| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 20 .11.2014 |
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Yani, otuz dakika ilave süre mi vereceksiniz bu saatten sonra?
BAŞKAN - Şu anda otuz dakika veriyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani "İşin siyaset tarafını bırakıp soruya cevap verin." diyor Sayın Başkan.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Yok, ben genelde siyaseti buralara getirmemeye çalışıyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, teknik soruya teknik cevap verdiği için...
da cevap vermeye çalışacağım.
Sayın Kuşoğlu "2015 yılı taşıt talebi nedir, nasıl planlanmıştır?" sorusuna cevap: 2015 yılında hibe yoluyla edinilecekler dâhil toplam 1.316 adet taşıt edinme öngörülmekte, bunların hibe dâhil 1.115 adedi 112 acil sağlık hizmetlerinde kullanılacak ambulans ile 32 adet motosikletten oluşmakta. Diğer sağlık hizmetleri sunumu için kamyon, kamyonet, minibüs gibi 169 adet taşıttan oluşuyor. Bunların, 2015'te ekonomik ömrünü dolduran binek taşıtların yerine de sadece 20 adet binek otomobil gündemimizde. Burada, özellikle evde sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için de ilave taşıt ihtiyacımızın olduğunu ifade etmek istiyorum.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna satın almadan temin edilecek araç sayısının artışının sebebi: Daha az maliyetli olduğunda kiralama yerine satın alma tercih ediyoruz. 2013 yılında yapılan evde bakım hizmetleri kapsamında 460 bin ev ziyareti bu araçlarla yapıldı. Satın alınması düşünülen ambulanslar hastaneden hastaneye ve hastaneden eve hasta nakillerinde kullanılıyor. 2015 yılı için 38 adet araç edinilmesi amaçlanmış olup bu araçların 34 adedi halk sağlığı müdürlüklerinin hizmet sunumuna ihtiyaç duyulduğu özellikli araçların -kanser taraması gibi- 25 tanesi hibe yoluyla, kalan 9 tanesi ise genel bütçe kaynaklarından temin edilecek.
"Ambulans fazla değil mi, nasıl dağıtacaksınız?" Bir defa fazla değil, ihtiyacımız var. Dağıtımda da ambulansların taşıdığı vaka sayısı, katettiği kilometre ve buna göre planlamalarla Türkiye genelindeki verileri ve o dağılım rakamlarını, formatını size gönderelim, ona göre illerin ihtiyaçlarını tespit ediyor.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, önemli bir eksik var demektir şu anda, binden fazla ambulans alıyorsanız çok büyük eksik var demektir.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi, şöyle: 4 bin ambulans şu anda hizmet veriyor ama beş yıllık ömürden sonra ambulansların ister istemez düşüyor bir kısmı ve dolayısıyla, her yıl ortalama 1.000-1.500 civarında yeni ambulanslara ihtiyacımız olduğunu da burada ifade edeyim.
BAŞKAN - Yenileme ve amortismanını da düşmek lazım.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - "Yeni doğan bebek ölümünde OECD ülkeleri arasında sondan 2'nci sıradayız, neden?" Soruları isterseniz okumadan geçeyim. Bebek ölümlerini etkileyen en önemli faktör eğitim düzeyi, ekonomik ve sosyal gelişmişlik. 2002 yılında 31,5; 2013 yılında 7,8. Anne bebek ölümleri ilk iki önceliğimiz. İl il stratejiler saptanmış olup yeni uygulamalar hayata geçiriliyor.
Doğum öncesi bakım, loğusalık, bebek dönemi izlemine önem veriyoruz. Bebeklik dönemi tarama programlarımızı artırarak erken tanı koyup ölümleri azaltma gayreti içindeyiz.
Hepatit A aşısı alımı iptali... 9 milyon doz aşı alımı ihalesi yapılmış olup ihaleye 4 firma teklif verdi, ihale komisyonu değerlendirme aşamasında belge eksiklikleri nedeniyle iptal etti. Aşı lojistiği açısından herhangi bir eksikliğimiz de şu anda söz konusu değil.
Yolsuzluk iddiaları 2010, 2011 yılında aşıyla ilgili... Aşı alımlarında yolsuzluk yapıldığı konusunda çok sayıda iddia, denetçilerimizce ayrıntılı olarak incelenmiş, düzenlenen 01/10/2012 tarihli raporla aşı alımlarında usulsüzlük ve yolsuzluk bulunmadığı belirlenmiş.
Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın Candan Yüceer'in yine, aşı alımlarıyla ilgili farklı iddiaları için de talimatla başlatılan inceleme devam etmekte.
