KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Nurettin Bey, hayırlı olsun, başarılar dilerim görevinizde.

Neyse ekonomiden daha çok anlayan bir bakan gelmesine de sevindim ama Adalet Bakanımız da belli ki Musa Bey gibi iş hayatında çek alıp çek vermemiş yani şunu söylüyor: "Piyasada 1 lirayla 100 liralık iş yaparsın, bu da piyasaya canlılık getirdi." Ne kadar tehlikeli bir şey söylediğinin eminim ki farkındasınız çünkü parayı Merkez Bankası yaratır ve enflasyon dengelerini, enflasyon fiyat hedeflemesini o şekilde yapar. Eğer ki piyasaya 10 lira para verdim diye hesap edip Merkez Bankası, piyasada 20 lira daha çek arzı oluşmuşsa Merkez Bankası enflasyonu falan kontrol edemez. Biz yani yüzde 5 ve 6 hedeflediğimiz enflasyona asla ve asla ulaşamayız. Bu açıdan genişlemeci politikaları öz sermaye olmadan, ortada karşılığı olmadan bir parayla yapmamızın ne kadar tehlikeli bir şey olduğunun eminim ki farkındasınızdır. Yani, "çeke itibar" dediğiniz cümleyi çok dikkatli kullanmamız lazım. Ben yıllarca piyasada iş yaptım ve alan kadar verenin de ne kadar suçlu olduğunu çok iyi biliyorum. Ya, 1 lira sermayesi olan insanın giderseniz dükkânına 100 lira donatırsınız, o insan da para sahibi olduğunu sanır ve işletmeye, tüketime ya da alır parayı başka yerlere yatırır, eve gayrimenkule yatırır; giderseniz, 100 lira borcu vardır, dükkânın da 10 lira sermayesi kalmıştır ve 10 lirayla 10 kere malı çevirir ve bu da ciddi bir para arzı demek. Bu açıdan alan da suçlu, veren de suçlu, bankada suçlu mantığına, paradigmasına dönmemiz gerekiyor.

Sayın Bakan diyor ki: "Ayıklanma -çok tehlikeli söylemler bunlar- dürüst esnaf..." Bilmem ne? Ben hep şunu gördüm piyasada, her borçlu 10 insanın 9'u, yüzde 95'inin namusunda hiçbir sıkıntı yoktur. O yani bilmez çünkü bir anda piyasa ona bir imkân sunar, çek yaprağı verilmiştir, gider alır, bilemez, rüzgâr da iyidir, arkasından yürür, işi döner ama bir anda bir Rusya krizi, bilmem ne krizi, kendi sektöründe bir kriz olduğunda "Ya bir dakika, benim sıkıntım varmış." der, farkına varmaz bunun. Bu kötü niyetle olmaz büyük olasılıkla da. Tabii ki dolandırıcılık var ve Sayın Bakanın dediği gibi Dolandırıcılık Yasası zaten var. Bu da yüzde 3'tür, yüzde 2'dir, bunu çok iyi biliyoruz. Bu çerçevede bir regülasyona ihtiyaç var Sayın Bakan. Böyle bir düzenlemeyi yalnızca dara düşmüş insanlar üzerinden yapmayalım diyorum. Bu regülasyonu yapalım. Elbette ki çeki keşide eden kişi de sorumlu olacak hiç kuşkusuz ama bu asla ve asla hapis cezası olmasın. Hapis cezası olmayan bir regülasyona girelim. Çok tekrar ediyoruz ama bu da çok önemli. Bazı arkadaşlarımız söyledi, limitli çeklere dönelim. Ya, piyasada zaten bir insanın kredisi varsa bankaya gidip kredisini alsın, yürüsün; limitli çeklerle de ödemelerini yapıyorsa yapsın. Böyle bir yönteme dönelim diyorum ve özellikle de siz yani eğer ki enflasyon kontrolü istiyorsanız bu çeki bu şekilde tekrar piyasayı canlandırma aracı olarak asla ve asla görmeyelim derim.