ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, buradaki kasa ve ortaklar cari hesaplarla ilgili problem, yani Türkiye'nin öteden beri problemi. Şimdi, zannediyorum problemin temelinde de bu stopaj meselesi var. Yani, işte, temettü dağıttığında bir stopaj ödenmesi lazım, bu stopaj oranı yüzde 15 yanlış hatırlamıyorsam. Bundan kaçınmak için aslında şirketten para kullanılıyor ancak hesaplara kaydedilmiyor.

Şimdi, böyle iki-üç yılda bir de bu tür düzenlemelerle aslında biz yüzde 15 olan o stopajı da işte yüzde 2'ye, 3'e filan düşürerek böyle bir meseleyi çözüyormuş gibi görünüyoruz. Aslında, burada, bence, bunu yapmadan hakikaten bir daha bunu yapmayacağımızı da deklare ederek bu stopaj oranı gözden geçirmemiz gerekiyor bana göre.

Tabii, bunun da makroekonomik olarak şöyle bir sakıncası var: Bizim aslında şirketlerden kâr dağıtımını özendirmememiz lazım. Çünkü şirket bünyesinde şirketin sermayesinin güçlüğü ile kârlılık arasında yapılan çalışmalar arasında bir doğru orantı olduğunu gösteriyor. Yani, şirketlerin sermayesi ne kadar düştüyse aslında kârlılıkları da o kadar yüksek. Dolayısıyla, şirketlerin kârlılıklarını azaltıcı bir şey yapmamamız lazım ama fiilî de bir durum var. Yani, işte, bütün ticari işletmeler de bunu yapıyor. Dolayısıyla, burada sorun oluşumunun önüne geçecek yapısal bir tedbir alınma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum, temel görüşüm bu. Ancak, madem şimdi böyle bir şey var, burada da yine Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından bana gelen notta 2 konuda şikâyet var bu maddeyle ilgili: Bir tanesi diyor ki: "İşte, bu ortaklar cari hesap şeylerini..." Yani, tabii, bir vergi incelemelerinde risk oluşturmaması için 31/12/2015 için düzenlediğimizde nisan ayında verdiğimiz beyannamelerde bütün muhasebeciler bir şekilde bunu, işte bu paraları, aslında olmayan o nakitleri bir şekilde bir yerlerde gösterdi. İşte, olmayan alacaklarda gösteriyor, bir şekilde meseleyi düzeltiyor.

Şimdi, eğer, bir, bu 31/12 yani 2015 yıl sonu beyannamelerine ilişkin bir düzeltme imkânı verilmezse burada zaten pratik olarak bu maddeden faydalanma imkânımız yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Niye?

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, verdiğimiz beyanları düzeltme imkânı olmazsa. Çünkü diyor ki: "Vergi riskiyle karşılaşmamak için zaten bir şekilde firmalar bu fazlayı göstermiyor veya bunların olmayan alacaklar üzerinde kayıt ederek bu işlemleri yapıyor." Geçmiş uygulamalarda o yüzden bu kapsamda çok fazla düzeltme yapılamadı. "Belki şunu bilseydik, böyle bir vergi affı çıkacağını bilseydik, ona rağmen o riski alarak biz beyannameleri o şekilde tertiplerdik, bu kapsamda da şimdi düzeltirdik." diyorlar. Yani, sanki beyannameler üzerinde -anlatabiliyor muyum bilmiyorum- sorun yokmuş gibi görünüyor. "Dolayısıyla, bir beyanname düzeltme imkânı verilmediği sürece veya yeni beyanname verme imkânı olmadığı sürece bu maddenin bizim açımızdan çalışma imkânı yok." diye bir şikâyetleri var. Bunu öncelikle ifade etmek istiyorum.

Bu stok affıyla ilgili olarak da şöyle bir şey var tabii: Şimdi, az önce de tartışıldı yani elinde olmayan bir mal varmış gibi görünüyor. Şimdi, burada ne imkânı getiriyoruz? Bu malın olmadığını beyan et, neyse KDV'ni ver, bir şekilde meseleden kurtul. Ama "Zaten bizim bunu yapmamız için böyle bir af kanununa gerek yok." diyorlar. "Zaten ben keserim faturayı..." Yani, KDV'sini ödemeyi...

GELİR İDARESİ BAŞKANI ADNAN ERTÜRK - Ceza...