Aşı alımları için neden bütçe... Bütçe Kanunu'nun (e) cetvelinde hüküm var. Yerli üretimi teşvik etmek amacıyla yıllara yaygın aşı alımları yapılması amaçlanmıştır. Harcama prosedürü Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde yapılmakta, önceki yıl bütçe kanunlarında da mevcut hüküm yer almakta.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O cetvelde olmasa da bunu yapabilirsiniz, yerli alımı teşvik edebilirsiniz, ne fark var?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi, burada tabii, teknik olarak yıllara sari. Şimdi önümüzdeki süreçte özellikle plazma fraksinasyonu, aşı gibi hem yatırım yapmaları dolayısıyla... Biz bunu her yıl aldığımız miktarı bildiğimize göre ve buna da hep ihtiyacımız olduğuna göre beş yıl, yedi yıl alım garantileriyle ihale süreçlerini planlayıp ve Türkiye'ye yerli üretimleri de onlardan isteyerek bu yolda önümüzdeki dönemde yeni alanlarda, aşıda ve plazma fraksinasyonunda, belki onkogende bununla ilgili çalışmaların ilk örneklerini de oluşturmaya çalışıyoruz.
"Sağlık turizmiyle ilgili koordinasyon kurulu var mı?" Evet, yeni oluşuyor, Sağlık Bakanlığına koordinasyon yetkisi verildi, bunun yönetmeliğini hazırlıyoruz ve bundan sonraki süreçte Sağlık Bakanlığında Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü veya Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünde bir yapılanmayla dinamikleri daha iyi noktaya taşımaya çalışacağız çünkü önümüzdeki süreçte sağlık turizmi ve sağlık endüstrisi Türkiye'nin önemli stratejik alanlarından.
Evet, Çetin ağabeyin sorularıyla ilgili siyasetin kalitesi ırkçılık, mikromilliyetçilik... Bu konuyu Musa Bey'in bölümünde birazcık daha birlikte değerlendirmek istiyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir de oraya kaymakamı götürmeniz hiç hoş olmadı.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Kaymakamın orada varlığını şu anda sizden duyuyorum. Ama, vali beyle ben devamlı... Vali bey yoktu, kaymakamın varlığını sizden duyuyorum, asla olması doğru değil.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Kaymakam devletin kaymakamı, vali... Talimat verir, kömür dağıtırsınız ama kaymakam olmamalı.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi kaymakamın orada var olduğunu sizden işitiyorum. O anlamda yanlış yapmıştır, gerekirse de gereken yapılmalı. Yani, bir siyasi partinin kongresinde kaymakamın işi yok, yeri de yok.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Suç suç.
BAŞKAN - Olmaz.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Vali yoktu zaten. Ben valiyle gittim ama salonda vali bey dışarıda kaldı.
Evet, "Aile hekimliği sistemi çökmüştür." Yok, yeni yeni... Aksayan yönleri var, dinamiklerini toparlamamız lazım. Onun için, yeni fiziki mekânlarıyla daha iyi noktalara taşımayı hedefliyoruz.
Polatlı'dan gelen hastayla ilgili isterseniz bu notu burada size ileteyim değerlendirme için. Tabii, bu acillere müracaatlardaki sıkıntıları bizim planlamamız lazım, burada sorun genelde hepimizin ortak paylaştığımız... Ama çözüm kısmınında da çok kolay olmadığını paylaşarak bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu ifade edeyim.
Ali Bey'in sağlık sektöründe değişim ve gelişim amacıyla ilgili... Tüm tarafların görüş ve önerilerini almak, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı arasında mevcut iletişimi güçlendirmek, öz denetimi sağlamak, olağanüstü hâl ve kriz durumlarında diğer kurum ve kuruluşlarla eş güdümlü çalışmak, vatandaşlarımıza ve çalışanlarımıza bilgi akışı sağlamak, yeni uygulamalar hakkında kamuoyunu ve çalışanlarımızı bilgilendirmek...
Şimdi, 3'lü yapının zorluklarını yaşıyoruz, sıkıntılarını da yaşıyoruz ama bir defa önümüzdeki süreçte planlamalarımızı, takibimizi, gelişmemizi koruyucu sağlık hizmetlerini ve acil sağlık hizmetlerini hakikaten, daha ileri hedeflere götüreceksek bu 3'lü yapının sorunlarına rağmen, devam etmesi gerektiği kanaatindeyim. İletişimi, yetkiyi ve bu anlamda yaşadığımız... İlk defa iki yıllarını yeni doldurdular şu dönemde. Yaşadığımız sorunları, onların yaşadığı sorunları, illerde yaşanan sorunları değerlendiriyoruz ve önümüzdeki dönem biraz daha azalacaktır. Tabii, insanla yaptığınız farklı farklı alanlarda sorunların sıfır olması da çok fazla mümkün değil. Ama, önemli olan dinamik bir takip.
1 Ocak 2014-16 Kasım 2014 tarihleri arasında toplam başvuru sayısı 1 milyon 561 bin 933, bilgi alma 1 milyon 169 bin, sağlık çalışanın şikâyeti 11 bin, öneri 197, teşekkür 4.500, diğerleri 17 bin şeklinde SABİM'e olan bilgilerde.
SABİM TV'yi Aytuğ Bey istiyor. SABİM TV'yi saygın bir sağlık bilgilendirme kanalı olarak değerlendirmemiz lazım. SABİM şikâyetleri konusunda herhâlde yanlış bir şey var. SABİM'e olan şikâyetler hekimi veya sağlık çalışanını takip ediyormuş, onu yargılıyormuş gibi değil ama dinamiklerin aksayan yönlerini görebilmek için de istifade ettiğimizi ifade etmek isterim.
