taş ocakları, mıcır ocakları, RES'lerle ilgili, HES'lerle ilgili o kadar masum, o kadar naif açıklamalarda bulundunuz ki yani söyleyecek bir söz kalmadı ama keşke her şey sizin söylediğiniz gibi naiflikte olmuş olsa. Bir defa şunu söylemek gerekir: Prensip olarak ne taş ocağına karşıyız, ne madene ocağına, ne RES'lere. ne HES'lere ne de birinci köprüye, ikinci köprüye, üçüncü köprüye, şuna buna. Sorunumuz şu: Eğer duble yol yapılacaksa, otoyol yapılacaksa taş ocağına ihtiyaç var, mıcır ocağına ihtiyaç var, sorun yok. eğer Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı varsa rüzgâr güllerine ihtiyaç var, HES'e de ihtiyaç var, tamam, buna hiçbir itirazımız yok ama adam geliyor, Ankara'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından görmediği, bilmediği, hayatında da belki görmeyeceği yerlerle ilgili lisansı alıyor, cebine koyuyor, ondan sonra da Ankara'da kimi insanlara almış olduğu bu lisansı kara gözlüklü, James Bond çantalı -içi para dolu- adamlara lisansı satıyor. Şimdi, geldik, taş ocakları, mıcır ocakları, maden ocakları, rüzgâr gülleri ve HES'lerin yapıldığı yerleri görse insanların için gerçekten kan ağlıyor. Şimdi, İzmir'in yarım ada bölgesi; Urla, Çeşme, Seferihisar, Karaburun. Belki Ege Bölgesi'nin -o çıkıntılı olan yeri- en güzel yerleri. Arkadaşlar, gelin, görün ya; taş ocaklarından, mıcır ocaklarından, rüzgâr güllerinde geçilmiyor. Biz bunlara karşı değiliz, bunların doğru yerlere ve doğru projelerle yapılmasından yanayız, itirazımız budur. Şimdi, bu düzenlemeyle beraber, bu insanların artık yargıya gidip de mahkemelerde dava açıp da çevre katliamını durdurmalarının önüne geçiliyor. Bizim itiraz ettiğimiz, karşı çıktığımız bu yanlış projelerdir ve yanlış lisans vermelerdir. Yoksa, niye taş ocakları yapılması, niye mıcır ocakları yapılmasın, rüzgâr gülleri yapılmasın, HES yapılmasın? Ama bunların doğru yerlerde, doğru projelerle yapılmasından yanayız, itirazımız bunadır.

Teşekkür ediyorum.