| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/721) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .06.2016 |
İSMET UÇMA (İstanbul) - Efendim çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; bugün ramazan, oruç tutan arkadaşların biraz değerleri düşebilir hocam doktor zaten.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Doktor çok hocam burada.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Evet çok, hakikaten öyle. İyi ki varlar tabii doktorlar, sayılarını çoğaltmamız gerekiyor. Bu mesleği de, öğretmen kadar talep edilen, öğretmen kadar çoğalttığınız zaman, öyle her mezun olanın eline hastalarımızı teslim edip öldürtmüyoruz o zaman hocam.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Herkesi de öğretmen yapmıyoruz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Aynen öyle, aynen öyle, buna katılıyorum ama CHP Anayasa Mahkemesine götürmüştü. Biz "Eğitim fakültesi mezunlarının dışındakiler öğretmen olmasınlar, eğitim fakültesi öğretmen yetiştirsin." demiştik ama CHP Anayasa Mahkemesine götürdü ve eşitlik ilkesinden dolayı bozdular hocam.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Gözü kör olmayasıcalar her şeyi de onlar...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Aynen öyle.
Tanzimat'tan beri eğitimi yöneten anlayış bellidir, Türkiye'yi yöneten anlayış bellidir, hâlâ "eski Türkiye, yeni Türkiye" kalıpları aşılabilmiş değil, bunu üzüntüyle izledim.
Sevgili arkadaşlar, niye üniversite yoktu, niye şimdi eleştiriliyor? Doğru, eksiğimiz gediğimiz tabii ki var, Yusuf Halaçoğlu Hoca da söyledi ama arkadaşlar, ya bir ideolojik dönem atlattı bu ülke ve orada servet de, bilgi de, yaygın hizmet de üç büyük ilde toplandı; biri İzmir, biri Ankara, biri İstanbul.
Şimdi, Hoca sahiden bunun farkında olmayabilir ve değildir de, buna inanıyorum. Asıl mesele şu: Bu ağzı çorba kokan bölgelere yayılmaya başladı bu hizmetler. Bu olamazdı, bu yapılamazdı. Dolayısıyla bu yapılamaz başarıldığı için bunları anlıyorum.
Şimdi, Baydar Hoca diyor ki: "55'te din bilgisi hocası atıyorsunuz."
Sevgili kardeşim, elli yıldır atamadınız, durdurdunuz.
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Yapmayın!
İSMET UÇMA (İstanbul) - Evet, öyle, bakınız istatistiklere.
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Hayır, yapmayın.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, din dersi hocası ihtiyacı olmaksızın 55 puanla... Bir ara, hatırlayın, okul öncesi eğitimde yani 45 puanla öğretmen atıyorduk, değil mi? İhtiyaçla karşılık bulan şeydi bunlar.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, bu itibarla... Yani Nurettin Topçu'yla ilgili... Yahu, Nurettin Topçu, döneminde, konjonktüründe iyi şeylere imza atmaya çalışmış, diğer eğitim alanında işte özellikle Hasan Ali Yücel gibi gayreti olan bir insan. Hatalar yapmıştır, olacaktır. Bu kanaatlerine, Alevilerle ilgili kanaatlerine katılmak mümkün değildir ama o gün şeyhülislam fetvalarına da bakın Alevilerle ilgili. O fetvalara baktığınızda Nurettin Topçu...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye...
Burada bir yanlış anlama var.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şöyle...
Bitireyim Hocam.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Herkes her fikirde olabilir, hatta fikir özgürlüğü kapsamında adam Nazist de olabilir, yazabilir de belki bunu ama şu var: İsteyen istediğini yazıyor zaten İsmet Hocam ama Millî Eğitim Bakanlığı bunu tavsiye edemez. Bizim niye anlaşılmıyor derdimiz?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi şöyle yapalım biz yani Millî Eğitim Bakanlığı tavsiye kitaplar listesinde şöyle yapsın, böyle yapıyor zaten: Her kesimden seçici kurul olur.
Şimdi, isim vermeyeceğim, yıllarca ateizm propagandası yapan yazarları dayattınız ve yayın evlerine bastırarak aldınız.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Niye her şeyde bizi suçluyorsunuz?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Siz değil tabii.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Yaşımız yetmez onlara.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Sevgili kardeşim, bakın, sizinle ilgili...
Bakınız, bu ülke bir süreçten geçiyor.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - O öyle yaptı diye bizi de aynı yanlışla...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Asla ben potansiyel suçlu yaratmak istemem ama öyle şeyler söylüyorsunuz ki hakikaten şunu demekten kendimi alamıyorum: Öldüren de sensin, ağıt yakan da sensin. Ben on dört yıldır bu ülkenin Millî Eğitimini deruhte ediyorum ve paranoyalardan yeni kurtardım, çocukların ruh hâllerini yeni düzelttim, yeni yeni ülkeyi normalleştiriyorum.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Allah Allah!
İSMET UÇMA (İstanbul) - Öyle paranoya ürettiler bu ülkede, çocuklar okullara giremedi, tasnif edildi, ideolojik...