Sayın Zozani'nin anestezi teknikerleri ve hemşirelik... Hemşirelik, anestezi teknisyenliğinden çok daha eski bir yardımcı sağlık alanı, grubu ve sağlık teknikerlerine göre de... Bizim açımızdan öncelik, ihtiyacımız olan esasında hemşirelerimiz, en çok ihtiyacımız olan. Dolayısıyla, hemşireleri, anestezi teknikerinin yerine onları değerlendirmek belki istisnai olabilir. Hastanın vital parametlerinin takip görevleri anestezi teknikerlerinin olmadığı ortamlarda ancak hemşirelerin yapabileceği görevler olarak değerlendiriyoruz. Çünkü, hemşirelere anestezi teknikerlerinden daha çok ihtiyacımız var.
Hastane yataklarını nitelikli hâle getiriyoruz. Mevcut projeler bittiğinde 101 bin yatak yenilenmiş olacak ve yatak sayısı 31.300 adet artırılacak.
Van ilinde kış önlemleri... Van ilinde 62 ambulans, 29 istasyonla hizmet verilmekte, 2014 yılının ilk on ayında 43.390 vaka taşınmış. Tabii, Van'daki o bizim acil sağlık hizmetlerinde yaşadığımız fotoğraf ve acil sağlık hizmetlerinin de tarihine geçen o fotoğraf, açıkçası üzüldüğümüz bir fotoğraf ve bunu acil sağlık hizmetleri de hak etmiyor. Ama, peş peşe gelen aksilikler, olağanüstülükler bize o durumu da yaşattı. Ama, New York'ta, Manhattan'da kadın yolda, sokakta doğum yaptı, ambulansı bırakın, taksiler bile almadı ve doğum, orada sokaktan gelenlerin müdahalesiyle yapıldı. İnsanın olduğu yerde zaman zaman aksamalar, zaman zaman da hatalar ne yazık ki kaçınılmaz oluyor. Önemli olan duyarlılıklarımızı buralardan da dersler alarak artırabilmek. Gece uçuşlu ambulansları onun için "Daha güçlü ulaşabilir mi?" diye de devreye sokmaya çalışıyoruz.
Aile hekimliği nöbet sistemi... Yani arkadaşlar bu konuda belki aynı düşünemiyoruz ama ben aile hekimlerimizin ailelerin karşısında olabildiğince daha geniş zamanlı durmalarının doğru olduğuna inanıyorum. Sağlık hizmeti veren bir alanın nöbetsiz alanmış gibi kabullenilmesini de bir sağlıkçı olarak doğru bulmuyorum. Bizim hekim ve sağlık camiamızın üçte 1'i orada yapılanacak. Üçte 1'i orada yapılan bir yapı var ve hiç nöbetsiz, cumartesi de yok, pazar da yok, akşam da yok ve biz aile hekimiyiz. Peki, o zaman aciller niye yoğun? O zaman bunun değerlendirmesini... Ya biz yalnız sahadan gelen şikâyetleri Hükûmeti yıpratmak için konuşuyoruz yahut da burada... Şimdi "Saat dörtten, beşten sonra tansiyonumu ölçtürecek, başım ağrıyor, derdimi anlatacak kimseyi bulamıyorum." diyor taşrada. Peki, burada 4-5 aile hekimimizi daha geniş zamanlı, sabah sekiz akşam sekiz planladığınızda aile hekimimize hangi olağanüstü yükü yüklemiş oluyoruz? Haftada 4 aile hekimi... O aile hekimliğinde cumartesi 1'i, diğer cumartesi 1'i, diğer cumartesi 1'i; 4 cumartesi var, ayda on iki saat yapar. On iki saat nöbet hangi aile hekiminin verimini düşürür? Biz onlara iş yeri hekimliğiyle ilgili ilave zaman hakkı tanıyoruz. Bunun dışında aile hekimlerimizin birçoğu da özelde nöbet tutuyorlar. Ama, biz vatandaşın aile hekimiyle muhataplığını keşke sayımız daha çok olsa da pazar günleri de aynısını koyabilsek ve gündüz mesailerinde, gündüz gözünde vatandaşımız aile hekimine daha geniş zamanlı ulaşabilse. Burada ne olur yani duygularla değil, realitelerle konuşalım. Yani, tabii ki, bir hekim nöbet tutmak istemiyor. Bizim yeni doğan sertifikalı hemşiremiz aile sağlığı merkezlerine gidiyor. E, niye? Orada nöbet yok. Şimdi sağlığın nöbetsiz bir alanını dominant, güçlü hâle getirseniz sağlığın öbür tarafında yirmi dört saat nasıl güçlü olacağız? Aksayan yönleri... Dolayısıyla, aile hekimliğini keşke biz yani bir on yıl sonra, yirmi yıl sonra aile hekimi sayımızı 2 misli artırabilsek ve onları daha geniş zamanlı ailelerimizin karşısına planlayabilsek.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Nöbet tutan bütün ambulans doktorlarının hepsinin aile hekimi yaptınız.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, interaktif bir şey olmasın.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi Aytuğ Bey, bakın bir konuyu daha birlikte paylaşalım; bakın, şu anda bir şeyi daha birlikte paylaşalım. Burada siyasetten ziyade bu ülkenin sağlık hizmeti. 2007 yılına kadar 1989,-2007.... "Bu ülkede hekim fazlası var, hekim fazlası var, hekim fazlası." Tıp fakültelerine kontenjan donduruldu. Şimdi benim 20 bin uzman hekim açığım var. Şimdi "tam teşekkülü hastane" diyor Güzelbahçe'ye Sayın Vekilim, Türeli. Tam teşekküllü hastanede kaç tane uzman hekim isteyecek benden? En az 25-30 uzman hekim isteyecek. 20 bin uzman hekim açığı olan bir ülkeyiz, 10 bin pratisyen hekim açığı olan bir ülkeyiz. Şimdi bu realiteyi... "Ya Bakan bilsin, biz umursamıyoruz..."
