| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/1310) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 26 .07.2016 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; Türkiye'de, 15 Temmuz gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman görmediğimiz şekilde bir askerî darbe, müdahale girişimi yaşadık. Toplum olarak çok büyük bir bedel ödedik. Allah'a şükür, bu girişim, darbe akamete uğratılmış, başarısız olmuştur.
Şimdi, bu darbeye, buraya nasıl gelindi? Tabii, ders almak için, buna benzer olayların hiçbir şekilde bir daha olmaması için elbette bunları konuşacağız, ama şu anda yaralar sarılıyor, onarım çalışmaları yapılıyor, aynen o gece gazi olan, nerdeyse yerle bir edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi nasıl onarılıyorsa, toplum olarak yaralarımızı onarıyoruz, daha sonra daha rasyonel, daha akıllı değerlendirmeleri elbette yapacağız.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; bu olay gerçekten cumhuriyet tarihinde görülmeyen bir olay. Böyle bir şey olmadı. Askerî darbeler gördük, cunta şeklinde de gördük, emir komutayla da gördük, hepsini gördük, ama hiçbirinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bombalandığına rastlamamıştık.
Şimdi, bu olayı toplumsal barışın tesis edilmesinin bir fırsatına dönüştürebiliriz, dönüştürmemiz gerekiyor, bu çerçevede bir irade de görüyorum, bu sevindiricidir.
Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisini onarırken, siyasetçilerin de ciddi bir özeleştiri yapmaları gerekiyor çünkü değerli arkadaşlarım, toplumsal barışın bozulması hep tepeden oluyor, tepeden kuruluyor. Siyasetin dili, yapılma biçimi, maalesef toplumsal barışımızın bozulmasında önemli bir etken. Şimdi, biz özeleştiri yapıp kendimizi yenilemeliyiz. Bu nefret dilinden, ötekileştiren bu dilden uzaklaşmalıyız. Bunun olabilmesi için de bütün siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmezi olduğu, bir ülkede demokrasiden söz edebilmemiz için sadece iktidarın değil muhalefetin de -esasen de demokrasilerde muhalefet varsa o rejimlere demokrasi diyoruz- var olduğunu anlayabilmemiz de düşünce ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. Dolayısıyla geçmişte olup bitenlerden ders alacağımızı, demokrasimizi geliştireceğimizi, hukuk devletimizi daha güçlü bir şekilde yeniden tesis edeceğimizi düşünüyorum.
Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisinin devre dışı bırakılmaması... Elbette OHAL ilan edildi, biz gerekçelerimizle Cumhuriyet Halk Partisi olarak OHAL'in gereksiz olduğunu söyledik ama ilan edilmiştir. Bunu da anlayışla karşılıyoruz. Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisinin mümkün olduğu kadar devre dışında bırakılmaması son derece önemli. Şimdi burada mali af çıkarıyoruz, varlık barışı yapıyoruz ama toplumsal barış için de bir şeyler yapmamız gerekiyor, buna gayret göstermemiz gerekiyor ve bunun kurulacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bugüne kadar yasalar çıkarılırken muhalefet görmezden gelindi, muhalefetten gelen bütün teklifler, yani imla hatalarını düzeltme bile olsa reddedildi. Böyle bir anlayış demokrasi kültürünün sonucu değildir arkadaşlarım.
Şimdi, biz bunu yani bu yaşamış olduğumuz felaketi umarım fırsata dönüştürürüz ve bugünden başlayarak Komisyon olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak yasaları çıkarırken, burada bulunan bütün milletvekillerinin milletin temsilcisi olduğunu kabul ederek o milletvekillerinin katkılarını alacak kanalları açmak durumundayız. Bunu özellikle Başkanlık Divanına ve Hükûmete söylüyorum.