KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYHAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, 6'ncı maddeye itirazımız aynı 2'nci maddeye olan itirazımız çerçevesindedir. Yani Bakanlığın sadece "müfettişlik" adı altında bir statüyle, bir tanımlamayla tekrardan eskiye dönüşü gerçekleştiriyor olması itibarıyla 6'ncı maddede merkezileşmeyi ve otoriterleşmeyi tamamen eğitim sürecinin eğitimin mantığına ters bir şekle sokma gibi bir riski de taşıyor. Özellikle daha önceki adıyla "Rehberlik ve Denetim Kurulu" adı verilen bir isimle bu faaliyetlerin yürütülmesi eğitim faaliyetinin mantığına, eğitimin ruhuna paralel bir şekilde bir işlevi görüyordu. Dolayısıyla, şimdi denetimi rehberlikten ayırıp sadece kontrol etme ve kontrol mekanizması üzerinden bir yaklaşım ortaya çıkacaktır ki bu da çok ciddi riskleri ve birtakım objektif ve hukuki normların aşınmasını da ortaya çıkaracaktır. Zaten toplumda müthiş derecede bir kutuplaşma, bir yarılma ve bir güvensizlik durumu söz konusuyken bürokrasinin içerisine de böyle bir durum girdiği takdirde, böyle bir yapılanma gerçekleştiği takdirde burada çok farklı sorunların da çıkması da büyük ihtimaldir. Özellikle orada müfettişler Bakanın ve müsteşarların talimatıyla, hiyerarşik bir işi yapmanın ötesinde bir rol ve misyonun sahibi olmayacaklardır. Dolayısıyla, bu eğitimin kendisine zarar veren bir duruma da yol açacaktır. Ondan dolayı bunun özellikle bu tasarıdan çıkarılmasını biz öneriyoruz. Yani, rehberlikten bağımsız salt denetimle, kontrolle işlev gören bir yaklaşımın eğitimin ruhuna, eğitimin niteliğine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu da kabul edersiniz ki son süreçte, özellikle toplumda yargıya yönelik yaşanan güvensizlik, toplumda yaşanan birtakım çelişki ve çatışmaların yaratmış olduğu tahribatlar ve aşırı erozyondan kaynaklı ciddi sorunların da yaşanmasına yol açacaktır.

Bilindiği üzere 2011 yılında böylesi bir durumdan kaynaklı olarak bir rehberlik desteğiyle bu denetim, denetmenlik desteklendi ve birlikte götürüldü ve bu kanaatimce de çok uygun bir şeydi. Eğitimin demokratik bir şekilde daha paylaşımcı, daha katılımcı bir şekilde yürütülmesine de katkı sunan bir değişimdi. Şu anda yapılan değişiklik bunu geriye götüren ve tamamen merkeziyetçi bir yaklaşımı esas alan bir değişikliktir. Ondan dolayı bunu siyasal saiklerle, siyasal düşüncelerle birtakım olguları, birtakım yaşanan gelişmeleri kontrol altına alma çabası olarak değerlendiriyoruz, kuşkumuz da o. Yani, birtakım yaşanan çatışmalara, işte -tırnak içerisinde- cemaat ve benzeri yapılanmalara karşı önlem mahiyetinde geliştirilmiş bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Bunun da kesinlikle yanlış bir yaklaşım ve tutum olduğunu ifade etmek gerekiyor. Her ne olursa olsun eğitimi objektif kriterler ve hukuki normlar üzerinden götürmek daha sağlıklıdır, daha bilimseldir, daha demokratiktir. Onun için bu mevcut düzenlemenin yasadan çıkarılmasını öneriyoruz.