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şehir hastaneleri yapıyorsunuz ya Sayın Bakan.
BAŞKAN - Onlar bugün bitmeyecek ki.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi bakın 2007'de...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Artıralım kadroları burada hep beraber.
BAŞKAN - Kadro meselesi değil ki. Sayın Türeli, yok, uzman yok, kadro meselesi değil ki.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Bakın, 2007 yılında 2.500 tıp fakültesine ilave aldık yani 7.500 yaptık, sonra 9 binlere çıktık, son iki yıldır 11.800'lere çıktık. Bu sefer de eğitim kalitesinde sorun yaşamaya başlıyoruz. Şimdi önümüzdeki yıllarda... İlk defa bu yıl pratisyen olarak 2.500 geldi. Peki, uzman olarak gelmesi için? En az daha 4 yıl var.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - İyi de Güzelbahçe'de mi patladı yani?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Hayır, ben örnek verdim Sayın Türeli.
OECD rakamlarını Sayın Seçer söyledi, Sayın Türeli de söyledi. Bakın, şu anda Türkiye, OECD ortalamalarının neredeyse yarısı, hekim sayısı yarısı, hemşire sayısı yarısı, yatak sayısı yarısı. Kendisi siyasi bir cümle söyledi, ben tam tersini söyleyeceğim: 2 birimle 1 iş yapmıyoruz, 1 birimle 2 misli iş yapıyoruz ve sıkıntımız büyük. Bu yükü de kaldıran sağlık çalışanları ve onlara başında da, her zaman da, her ortamda da teşekkür ediyorum, onlara da her zaman gönlümüz açık ama OECD...
VAHAP SEÇER (Mersin) - Gereksiz ameliyatlar yok mu Sayın Bakan, suiistimaller yok mu?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Vahap Bey, şimdi, her gün 1 milyon 150 bin insan tıbbi işlem görüyor. 1 milyon 150 bin, buna cumartesi, pazar... Burada hiç eksik yok, burada hiç hata yok, burada hiç istismar yok.
Bakın, arkadaşlar, bugün sezaryende en yüksek oranlar, neredeyse yer yer özeli de geçen üniversitelerimizde. Şimdi, birinci sırada özel, ikinci sırada üniversiteler.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Personeli yok, ebesi yok, doktoru yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ama orası özel, orası riskli gebe takip ediyor Sayın Bakan, yüksek riskli gebelik takip ediyorlar.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Bakın, Nurettin Bey, 50 bin hemşire açığının sorununu bir günde... Bakın, liselerden hemşire çıkardık yani sağlık meslek liselerinden hemşire çıkardık. Niye? Açığımız büyük diye. Şimdi o büyümesin ve bunlar yetersiz olmasın diye hemşire yardımcısı gibi olsunlar dedik, o düzenlemeyi yaptık. Bunların mezun olanları olacak ama bir de lisans eğitimi istiyoruz. 50 bin açık... Ki OECD ortalamalarına göre gene 150 bin açığımız var, ortalamanın üstüne çıkacaksak.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bu açık giderek artacak Sayın Bakan, derdimiz o. Yani bu sağlık hizmetleriyle bu açığı kapatamazsınız Değerli Bakanım yani sorun sayıda değil.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Sorun nasıl sayıda değil?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sadece sayıda değil.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sistemde, planlamada sorun var.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Ha, sayıyı planlamayla ilgili aksayan yönleri... Cemalettin Bey'in dediği gibi, biz şu anda hastanın hekime ulaşımındaki oranı 8,2 değil, 6,2'de tutabilmeyi planlayabilsek...
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Yoğunluğu gösteriyor bu.
BAŞKAN - Arkadaşlar, böyle interaktif bir çalışma olmaz, Sayın Bakan cevabını versin.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Evet, evet, yani orada... Ama, şimdi, direkt de "Radyasyonda azaltalım..." Şimdi rakamları vereceğim, OECD ortalamalarına göre bizde ne kadar MR, kaç kişiye ne düşüyor, onları da vereceğim ama realitelerimizi iyi bilelim ve temel sorunun sağlıkta insan kaynağı sorunumuz olduğunu... Planlamadaki aksamaları da olabildiğince oturarak, paylaşarak çözmeye çalışalım.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Bakan, yani tam teşekküllü bir branş hastanesi de mi yok yani yok mu kararınız? Cevabı tam alayım...
