| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | FETÖ'cü terörist darbe girişimine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .07.2016 |
CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle ben de bu 15 Temmuz gecesi yapılanı kınıyor ve inşallah bir daha tekrarlanmasın dileğinde bulunuyorum. Bu vesileyle muhalefet partilerimize ve tüm halkımıza teşekkür ediyorum. Gerçekten gerek muhalefet partilerimizin dik duruşu gerekse halkımızın kendi demokrasisine sahip çıkışı sonrasında bu kalkışma bastırılmıştır.
Burada birkaç hususu vurgulamak istiyorum.
Birincisi, Ümit Bey'in bahsettiği bu siyasal İslam meselesi...
ÜMİT ÖZDAĞ (Gaziantep) - Sözde.
CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sözde bile olsa o parantezin içine giremeyecek bir yapısal özelliği olduğu için... Hareketin yapısına ilişkin kısa bir değerlendirmede bulunursak, 1970'lerden itibaren bu hareket aslında sağcı bir harekettir ve daima merkez sağ çizgisinde devam etmiş ve bu çizgideki partilere oy vermiş ancak 2002 sonrasında AK PARTİ'ye siyasal anlamda destek olmuş bir hareket yani oy anlamında. Bu hareket bütün tarihi boyunca -tırnak içinde- siyasal İslam'a karşı çıkmıştır ve dışarıdaki bütün propagandalarında kendilerinin İslamcı olmadıklarını, İslamcılığa karşı olduklarını ve tam tersine, özellikle 17-25 Aralık sonrasında AK PARTİ'yi İslamcılıkla suçlayarak kendilerinin -tırnak içinde- ılımlı İslam olduklarını ve Batı'yla çok da uyumlu olduklarını belirtmişlerdir. Dolayısıyla, "İslamcı" kelimesine hiçbir şekilde bulaştırılmaması gereken bir "cult" hareketidir bu. Kişiyi kültleştiren, işte, mehdileştiren ve arkasından gelenlerin de buna iman ettiği, bir anlamda DAİŞ benzeri beyni yıkanmış, kendi halkına, sivil insanlara kurşun sıkacak, onları bombalayacak düzeyde DAİŞ zihniyeti gibi bir harekettir.
İkinci konu, dış basının, ben hareket başladığı andan itibaren dış basını takip ettiğim için özellikle Amerika ve İngiltere'deki basının utanç verici tavrıdır, başından itibaren bir kısmı açık bir kısmı örtülü destek verdiler. Türkiye'de bu hareket başarıya ulaşsa aynen Mısır'da başarıya ulaştığında ne yaptılarsa aynı şekilde destek olacaklardı. Bu da onların demokrasi, sandık ve millî irade konularında ne kadar ikiyüzlü ve çifte standart sahibi olduklarını da göstermiştir. Ayrıca, Amerikan yönetimi, Kerry de başında gerçekten çok utanç verici bir demeç yayınlamış yani "İzliyoruz." falan filan, böyle "taraflar" gibi şeyler kullanmış. Bu da aslında darbe başarılı olsa bunların ne yapacağı konusunda bize bir fikir vermektedir.
Son olarak, TSK'nın asli görevine dönmesi konusunda; doğrudur, TSK asli görevine dönmelidir. TSK içinde sadece Fethullahçı cunta yok, geçmişteki -yani geçmişi kastederek konuşuyorum- 4 darbenin tamamı Fethullahçı olmayanlar tarafından tertiplenmişti. Dolayısıyla, sadece bunlara odaklanıp oluşabilecek başka cuntaları da göz ardı etmeden bütün demokrasi dışı hareketinde TSK içinde gelişmesini engelleyecek yeni bir yapılanma gerekiyor. Elbette biz ordumuzu seviyoruz ve ordumuzun başarılı olmasını istiyoruz ama ülke savunmasında; siyasette değil.
Teşekkür ederim.