ALTAN TAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; bu bölüm çok iyi bildiğim bir konu yani belediye başkan yardımcılığı da yaptım otuz iki sene evvel, inşaat müteahhidiyim, mühendisim, dün de söyledim, çok iyi bildiğim bir konu ve aynen sayın milletvekiline katılıyorum, o uzmanı olmadan söyledi ama çok doğru söyledi. 5 sefer, 10 sefer okudum, bu sabah bir daha okuyorum -benim annem Türk, ana dilim de Türkçe, hani sonradan öğrensem belki anlayamadım, öğrenemedim diyeceğim- fakat anlayamadım ne diyor, anlayamadım. Yani sayın bürokratlardan da özür dilerim.

Şimdi mevzu şu: İmar planları yapılıyor. Bu imar planlarında doğal olarak toplumun yararına yol, meydan, park, otopark, okul, hastane, postane, resmî kurum yeri bunların konulması lazım. Sayın Özal döneminde bunlara bir düzenleme getirildi Düzenleme Ortaklık Payı diye, önce yüzde 30, 33, sonra yüzde 40'a çıktı. Bu ihtiyaçlar yüzde 40 olarak vatandaştan alınıyor. Şimdi, bunların içine girenler ne? Şu anda tekrar açtım, yani bilgilerimi tazeledim acaba son bir değişiklik var mı diye, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullar var, yollar var, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil sahalar, ibadet yerleri, karakollar, pazar yerleri ve toplu taşıma yerleri, bunlar yüzde 40'ın içinde. Peki yüzde 40'ın içinde olmayan yerler ne? Diyelim ki hastane, sağlık ocağı, resmî kurum denilen yani tapu binası yapılır, hükûmet konağı yapılır, başka bir şey yapılır, bunlar bu yüzde 40'ın içinde yok. Değerli arkadaşlar çok basit bu iş; ya bunları da yüzde 40'ın içine alacaksınız yani bu imar planları yapılırken bütün bu ihtiyaçlar ne kadar varsa artıracaksınız, bunları da yüzde 40'ın içine sokacaksınız, yüzde 40 yetmiyorsa, yüzde 45 yapacaksınız, o da ayrı bir tartışma konusudur. Ama bizim esas konumuz, yapılan imar planları var, yapılmış. Vatandaşın mülkü hastane yeri diye, resmî kurum yeri diye yazılmış ve beş yıl geçmiş. Beş yıl boyunca ne hastane yapılmış ne sağlık ocağı yapılmış ne de hükûmet konağı yapılmış. Vatandaş diyor ki eğer bunu sağlık ocağı, hastane, hükûmet konağı, postane yapacaksan al yap, yap, benim paramı ver. Yapmıyor, beş yıl boyunca yapmıyor. Beş yıl bitti. Peki, beş yıl bittikten sonra vatandaş dese ki benim mülkümü geri ver, üzerindeki şerhi kaldır. Bundan daha meşru bir şey var mı? Şimdi bu madde ne diyor? Bu maddede benim işte anlayamadığım o, beş yıl bittikten sonra ne oluyor? Vatandaşa bunu iade ediyor musunuz? Tamam, biz yapamadık, al kardeşim, malını... Bunu ben anlayamadım. Ama yok işte çok net bir ifade. Hatta, daha sonra diyor ki "Bu madde yürürlüğe girdikten sonra on yıl başlar." diyor. 29'uncu maddede de öyle, onun devamı var. Şimdi, bazı vatandaşlar var on senedir bekliyor yani on yıldır. Mesela, Diyarbakır'da bir parsel var 250 dönüm hastane yeri olarak ayrılmış, 250 dönüm. Hastaneler başka yere yapılıyor -keşke Sağlık Bakanı burada olsaydı, ben dün sordum Diyarbakır Hastanesiyle ilgili de bir soru sordum- o 250 dönüm vatandaşın hastane yeri hâlâ öyle duruyor, belediye de bunun imarını değiştirmiyor. Şehrin göbeğinde on yıldır. Çok açık ve seçik şunu söylüyoruz, çok açık ve seçik yani sadece eleştirme değil. Çözüm: Beş yıl sonunda eğer bu işlem olmamışsa vatandaşın mülkü serbest bırakılsın, bu da çok açık yazılsın, bir cümleyle olsun yazılsın. Yani, beş yılın sonunda... Bizim değişiklik önergemiz var. Muhalefetin her önergesini reddediyorsunuz, lütfen siz yazın, deyin ki AK PARTİ önergesi olarak "Beş yılın sonunda eğer bir uygulama yapılmamışsa vatandaşın mülkü serbest bırakılır, belediye ona yeni bir imar verir." Biz "evet" diyelim buna, siz yazın, biz "evet" diyelim.

İkinci çözüm bundan sonraki uygulamalar için: Yine ihtiyaç duyacaksa, yani bu tip resmî kurumlar için, bunları İmar Kanunu'nda bir değişiklikle Düzenleme Ortaklık Payının içine koyalım ve bitirelim.

Teşekkür ederim.