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Dur, daha gelmedik Güzelbahçe'ye, orada konuyla ilgili atıfta bulundum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ha, tamam, geleceğiz, konuşacağız.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Gıdayla ilgili düzenleme de, Sayın Zozani, Bakanlığında ancak biz de vatandaşlarımızın sağlığını korumak için entegre, özellikle tuz konusunda ve ekmek konusunda birlikte çalışmaya gayret ediyoruz. Tabii, ambalajlı su, su üretim tesisleri, bunların takiplerinde yine duyarlılığımız var.
Sayın Şimşek, aile hekimlerine başvuru sayıları 2009'da 65 milyon, 2010'da 109 milyon, 2011'de 240 milyon, 2012'de 221 milyon, 2013'de 212 milyon yani 210 milyonlar merkezli oturuyor.
Evet, Kadir Gökmen, herhâlde "İstanbul'da programım var." dedi. Ağız ve diş sağlığı konusunda, şimdi, Türk Diş Hekimleri Birliğinin yönetimiyle, Başkanıyla görüştüm. "Bakan bize söz verdi, beraber çalışacağız." diye ikinci defa Kadir Bey... Kendisine de ayaküstü söyledim, burada da söylüyorum: Sayın Başkan ve yönetimiyle birlikte çalışmayı -Bakan olunca Türk Tabipler Birliğiyle de- bir iki defa denedim, verimlilik alamadık, tam aksine, başarı olmadı. Ben "Siz dosyanızı verin, biz çalışmalarımızı bitirdikten sonra sizin taleplerinizle bizimkilerinin örtüşmediği noktaları göreceğim ve bunları birlikte çözmeye çalışırız." dedim. Ama hepsinde de hemfikir kalabilir miyiz? Onu ümit ederim. Dolayısıyla, "Yönetmelik çalışmalarında birlikte çalışacağız." diye bir sözüm olmadı, onu burada söyleyeyim. Bakanlığımın ilk döneminde denedim ama baktık ki bizim kültürümüz ona çok destek vermiyor.
"Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği, kurumlarla kavgalısınız, kavga ediyorsunuz." falan diye Sayın Hasip Kaplan dedi galiba. Yani yanılmıyorsam bir ay olmadı, Türk Tabipleri Birliği yönetimiyle hem oturduk hem paylaştık hem de dosyalarını, bakış açılarını... Ben genelde -bu anlamda anlaşamayız, burada da bazı konularda anlaşamayabiliriz, farklı düşünebiliriz ama- ilişkinin, iletişimin medenice yapılmasından yanayım. Ben Türk Dişhekimleri Birliğinin uluslararası kongresine geçen yıl gittim. Orada, 3.200 yabancı misafirin olduğu yerde Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı -Müezzinoğlu değil- protesto edildi ama ben isterdim ki buradaki arkadaşlar da bu protestonun... Bir ülkenin, Türkiye Cumhuriyetinin Sağlık Bakanı uluslararası bir kongrede, oraya misafir olarak davet edilmiş bir kongrede, onları onurlandırmak için gittiğim bir kongrede protesto edildim, buna rağmen de yapan kendi yanlışını yapar dedim. Dolayısıyla, arkadaşlar, yanlışlara beraber tavır koyalım, doğrulara beraber sahip çıkalım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Torba kanunda buraya çağrılmadılar bile.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, Komisyon çalışması buradaki, Sayın Bakanın ne kabahati var? Biz çağırırsak çağırırız yani "Torba kanunda çağırılmadı." ne demek?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Doktorlar, sağlık sektörü temsilcileri buraya...
BAŞKAN - Biz herkesi çağırıyoruz biliyorsunuz.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Evet, belirtilen bir hastane... Çamlıca'daki göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi klinikleri Haydarpaşa GATA'ya taşınmış, Çamlıca'daki bu hastane, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı yaşlı bakım merkezi ve palyatif bakım ünitesi olarak kullanılmak üzere revize edilmekteymiş.
Diş hekimleri muayenehanesinde bulunması gereken ilaçların temini önemli sıkıntı. Başvuran diş hekimi odalarına -üyelerine- talepleri bulunan ilaçları dağıtım izni verilmekte. Bugüne kadar 2 oda başvurmuş ve işlemleri sonuçlandırılmıştır.