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Ama veliler öyle demiyor.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Geldiniz imam-hatibe taktınız diyelim.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben mi taktım?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Siz değil.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, bir dakika...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Efendim, bakın, izin verir misiniz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Size hiç yakışmıyor!
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ama bitireyim ben.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama bize...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ben sizi dinledim Sevgili Hocam, aşk olsun.
Şunu demek istiyorum: On dört yılda bu ülke normalleşme sürecine girmiştir, yeni başlamıştır bu.
Şimdi, Bursa'da, efendim, veliler, ya, arkadaşlar, bakınız, sürücü kursları dâhil, özel okullar dâhil, imam-hatipler dâhil bu ülkenin yüzde 4 oranına tekabül etmiyor eğitim alanında. Allah Allah, niye bu kadar büyük gözükür insanın gözüne?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - İsterse yüzde 10 olsun, istemiyorlar.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, değil işte, keşke olsa.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Olsa... Ama istemiyorlar.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bakınız, Hocam, orada bir yanlışlık var.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben oradayım, ben Bursa milletvekiliyim.
BAŞKAN - Ceyhun Bey, İsmet Bey bitirsin isterseniz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bakınız, AK PARTİ'nin ne demokrasiye ne laikçiliğe ne hakikaten insan iradesine aykırı hiçbir talebi olmamıştır ve bunlara son derece saygılıdır.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Binlerce örnek var.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hocam, bakınız, o bilgide bir hata var Hocam.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam, oradaydım, ben görüştüm.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, şuradan biliyoruz, şuradan biliyoruz...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Gözümle gördüm, oradaydım diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - İşte, MHP'li arkadaşların da büyük katkılarıyla Kur'an dersleri ihtiyari ders hâline getirilmişti, siyer dersleri böyleydi. Yani o zaman biz demiştik ki ya, işte şunu da... Demiştik ki hayır. Böyle bir şey olmadı nitekim. Şimdi istatistiklere bakın, tercihlere bakın, sizin söylediğiniz hilafıhakikat kalıyor, doğru değil.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Yahu, yalan mı söylüyorum?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bakınız, hayır, hayır.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben ailelerle miting yaptım orada, gördüm diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Neyse... Bunu karşılıklı değil de Hocam, şöyle yapalım...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama Hocam, bir saniye...
"Hilafıhakikat" diyorsunuz. "Ben oradaydım, tuttum, elimde cep telefonu." diyorum. Siz diyorsunuz ki...
İSMET UÇMA (İstanbul) - O ideolojik bir gruptur Hocam, ideolojik bir gruptur, sizi de örgütlemişler, olayın içine çekmişler, ideolojik bir gruptur.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Gözümle gördüm diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Yok Hocam, ideolojik bir gruptur, göreceksiniz.
BAŞKAN - Lütfen karşılıklı olmasın.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam, bu nasıl bir bilim anlayışı?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Gerçekten ideolojiktir.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama böyle ön yargı olur mu?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Peki.
Ben sözlerimi tamamlayayım.
BAŞKAN - Rica ediyorum, karşılıklı olmasın.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben gözümle gördüm diyorum, o hâlâ...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Arkadaşlar, şimdi, yani doktorlarımız da öğretmenlerimiz kadar çoğalacak. O zaman istediği oranda doktorlarımız yani onlar içinden de seçimler başlayacak. Bu üniversitelerin çoğalmasından belli kesimler rahatsız oluyor, belli meslek sahipleri rahatsız oluyor. Niye biliyor musunuz?
KAZIM ARSLAN (Denizli)- İyi yetişmediği için rahatsız oluyor.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, hayır...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi çekti Bakan, üniversiteleri geri çektiğini söylüyor. Rahatsız mı oldunuz?
BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, lütfen...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, hayır, ondan rahatsız olmadık da .
AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Geri çektim üniversiteleri." diyor Bakan.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, tekrar, hepsini aynı anda...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Canım, işte "Geri çektim." diyor.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Efendim, başka talepler de var, beraber gelecek.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Rahatsız mı oldu Sayın Bakan?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Beraber gelecek.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Onu bir daha değerlendiririz. Şimdi niye çektiniz üniversiteleri geri madem bu kadar...
BAŞKAN - Evet, lütfen...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, eğer biz fikirlerimizi, kanaatlerimizi belli bir saygı, sevgi ve hoşgörü içerisinde ifade edemezsek yani önce size sorarız, ya "fikir özgürlüğü" diyorsunuz yani sıkboğaz ediyorsunuz, böyle şey olabilir mi?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yalan söyleme özgürlüğü de yok.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Kim yalan söylüyor?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hiç kimsenin yalan söyleme özgürlüğü yok. "Hilafıhakikat" diyerek siz kibarcasını söylediniz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ama bunu yapmamak gerekir.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - "Gözümle gördüm" diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, ama, bak, Hocam, belgelerimiz olacak. Siz, bakınız, yolsuzluk konusunda da şeyler söylediniz Hocam.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Onların belgelerini gördüm, "Dilekçeyi biz verdik." diyorum.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bir saniye Hocam, bir saniye... Bakanın da söylediği...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Arasın buradan Millî Eğitimin bürokratları.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ya, gereği yapılır, zaten kayıtlara girdi de.