ERHAN USTA (Samsun) - Yok, ceza değil, hayır, yeni işlem yapıyormuş gibi yapıyor, ceza filan yok, siz onu zaten bilmiyorsunuz. Yani "Keserim faturayı, giderim, KDV'sini yatırırım." Yani buradaki mükellefin sıkıntısı bu tür durumlarda bu tür birikmiş meseleleri çözebilmek için KDV ödemekteki sıkıntısından dolayı bu sorun devam ediyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Erhan Bey "'Muhtelif alıcılar' diye fatura kesebilirsin." diyor. Öbür türlü kendi kendine yapmak isterse yapamaz.

ERHAN USTA (Samsun) - Yahu niye? X şahsı üzerine fatura kesse...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sahte fatura düzenliyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Sahte fatura... Memleketin yarısı zaten naylon faturalı işlem yapıyor, gözünü seveyim Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, hukuken başı belaya girer.

ERHAN USTA (Samsun) - Hukuken girer de... O zaman, ben, yine, iyi izah edemedim, müsaade ederseniz buradaki metni okuyacağım. Şimdi, diyor ki: "İşletmelerin kayıtlarında yer aldığı hâlde fiilen işletmede yer almayan malların çıkışıyla ilgili olan ve piyasada kısaca "stok affı" olarak adlandırılan düzenlemede, bundan önceki tüm yapılandırma yasalarında olduğu gibi aynı noksanlık tekrar edilmiştir, şöyle ki: Yasada getirilen hüküm işletmelerde fiilen olmadığı hâlde kayıtlarda yer alan malların gayrisafi kârlılık oranı dikkate alınarak bulunacak bir fiyat üzerinden faturayla çıkılması ve bu faturanın olması gereken tüm vergisel yükümlülüklerinin yerine getirilmesi şartına bağlıdır. Bugüne kadar çıkan yasalarda aynı hüküm yer almış ancak stok affıyla ilgili yeterince başvuru olmamıştır. Bunun sebebi, yapılandırma yasalarıyla getirilen hükümlerde stoktan doğacak katma değer vergisi yükümlülükleri için herhangi bir taksit imkânının sağlanmamış olmasıdır. Esasen stoklarını fatura keserek gerçek seviyeye getirmek isteyen firmalar için..." Benim söylediğim kısım burası. "...doğacak tüm vergisel yükümlülüklerini yerine getirme kaydıyla bir düzeltme için herhangi bir yapılanma yasasına ihtiyaç yoktur." Yani "Bunu zaten yaparım." diyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu yanlış işte, bu yanlış.

ERHAN USTA (Samsun) - Bilmiyorum, bana odadan gelen şey.

"Zaten firma kendiliğinden düzenleyeceği bir faturayla veya yazar kasasından yapacağı çıkışlarla zaten stoklarını dengeleme imkânına sahiptir." Ama bunu bilemizsin ki adam sana "Benim ismim şu." diye beyan eder, size verir, "Şunun üzerine fatura kes." der, siz de kesersiniz; öyle bir firma olmamış olabilir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Fişte belki yapar da, faturada yapamaz.

ERHAN USTA (Samsun) - Ne istiyorlar? Sadece...

BAŞKAN - Bir firmanın kaydını düzeltirken fatura kesti, öbür firmanın kaydını bozar o zaman yani.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, firma değil, olmayan bir konu üzerinden yapabilir yani.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, firma onu alış yazmak zorunda ya.

ERHAN USTA (Samsun) - "Burada firmaları bundan alıkoyan bu çıkışlardan doğacak katma değer vergisinin izleyen ayda ödenmesi yükümlülüğünün olmasıdır. Dolayısıyla, aynı yükümlülüğü emrettiğinden yine pek çok firma stok affından gereği gibi faydalanamayacak ve yasa bu yönüyle amacına ulaşamayacaktır. Burada yapılacak stok düzeltmesi sonucu doğacak hesaplanan katma değer vergisi tutarının da yasanın diğer maddelerinde yer aldığı şekliyle her iki ayda bir ödeme kaydıyla 18 taksitle ödenmesine imkân verilmesi hâlinde firmaların çok büyük bir kısmı stoklarını gerçek seviyeye çıkaracaktır. Aksi takdirde bu maddeden faydalanacak firma sayısı çok sınırlı kalacaktır." Onlar da diyor. Sağlıktakiler, eczacılar filan sadece bundan faydalanacak ve...