Sayın Atıcı, öncelikle teşekkür ediyorum. Aşılama yüzdemiz, çocuk felci aşılamalarında 2013 yılında yüzde 97,2 iken 2014 yılında dokuz ayda 98,3 olmuş. Ülkemizde son yıllardaki göç akımı nedeniyle, aşılamalarımız tamama yakın olmasına rağmen, çocuk felci hastalığının bulaşma epidemiyolojisinde toplu göçmen çocuklar aşılanırken bölgedeki tüm 5 yaş altı çocukların da aşılanması gerekliliği oluştu. Ayrıca, aşı kampanyaları... Özellikle Suriye ve Irak'ta çocuk felci vakası görüldüğü için bu ülkelere yakın bölgelerdeki illerimizde kampanya yapılması gerekliliği bilimsel bir ihtiyaç. İstanbul'da 6 ilçe de bu kampanyaya dâhil edildi. Bunun için göç analizi ve risk değerlendirmesi yapılarak kampanyaya karar verildi. Çocuklarımızın sağlığını korumak ve çocuk felci hastalığından arındırılmış ülke belgesi almış ülkemizin eradikasyon sürecinde bu kampanyalar bilimsel bir gereklilik olarak uygulanmakta.
"Kızamık rakamları veya orada niye almadınız?" Arkadaşlar, hiçbir veriyi gizleme gibi bir anlayışımız olmadı. Bu anlamda da herhâlde şeffaf bir duruşumuz olduğunu da takdir edersiniz. Yıllara göre kızamık vaka sayısı: 2005'te 1.119, 2006'da 34, 2007'de 3, 2008'de 4, 2009'da 4, 2010'da 7, 2011'de 111, 2012'de 359, 2013'te 7.405 -salgın noktasında- 2014'te 503.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Niye bu kadar artmış, 20 kat?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi, evet, Suriyelilerin o bölgede... Geçtiğimiz yıl mayıs, haziran, o aylarda yoğun bir pik yaşadık, sonradan tekrar iniş başladı, kontrol altına alındı.
Diğer, çocuk ve anne ölümleriyle ilgili, dünya ve Türkiye'de bebek ölümleri 2013 yılı dünya ortalaması: düşük gelir grubunda binde 56, düşük orta gelir grubunda binde 46, yüksek orta gelir grubunda binde 16, yüksek gelir grubunda binde 5; Türkiye, binde 7,8.
Dünya ve Türkiye'de anne ölümleri: düşük gelir grubunda yüz binde 450, düşük orta gelir grubunda yüz binde 240, yüksek gelir grubunda yüz binde 17, yüksek orta gelir grubunda yüz binde 57; Türkiye'de yüz binde 15,9-16.
Şimdi, burada, son bir yıldaki artış 7,2-7,5'a oturdu ama son yıllarda... Bir defa, prematüre doğum sayımız çok arttı. Her yıl da burada artış var. Sezaryen oranıyla birlikte prematüre doğum oranının -otuz iki haftanın altında- artışıyla birlikte bir yenidoğan yoğun...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Doğal o, otuz iki haftanın altındaki bebekler sezaryenle doğurtulurlar.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Anladım da prematüre doğum oranının artıyor olması, yenidoğan yoğun bakım ihtiyacını ve ölüm riskini artırıyor. Prematüre doğum oranını artırma değil, normalleştirme yani çözüm bu değil.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, tabii, çok uzun cevaplar verebilirsiniz ama beş dakika ilave süre içinde toparlayalım. Ondan sonra...
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şimdi, 2008'de...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ama Sayın Bakan konuşsun eğer izin verirseniz çünkü çok önemli şeyler söylüyor.
BAŞKAN - Önemli şeyler söylüyor ama bir bütçemiz daha var.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ben de yararlanıyorum, herkes yararlanıyor Sayın Başkan.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Aytuğ Bey, prematüre oranı...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, on dakika oldu.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - ...2008'de yüzde 9 iken 2013'te yüzde 13'e çıkmış. Şimdi, prematüre doğum oranları ve sezaryenle ve bizim doğumda, o erken doğum, prematüre doğumlarda yeniden analizler yapıp yol haritamızı yeniden "check" etmemiz lazım. Yoksa tıkanan bir noktaya geldik.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bunu kabul ediyorsanız sorun yok.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Hayır.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sadece prematüreye bağlamayalım ama başka şeyler de var.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, sağlıkçılarla ayrı bir toplantı yaparsınız. Plan ve Bütçe olarak bize kifayetimüzakere yani bu konular. Bir gün Sağlık Komisyonunu davet edin...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Biz Bakanımızı gerektiğinde koruruz yani Plan ve Bütçede Bakanımızı yedirmeyiz.
BAŞKAN - Estağfurullah. Bizim öyle bir niyetimiz yok.
Buyurun Sayın Bakanım.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Aytuğ Bey'e teşekkür ediyorum, tüm Komisyona, Başkana da. Tabii, bir bütçe daha var, zamanı olabildiğince...
