KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben biraz havadan sudan, kuştan böcekten konuştuğum için Sayın Bakanım ciddiye almadı ve bir cevap vermedi.

Bakın, değerli arkadaşlar, yıllar önce benim memlekette evimin önüne bir fabrika yapıldı. Gürültüsünden ve dumanından bütün bölge rahatsız oldu. İşte, bir mücadele... Değişsin, en azından izolasyonu, sesi falan ortadan kalksın diye girişimlerde bulunduk. Belediye Başkanı dedi ki bana: "Ya, Mehmet, sen okumuş adamsın. Evinin önüne fabrika kuruldu. Ne diyorsun?" Ruhsatsızdı, sonra da bir buçuk sene sonra ruhsat konusunda ona kolaylık sağladı ve bölgenin sanayi bölgesi falan ilan edilmesi için gerekli olan belgeleri falan da hazırlamadan ruhsat verdi, ondan yargılandı, ceza aldılar falan.

Şimdi, Sayın Bakanım, şu anda başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere her taraftan, bu özellikle HES ve maden yatırımlarına karşı çevre mücadelesi veren insanlar bizi arıyor ve bu maddenin ne anlama geldiğini soruyorlar.

Şimdi, çok güzel şeyler anlattınız ve anlattıklarınızın hemen hemen tamamına katılıyorum. Yani, bu ülke... Nüfusumuz artıyor, insanımız dünya standartlarında refah istiyor, bunun için iş alanlarına ihtiyaç var. Dünya nereye gidiyorsa biz de bunlara ayak uydurmalıyız falan yani ama "Bunlar tercihtir." böyle şeyler söylediniz, "Değer üretmeliyiz ülkede." dediniz. Elimizdeki mevcut değerlerden söz ediyoruz Sayın Bakanım, şaka falan yapmıyoruz, sizi meşgul etmek için, buradaki arkadaşlara fantezi falan değil. Gerçekten, orada atalarımızdan devraldığımız, binlerce seneden beri gelen ve bizden sonrakilere bırakmak zorunda olduğumuz bir miras var, zenginlik var, hazır zenginlik var yani. Bunu hiçbir şekilde üretemezsiniz. O vadileri yıktıktan sonra binbir türlü teşvik de verseniz, rüşvet de verseniz, şey de yapsanız onları yeniden yapmanız mümkün değil Sayın Bakan.

Şimdiye kadar şahidiz, biliyoruz, devlet bu konuyla ilgilenmedi, çok rahat davrandı ve bütünüyle hiçbir tedbir almadan o yolları yakıp yıkan HES ve maden firmalarının yanında durdu; bunları gördük. Bir tek mahkemeler vardı, bilirkişiler vardı, onlara da müdahale edildi, bilirkişi sistemi değişti, çevre korunmasıyla ilgili diğer kurumlara müdahale edildi, şu yapıldı, bu yapıldı. Buna rağmen, bakın, o bölgenin insanı isyan falan etmedi, bir problem çıkarmadı, hukuki mücadelelerde bulunuyor. Şimdi, siz bu yatırımlardan dolayı -HES ve madenleri özellikle kastediyorum- hızlandırmak, kolaylaştırmak amacıyla yasal ve idari süreçleri düzenleme yetkisi, izin, tahsis, ruhsat, lisans ve kolaylık... Buradan ne anlayacağız Sayın Bakanım? Bu HES'lerle ilgili ve madenlerle ilgili, bölgede ÇED raporlarıyla ilgili bir şey mi yapacaksınız yani? Bunu açık söyleyin. Hani, dediniz ya: "Ne yapıyorsak, biz millete anlatacağız." Anlatın lütfen millete.