KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Öncelikle çok teşekkür ediyorum sunum için.

Bu arada sunumunuz içerisinde bana bir soru yöneltmiştiniz. Ben Gazi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlıktan 1991 yılında mezun oldum, 2011 yılında devlette aktif çalıştım. Yirmi yıllık çalışma hayatım boyunca Millî Eğitim Bakanlığının uygulamalarındaki en azından istismarla ilgili olarak birçok aksak tarafını biliyorum. Ve dediğiniz gibi, rehber öğretmenlik dışında herhangi bir resmî kuruma atanma şansımız yoktu.

Yalnız, bir konuda bilgi vermek istiyorum, onu da atlamayayım artık, haksızlık olur, aile danışmanlığı eğitim alanlar ASDEP projesinde şu anda her ne kadar sözleşmeli de olsa işe alınmaya başladılar. Ama, daha vahim bir durum var. Devlet kurumları değil, özel kurumlarda çalışabilmeleri için alan dışı felsefe eğitim almış arkadaşları, psikoloji eğitimi almamış arkadaşları kısa süre kurs verip PDR uzmanı olarak atama durumu var Millî Eğitim Bakanlığının. Kabul edersiniz ki işi ehline vermek lazım. Bir konunun uzmanıysanız o işi en iyi çözebilecek yeterliliğe sahipsiniz ve çalışacağınız alanların alan ihlalinin olmaması gerekiyor. Bu, çocuklarımız için çok önemli. Nasıl yaklaşacağını bilmek zorunda, psikolojiyi bilmek durumunda, danışmanlık eğitimleri almış durumda. Maalesef orada bir sorun var, bu sorunun da çözülmesi gerekiyor.

Yine, verdiğiniz eğitimleri ben dinledim, çok daha hoşuma gitti, gençlerle yaptığınız çalışmaları. Ancak, Millî Eğitim Bakanlığında çalışan diğer arkadaşlara da veya başka kurumlarda çalışan arkadaşlara da hizmet içi eğitim konseptinde bu eğitimlerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, istismara yönelik olarak çocuklara kendini korumak üzere verilen eğitimler çok yetersiz, ailelere uzanması açısından da.

Bir de failler var, şiddet uygulayanlar, özellikle öfke kontrolü olmayan. Kadına yönelik şiddette de bu geçerli. Ceza indiriminin kesinlikle olmaması gerektiği taraftarıyım ben de, bunu önceki araştırma komisyonumuz bitti, Aile Bütünlüğünü Koruma Komisyonu. Orada da dile getirdiğimiz bir konu ve Adalet Bakanına da söylediğimiz, dile getirdiğimiz bir konu, "Efendim, pişmanım." dedi, işte "Kravat taktı.", "Takım elbise giydi, geldi, ağladı." Bunlar ceza indirimi asla söz konusu olmamalı. Ancak, göz ardı etmemiz gereken önemli bir nokta var ki şiddet uygulayan, öfkesini kontrol edemeyen her türlü istismarı yapan kişilere mutlaka psikiyatrist gözetiminde rehabilitasyon uygulama şartının ve kontrolünün getirilmesi gerekiyor yoksa zaten cezalar caydırıcı olacaktır, ancak bir şekilde ceza bittiğinde ailesine de dönecektir kişi, mutlaka tedavi edilmesi gerektiği konusunda ben ısrarcıyım. Bilmiyorum, sizin fikriniz ne olacak?