Sayın Günal ve diğer arkadaşlar, Sayıştay konusunda bir savunma yapmayacağım. Gerçekten bu konunun buraya bu şekilde geliyor olmasını ben de vicdanen, şey olarak da doğru bulmuyorum. Yani çözümünü mutlaka üretmeliyiz ve bu konuda Hükûmet olarak... Çünkü yalnız bizim değil, Hükûmet...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kanun tasarısını getirin, biz destek olalım.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Kamu-özel modelinin gözden geçirilmesi... Onu tartışacağız, zaman olmadığı için çok fazla giremiyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Onunla ilgili de var Sayın Bakanım. Kalkınma Bakanlığımızda kanun tasarısı var, altı yedi yıldır bekliyor, 2007'den beri. Yani siz bir el atarsanız topyekûn düzenleyen bir şey çıksın.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Evet, diş hekimliği konusunda Cemalettin Bey'in şeyi var, doğru. Ağız ve diş sağlığı merkezleri... Yani neredeyse sıfırdan başladığımız bir alanı çok hızla arzu ettiğimiz bir noktaya taşımak çok kolay değil. Muayenehanelerden hizmet alımının da çok kolay olmadığını... Ben Dişhekimleri Birliği Odamızla görüştüm, zorluklar var, paylaşalım yani orada ağız diş sağlığı, sağlık turizminde önemli.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Hiç zorluğu yok. Geçmişte satın alınıyordu Sayın Bakan.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Cemalettin Bey, sonra paylaşalım.
Ağız ve diş sağlığını, bizim, esasında hem sağlık turizminde hem de özel diş hekimliğinde daha vizyoner bir boyutla planlayıp bir yol haritası belirlememiz lazım. İşte, randevulu çalışan diş hekimi akşam bulunmuyor, cumartesi aradı, yok. Vatandaşa yirmi dört saatlik hizmet standardını verecek bir yapılaşmayı biz nasıl sağlıkta tıp merkezlerinden alabiliyorsak ağız ve diş sağlığı merkezlerinden de hizmet alacak formatı Türk Dişhekimleri Birliğinin çalışması lazım.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Koruyucu hekimlik alanında olabilir.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Koruyucu hekimlik için aile sağlığı merkezlerinde diş ünitelerini planladığımızı söyledim.
BAŞKAN - Arkadaşlar, bunun için para gerekiyorsa onu söyleyin, ekleyelim bütçeye ama işin teknik ve sistemle ilgili sorunlarını daha sonra tartışırsınız ama para gereken kısmı olursa onu söyleyin sadece.
Sayın Vahap, herhâlde OECD rakamlarını söyledim.
Şimdi, Suriyelilerle ilgili toplam rakamı vereyim: Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Osmaniye, Şanlıurfa, Batman, diğer illerde yapılan sağlık ödemeleri toplam 507 milyon 900 yani 508 milyon. 2011'den itibaren 16/10/2014-29/04/2011 tarihleri arasında.
Sayın Erkan Akçay, çok sitem...
ADNAN KESKİN (Denizli) - 11 binde 209 milyon... Rakam bilmem nerelere çıkmış.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - İki buçuk yıllık rakam; 29/04/2011-16/10/2014.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sadece sağlık harcaması mı?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Sadece sağlık.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Efendim, sizin verdiğiniz bir cevap var Mehmet Şeker'e. 209 milyon lira 2013 yılında...
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - 2013 yılı ama...
BAŞKAN - Sadece 2013 yılı...
ADNAN KESKİN (Denizli) - Evet.
BAŞKAN - O dört yıllık.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Bu dört yıllık.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Bence daha çok olması lazım.
BAŞKAN - 2013'te çok gelmişler demek ki.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Oradaki rakam nedir Sayın Keskin?
ADNAN KESKİN (Denizli) - Kardeşim, 11 bin kişinin masrafını 209 milyon diye vermişsiniz.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Bu da 509 milyon.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Ama kaç yıllık bu?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - İki buçuk, biri de bir yıl.
BAŞKAN - O yıllarda azmış demek ki sonra artmış. Son yılda daha...
ADNAN KESKİN (Denizli) - Daha çok artması lazımdı.
BAŞKAN - Artmış işte yani ondan daha az değil.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Hayır...
Sayın Keskin, en çok 2013 ve 2014. 2011'deki sayı 150 binlerdeydi. 2012'de konuştuğumuz, benim, bütçede, hatta burada -bizim Sağlık Komisyonu- "Sayın Bakan, 500 bin rakamını telaffuz etti..." Bir yıl önce telaffuz ettiğimiz rakam 500...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, daha sonra yıllar itibarıyla verirsiniz, böylece bitmiş olur sorun.
Sayın Keskin, yıllar itibarıyla verir, böylece tam rakamı bulursunuz.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Tamam.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Öncelikle bu şehir hastaneleriyle ilgili, Özgür Bey de söyledi. Manisa merkezli, 17 tane; 1 tanesi halk sağlığı laboratuvarı, 16 tane şehir hastanesi.
Arkadaşlar, ihaleler bittikten ve sözleşmeler imzalandıktan sonra, uluslararası finans hukukunu veya işletme hukukunu da ilgilendiren 29 tane ek sözleşmelerle ilgili sekiz aylık bir süreç bu sözleşmelerin tamamlanması veya imzalanmasıyla geçti.
