Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/724) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 09 .06.2016 |
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.
Sayın Bakan, Değerli Başkan, değerli Komisyon üyeleri, STK'lar, temsilci arkadaşlar, sendikadan arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yalnız, Komisyon gündemleri bize geç geliyor. Komisyon gündemleri bir iki gün önceden gelse, bunun için hazırlık yapsak daha iyi hazırlanırız diye düşünüyorum, bir.
İkincisi: Buradaki Komisyon üyesi arkadaşlar birbirlerini tanıyor ama dışarıdan katılan STK'lar olsun, sendikalar olsun, temsilciler olsun, o arkadaşları tanımıyoruz. Örneğin, KESK'ten kimse var mı, DİSK'ten kimse var mı, TMMOB'tan, bizim hekim kuruluşumuz TTB'den kimse var mı?
BAŞKAN - Efendim, birazdan STK'lara söz vermeden evvel burada kimler var kendilerini tanıtsınlar.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Onları tanımak isteriz.
Burada hekim ağırlıklı bir Komisyonuz. Hekimlerin en önemli muayene üstlerinden biri inspeksiyondur yani bakıştır. Ben şu bakıştan, Sayın Bakanın yüz ifadesinden bu yasa tasarısının kendisinin içine sinmediğini iyice okuyorum. Yani, niyet okuma değil bu, mutsuzluğunuzu gördüm. Gerçekten bu tasarı, kabul edilecek bir tasarı değil.
BAŞKAN - Ramazan ayına verin efendim.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Tabii, bu arada Ramazan inşallah barışlara da vesile olur, herkesin niyeti kabul olur diye düşünüyorum inşallah.
BAŞKAN - İnşallah efendim.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Özellikle 1'inci madde kazanılmış bir hak, Anayasa Mahkemesine emekli arkadaşlar başvurmuş ve bir hak kazanmış. Biz her şeyde varız ama emekli parasını ödemekte biraz geç kalıyoruz. Yani, niye, devletimiz o kadar güçsüz mü? Emeklilerin parasını bugün vermeyelim, yarın verelim, takside bölelim, gelecek yıla aktaralım... Her şeye para var da emeklilere mi yok?
Maddeyle getirilen düzenlemeyle emekçilerin hak gasbı, Anayasa Mahkemesinin iptali üzerine bu hak gasbı ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Ancak, bu düzenleme yapılırken yeni bir hak gasbı yaratılmaktadır. Emekçinin, emeklilerin mevcut hakları ödenmemekte, belli bir meblağa, 7.500 TL'ye kadar başvurudan itibaren 3 ay içerisinde ödeneceği belirtilmekte ancak bu meblağı aşan emeklinin hakkettiği miktarınsa yapılan bu ödemeden itibaren bir yıl sonra ödeneceği belirtilmektedir. Bu, Hükûmetin emeklilere verdiği bir bağış, bir ulufe değil. Bu, emeklinin ömrü boyunca emeğiyle çalışmasının karşılığıdır ve anasının ak sütü gibi helaldir. Emekliler bugün ay sonunu getirmeye çalışan aldıkları emekçi maaşıyla yaşamlarını idame edemeyecek durumdalar. Otuz yıldan daha fazla çalışan insanların zaten bu süreden sonra tekrar bir yerde çalışma imkânı da yoktur. Bizim onlara ekstra bir gelir kaynağı yaratın deme hakkımız da yoktur. Emekliler öyle rahat geçinen, paraya ihtiyacı olmayan bir kesim değil ki bir de onların hakkı ve alacağı üzerinden tasarrufta bulunalım. Hükûmet bütçesinden emekçiler yönünden tasarrufa gidilmesi zaten zar zor geçinen emeklilerin bu hak ihlali kararından sonra tekrar bir hak gasbı yarattığı kanaatindeyiz. Bu nedenle, emeklilere bu güne kadar ödenmeyen alacaklarının yasal faiziyle beraber peşin olarak ödenmesi ve herhangi bir sınırlamaya tabii tutulmaması gerektiği kanaatindeyiz. Yine hak mücadelesi adı altında yasal ve meşru olarak mahkemelere başvurmuş, bugün mahkemesi sonuçlanma aşamasında olan hak ettiği meblağın hepsini bugün alabilecek emeklilerin mağdur olacağı kesindir.
Hükûmetin, emekliye ödemesi gereken parayı bütçem de açık olmasın diye nasıl geç öderim hesabı var. Peki emeklilerin bir bütçesi var mı? Emekliler aldıkları bu maaşla bütçe hesabı yapıyorlar mı? Yapıyorlar, âdeta aç kalmamak için çok ince bir bütçe hesabı yapmak zorunda kalıyorlar. Emekçiden yana hazırlanan ve emekçi ve emeklilerin haklarını gözeten değil emekçi ve emeklinin kazanılmış haklarını öteleyen bir anlayıştır. Bütçesini emekçinin sırtından ayarlamak, yarım milyonu bulan bu yasadan faydalanacak emekliyi mağdur etmektir. Biz, bu nedenle, yasa hazırlanırken emeklinin kazanılmış haklarının yani ödenecek bu meblağın peşin olarak ödenmesinin yasaya dâhil edilmesini talep ediyoruz.
Yapılan bir yasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesinin de kararında belirtildiği bir eşitsizlik yaratılmıştır, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir. Bu ihlali gidermek adına yapılan düzenlemenin de bu eşitsizliği ortadan giderecek düzenlemeyi yaparken, bu eşitsizliği derhâl ortadan kaldırmaya yönelik bir çabanın içinde olması gerektiği kanaatindeyiz.
Yine, madde 5'te mesleki yeterlilik belgesine sahip olmayanların çalıştırılmayacağına ilişkin kanun hükmü var.
Mesleki yeterlilik belgesi için erteleme iş cinayetlerini artıracağı muhakkaktır. Mesleki yeterlilik belgesi çalışma alanları dikkate alındığında, hem çalışanların kendi sağlığı hem de toplum sağlığı için önemli ve riskli faaliyet alanları olduğu anlaşılmaktadır. Bir yıl uzatma yetkisinin Bakanlar Kuruluna verileceği belirtilmiş. Bunun için yıllık süreler sürekli bir hâle getirilecektir. Bu yüzden yaşanan ve var olan tüm sorunlarımıza günlük duruma göre mevzuata işleyeceğimize altyapı çalışmasının sağlam ve düzenli yapılarak istikrarlı bir mevzuat ortamının oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz.
Mesleki yeterlilik belgesi alınması konusunda ciddi bir farkındalık yaratmadan kara düzen giden çalışma hayatının düzenlenmesi mümkün değil. Sadece yasa yapmakla işler çözülmüyor. Erteleme yönünden işçilerin hak kaybına uğramaması için emekçilerin meslek eğitimini özendirecek ödüllendirici bir çalışmanın içine girilmesi gerekiyor. Yasalarda cezalandırıcı hükümlerle mesleki yeterlilik belgesi aldırmak mümkün görünmüyor. Bu nedenle mesleki yeterlilik belgesi sadece işverenleri değil, işçileri de ödüllendirici düzenlemeler içermelidir diyoruz.