ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sağ olun, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bu kanunun belki de en sakıncalı birkaç maddesinden biri bu. Direkt olarak Anayasa'daki mülkiyet hakkını ihlal eden bir durum. Şimdi, burada bakıyoruz ilave edilen suç tiplerine, daha önce olana ilave, işte, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 110'uncu maddesi...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Onları çıkaracağız Zeynel Bey, önergemiz var.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ama önergede yine...

BAŞKAN - Yok, yok, bilmiyor, konuşsun, dinleyelim.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Hepsi yok, baktım da önergeniz geldi önüme.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hepsi var.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Yani hepsinin çıktığı bu...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - İlave edilenler çıkarılıyor.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - İlave edilenlerin hepsi çıkıyor değil mi bu kayyumla ilgili?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Evet.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Düzeltiyoruz onu.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Peki, bunu düzeltiyorsunuz. Şu, şey ama aynı kalıyor zannediyorum, kayyumun devlet...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Aynı.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - O kalıyor.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, orada o zaman, onunla ilgili...

BAŞKAN - Yani devlete açacak dava.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, onunla ilgili bir şey söyleyeyim. Şimdi, burada da şöyle bir sakınca olabilir... Bir defa, bunun çıkarılması mantıklı olmuş, doğru olmuş. Yani bunu görünce hakikaten çok şaşırmıştık. Bu, kayyuma yönelik güvence getirilmesi de... Zaten kayyum atanması istisnai bir durumdur, yani uygulamada çok sık karşılaşılan bir durum değildir esasında yani öyle öngörülmemiş. İşte, suçtan kaynaklı bir mal varlığı olacak ve kasıtlı olarak, bilinçli olarak o mal varlığının aklanmasına yönelik... Yani kesinleşmiş bir suç, ondan edinilmiş bir mal varlığı, mal varlığının aklanmasına yönelik ticari faaliyet olacak; bu vakitte şirketlere kayyum atanması gibi bir konu gündeme gelebilir ya da işte, bazı özel, spesifik durumlarda.

Şimdi, bu gibi durumlarda kayyum atandıktan sonra kayyumun seçimini mahkeme yapıyor. Mahkeme neye göre yapıyor? Niteliklerine göre. Kayyumların aldığı bir ücret de var. Buna kayyum olarak atanmaya yönelik birçok insan zaten -uygulamada biliyoruz- gönüllü çünkü ciddi ücretler de alıyorlar. Şimdi, böyle bir şeye gönüllü olup kabul eden birinin o işi de özenle yapması beklenir. Bunu devlet güvencesi altına almak şöyle bir sıkıntı da doğuracaktır -zaten kayyumun cezai sorumluluğu da var ceza hukuku ihlali anlamında bir şey yaptığında- şöyle bir sonucu olacaktır; yani burada atanan kayyumlara şu mesajı vermiş oluyoruz: "Ne yaparsan yap arkanda devlet güvencesi var."

Artı, şu maddedeki, işte, "...görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu eder." Ama şey çok açık değil. Yani "görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle" burada takdirî bir durum da söz konusu. Buradan "edilebilir", "edilmez" anlamı da çıkabilir. Dolayısıyla, burada devlet güvencesinin ben gereksiz olduğunu düşünüyorum.