Diğer taraftan, özellikle depremde birinci ve ikinci bölgelerde -yani bunun biri de Manisa- Deprem izolatörü şartımız var. Deprem izolatörü, temel hafriyatından sonra... İşte, ne derler ona, "pabuç" mu derler? Dünyada uluslararası akredite olan dört veya beş tane izolatör üreten firma var. Bunlardan firmalar siparişlerini verdiler, bir kısmı altı ay bekliyor, bir kısmı dört ay bekliyor, bir kısmı bir yıl bekliyor, bir kısmı da -Almanya'daki- bir yıl süresince "Doluyum." diyor. Şimdi, dolayısıyla burada bizim deprem izolatörlerini beklemek gibi bir sorunu hep beraber yaşayacağız. Burada temel atıldı, niye bekliyor? Ama, hafriyat yapıldı, deprem izolatörlerini özellikle birinci ve ikinci bölgede bekleyeceğiz. Üçüncü ve dördüncü bölgelerde de ODTÜ, teknik üniversite raporlarını bekliyoruz. Orada raporlarda bize...
BAŞKAN - "İzolatör gerekir." derlerse... İzolatör gerekecek mi onlara?
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Gerekecek mi? Oradaki raporları bekliyoruz.
Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi 400 yataklı proje ve yaklaşık olarak tamamlanmış, bir hafta içerisinde yapım ihale tarihi alınması planlanmakta.
Erkan Bey gitti mi? Erkan Bey "Sorularıma cevap vermiyorsunuz." diyordu.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisi) - Aşağıda konuşması var herhâlde.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Peki, o zaman bunları kendisine vereceğim.
Yanık üniteleriyle ilgili yine...
Uyuşturucu konusunda... Bir de -galiba Mustafa Bey söyledi, kim söyledi hatırlamıyorum- bağımlılık. Şu anda, evet, bizim en önemli sorunumuz uyuşturucu sorunu gibi geliyor ama önümüzdeki üç beş yıl içinde teknoloji bağımlılığı da çok hızlı... O nedenle, bizim psikiyatri uzmanımız olan, psikiyatri doktoru olan her hastanemizde bağımlılık poliklinikleri açarak... Yalnız sigara polikliniği veya uyuşturucu polikliniği değil, bağımlılık polikliniği şeklinde psikiyatri servisi olan yerlerimize de henüz bağımlı olmamışların da destek tedavisi alabilecekleri klinik yataklar açacağız. Yani en son adres AMATEM'ler olmalı çünkü AMATEM damgasını mecbur kalmadıkça ne aile yemek istiyor ne de muhatap olan kitle. Onun için, olabildiğince onları oradan kurtarabilecek aile hekimi, sosyal destek, sonra hemen hastane bağımlılık poliklinikleri, psikiyatri kliniği olan yerlerde ayrı, özel tedavi alanları, servisleri ve en son da AMATEM'ler veya ÇAMATEM'ler.
Eylem planına zaman olmadığı için çok girmeyeceğim ama önümüzdeki cuma günü Uyuşturucu Yüksek Şûrası toplanacak ve ondan sonra bütün bakanlıklarla -özellikle İçişleri var- burada önleyici ve koruyucu tedbirleri merkeze alıyoruz. Çünkü önleme ve korumayı güçlü yapamazsak... Arkadaşlar, bataklıkla mücadeleyi güçlü yapmak lazım yoksa tedavi kısmında işimiz zor.
BAŞKAN - Evet, Sayın Bakanım, herhâlde diğerlerini de yazılı olarak verirseniz memnun olacağız.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Güzelbahçe Sayın Bakan...
MUSA ÇAM (İzmir) - Güzelbahçe var Sayın Bakanım.
BAŞKAN - Son olarak onu alalım.
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Güzelbahçe'yi arkadaşlar aldı Sayın Türeli, Güzelbahçe'yi değerlendireceğiz planlamalarımızda ama 2015 yatırımına alabilir miyiz... Şu anda, burada hem bu taraftan bugüne en az üç tane geldi hem bu taraftan en az bugün üç tane geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Şu anda, 216 tane kamu olarak 32 bin yatak kapasiteli hastanelerimiz devam ediyor. Şimdi, arkadaşlar bazen "özel" diyorlar, 32 bin yatak kapasiteli hastanelerin inşaatı devam ediyor ve buraya ödenecek para yaklaşık 6-6,5 milyar. Dolayısıyla, yeni yükü şu planlamamızla kaldırabilmemiz zor. Buna rağmen, öncelemeye çalıştığımız, mecbur olduğumuz... Çünkü önümüzdeki dört yıl içinde, beş yıl içinde bir taraftan şehir hastaneleri, bir taraftan da biz ilave -kamu olarak- 10 bin yatak kapasitesini daha projelendirip ihale yapacağız ve toplam 42 bini biz yapacağız ve 50-52 bin... Bu sayılar bazen neden azalıyor, neden artıyor; eleştiri alıyoruz, YPK'yla ve aciliyete göre... Kastamonu Devlet Hastanesini kamu-özelden çıkardık, kamu olarak biz yapalım dedik, önceliği var. Dolayısıyla, oradaki yatak azalıyor, bu taraftaki yük artıyor. Arkadaşlar, YPK'yla planlama bütçeye önümüzdeki 17'de, 18'de, 20'lerde gelecek, yükü de planlayarak inşallah bu ülkeyi bu alanda zora, sıkıntıya sokmadan, kamu-özel iş birliğinde de bir sene daha beklemeden bu değerlendirmeyi, bilgilendirmeyi birlikte yaparız diyorum...