SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülke olarak yaşamış olduğumuz bu acıdan dolayı tüm vatandaşlarımıza, milletimize başsağlığı diliyorum, geçmiş olsun diyorum. Şehitlerimizi rahmetle anıyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bu kanunla alakalı olarak, tabii, çok güzel bir kanun hazırlanmıştır, kapsayıcı bir kanun. Ekonomik konjonktüre uygun olarak piyasaların rahatlayacağı, işletmecileri, yatırımcıları rahatlatabilecek birçok düzenleme içermektedir. Ancak, bunlarla ilgili olarak, bu kanun kapsamıyla alakalı olarak birkaç hususa değinmek istiyorum.

Özellikle bu kanunun basında yer almasından sonra Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olarak bizlerle temasa geçen sivil toplum örgütleri, odalarla alakalı olarak bazılarının teklifleri olmuştur. Bizce de mantıklı gördüğümüz bazı hususları burada belirtmek istiyorum. Özellikle, bu yasanın 6'ncı maddesinde, bu bilançoların düzeltilmesine imkân sağlayan 6'ncı maddede daha ziyade aktif kalemleri düzeltme imkânı sağlanmıştır ama bu bilançolarda önemli olan bir husus da alıcılar hesabının düzeltilmesine imkân sağlanması gerekiyor. Eğer bu imkân sağlanmazsa bilanço düzeltmesinin önemli bir ayağı sakat kalmaktadır. İlgili maddeye bu düzeltme imkânının da ilave edilmesinin işletmelerde büyük kolaylıklar ve rahatlıklar sağlayacağına inanıyoruz.

Ayrıca, bu düzenlemenin benzeri 6111 sayılı Kanun'da yapılmıştı fakat bu oranın yüksekliği noktasında, bilanço düzeltme imkânında yüzde 3 oranında bir vergi alınmaktadır. Bu vergi oranının yüksek olması da buradan beklenen, hedeflenen tahsilatın gerçekleşmesini geciktirecektir. Bu yüzde 3 oranının yüzde 1,5 veya yüzde 2 olması, ayrıca bunun ödemesinde kolaylıklar sağlanması, ödemenin 4 veya 6 takside bölünmesi, ayrıca düzeltme işlemleri tarihinin de 31/12/2015'ten 30/06/2016 olarak değiştirilmesi hâlinde bu anlamdaki, bu kalemdeki kayıt dışılığı tamamen ortadan kaldırabileceğini düşünmekteyiz.

Yine, bununla beraber, aslında bu yasanın kapsamında birçok alanda kesinleşmiş kamu alacaklarının taksitlendirilmesi veya işte bu faizlerin silinmesi hususunda kolaylıklar sağlanıyor. Ama, şu anda ülkemizde ciddi manada turizm sektöründe sıkıntılar vardır. Turizm sektöründe özellikle kamuda çalışanların da izinlerinin iptal edilmesiyle beraber birçok rezervasyonun iptal edilmesi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla, biz bu turizm sektöründe faaliyet gösteren, özellikle hazineye ait taşınmazlardan dolayı hazineye kira verme durumunda olan kuruluşlarla alakalı olarak bunun da kapsama dâhil edilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyiz. Hazineye ait taşınmaz malların değerlendirilmesine konu olan her türlü kira, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanım izin bedelleri, Orman Fonu ve hasılat paylarının da bu yasa kapsamında değerlendirilmesi hâlinde turizm sektörünün bir nebze dahi olsa rahat nefes alabileceğini düşünmekteyiz. Aynı şekilde, turizm sektörüyle bağlantılı olan hava ulaşım sektörünü de değerlendirdiğimiz zaman, hava yollarında da ciddi manada, yüzde 20 oranında bir yolcu düşüşü söz konusudur. Havaalanlarının da Devlet Hava Meydanları İşletmelerine vermiş oldukları kiralarda oluşan gecikmelerin veya gecikme nedeniyle oluşan farkların da bu yasa kapsamında değerlendirilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum.

Bunun dışında, şimdilik bizim söyleyeceklerimiz bunlardır. Maddelerde yine görüşlerimizi beyan edeceğiz.