Sevgili Hocam...
BAŞKAN - Bakanımız bilgi verir şimdi.
İsterseniz şey yapalım.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bitiriyorum.
Efendim, Halaçoğlu'nun şikâyet ettiği hususların, Baydar'ın şikâyet ettiği hususların, arkadaşların şikâyet ettiği hususların tamamı, bu ülkenin çocukları, uzun yıllar ve bugün de bunun mücadelesi veriliyor, dünya vatandaşı olma konusunda kıskanç davranıldı ve kendi değerleriyle sürekli savaşıldı.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Kim vardı iktidarda?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Yapacağınız tek şey, bu milletin değerleriyle, coğrafyasıyla, tarihiyle ve anlayışlarıyla... Çok doğru bir şey söylüyor hocam, bu değerleri öğretecek insanların bu işleri doğru bilmesi lazım. Doğru bir kaynakta, doğru bir anlayışta eğer değerler dizgesine tabi bu ülkenin o değerlerini hayata geçirecek eğitimi birlikte yürütebilirsek, öyle zannediyorum, Türkiye çok kısa zamanda... Avrupa, göreceksiniz, yakında çökmek üzere zaten. Niye biliyor musunuz? Gençleri yok artık.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Avrupa çökerse biz batarız.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Dinamizmi yok artık, üretemiyor, tüketemiyor.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Elli yıldır batıyor.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Sevgili arkadaşlar, eğitim zor bir konudur, doğru ama Türkiye her bakımdan gerçekten de dünyanın yıldızı olabilecek bir kulvara girmiştir, bölgesi için de örnek, numune, imtisal bir ülkedir. İnşallah eğitim konularında vereceğiniz katkılarla daha iyiye hep birlikte yürümüş olacağız.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sizin aldığınız öğretmenlerin matematik ortalaması 1.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, Hocam, bakın, yani...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - İktisat raporları var.
İSMET UÇMA (İstanbul) - On dört yılda bir çocuk 14 yaşına gelir, ortaokuldakileri sor da...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ortaokuldakilere bakıyoruz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, üniversitedekileri biraz önce Baydar Hoca söyledi, Halaçoğlu da söyledi.
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Hayır, 65 ülke arasında 15 yaşındaki çocukların...
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi, bu istatistiklere ayrıca bakacağız arkadaşlar ama Adem'in 2 çocuğundan biri geri zekalı, biri ileri zekalı olmaz. Demek ki bu zamana kadar bu ülkede uygulanan eğitim sistemi hatalıydı.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - İktidarda kim vardı?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Şimdi de deneme yanılma yöntemiyle bu sistem...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - İktidarda kim vardı?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, hayır, yapılan bu zamana kadar böyleydi.
Şimdi, arkadaşlar, derli toplu yeni bir sisteme gitmek için zaten teşkilat kanunu yeniden düzenleniyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Onun için mi 600 uzmanı değiştirdiniz?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın İsmet Ağabey, Bakan böyle diyor, "Deneyeceğiz, olmazsa değiştiririz." diyor.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, denemeyeceğiz üstat.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Biraz önce "Deneme yanılma olmaz." dediniz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hayır, ama o şudur: Daha önce yapılanları kastediyor.
BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Neyse arkadaşlar...
AYTUĞ ATICI (Mersin) - AKP 4 kere devrim yaptı millî eğitimde.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Arkadaşlar, karşılıklı konuşarak bu sorunlar böyle olmaz. Herkes kendi tezini ortaya koyar.
Bakınız, bireyin yetişmesi için üç şart çok önemlidir; çevre ıslahı -gerçekten çok önemlidir- zamanın iyi yönetilmesi gerekir ve dünya yurttaşı olması gerekir. Siz hâlâ yerli vatandaş arıyorsunuz. Böyle iş olmaz. Tabii yerliliğini korusun ama dünyayla entegre olmuş yani hakikaten dünyayla birleşmiş, bütünleşmiş...
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Kendi toplumunu tanımadan nasıl dünya vatandaşı olacak?
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Dünya ülkelerinin mi Orta Doğu ülkelerinin mi içinde olacak?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Efendim, biz dünya vatandaşı olacağız ama Orta Doğu'yu da hiç ihmal etmeyeceğiz. Orta Doğu'nun yer altı, yer üstü zenginliklerini makul düzeye birlikte çekeceğiz ama yoksa iştahları çok kabartıyor, yoksa iştahları çok kabartıyor, yoksa ne yaparız? Çit çeker, patates diker besleniriz, bu doğru değil, bunu yapamayız.
Efendim, çok teşekkür ediyorum, sağ olun. Bunlar kayda geçsin istedim çünkü bazı değerlendirmeleri haksız buldum, o itibarla söz aldım.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.