| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/726) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 17 .06.2016 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkan.
Şimdi, aslında geneli üzerinde bahsederken en çok üzerinde durduğumuz konulardan birinin maddede görüşülen hâli de buradaki üretilen açıklamalar.
Maddeye baktığımızda, bu maddeyle birlikte Yargıtayda ve Danıştayda görev yapacak üyelerin üyelikleri son bulacak ve sonradan tekrar atanacak. Şimdi, burada temel kriter ne olacak? Hangi kritere göre, hangi liyakat esasına göre atama olacak? Birinci problem bu. Yani, bir Yargıtay hâkimi, Danıştay hâkimi oraya geri atanırken sadece gizli raporlar doğrultusunda bunlara güvenilerek mi atanacak yoksa bir objektif kriteri olacak mı? Buradaki Anayasa'ya aykırılık, aslında dünya tarafından birçok ülkede kabul edilen hâkimin bağımsızlığı ilkesine doğrudan en çok zarar veren etkenlerden biri. Uluslararası kuruşların raporlarında, birçok raporda bahsedilen temel bir husus var, diyor ki: "Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü için bir ön şart ve adil yargılamanın da temel bir teminatıdır."
Şimdi, bu, bir ayrıcalık olarak düşünülmemiş, aslında vatandaşların lehine, onlar adına doğru karar verilmesi açısından bu ayrıcalık getirilmiştir. Biz bunu tartışıyoruz hep "Daha ideali, daha doğrusu nasıl olsun?" diye. Birincisi bunun Anayasa değişikliğiyle olması lazım.
İkinci bir konu da var: Şimdi, dünyada da bu tartışmalı bir durum. İşte, farklı ülkelerin kendi tecrübelerine göre uygulamaları var. Bir örnekte inceledik, işte, Hırvatistan'da 11 üyeli, 7'si hâkim, 2 avukat ve 2 öğretim görevlisinden oluşan yüksek yargı konseyinin sorumluluğunda bu atama yetkisi. Burada amaç ne? Amaç, bunu daha siyasi mülahazalara göre belirlemeyelim de objektif olsun, o bağımsızlığı teminat altına alalım diye. Bizim endişelerimizin birleştiği madde burası yani bu maddeyle birlikte yani yasanın bütünü de göz önüne alındığında atamaların yapılması, görevden el çektirilenlerin... Yani aslında şöyle ifade etmek lazım, elli tane tespit doğru olup da üç tanesi yanlış dahi olsa, o bile vicdanen çok büyük bir rahatsızlıktır ve bunu neye göre kim tespit edecek, yani tespit edenin kriteri ne olacak? Dolayısıyla bu tespitten sonra bunun açıklaması nasıl olacak? Bu aslında şöyle bir anlam ihtiva ediyor, deniyor ki: Bize güvenin. Yargıyla ilgili böyle bir güven sorununuz var. Güven sorunu da şundan kaynaklanıyor: Yargıtay ve Danıştaydaki önemli sayıdaki yargıcın vicdani kanaatlerine göre değil, hukuki bilgisine göre değil, kendi aralarında oluşturdukları farklı bir hukuka göre karar veriyorlar. İyi de bunu kim tespit edecek? Yani şimdi böyle bir durumda bir soruşturma olması lazım ve kamuoyuna açıklanan tatmin edici bir şey olması lazım. Bunun sonrasında çıkan tabloda... Yani Türkiye'de tabii çok örneği var her zaman kurunun yanında yaş da yanmıştır, böyle de bir deyimin yerleşmesi ülkemize özgü birçok durumun olması nedeniyledir.
Dolayısıyla, toparlarsam, bu, ilk olarak bütünüyle Anayasa'ya aykırı bir durum, hâkimlik teminatına aykırı. Bu çok eleştiri konusu olacaktır. Bu hâliyle düzenlemenin ileride de büyük sıkıntıları olacak ve tekrar görüşülme ihtiyacı hissedilecektir. İkincisi, burada görevi son bulacak, her kimse, görevi son bulacak, devam etmeyecek üyelerin, öyle karar verilen üyelerin farzımisal şu ana kadarki mesleki hayatında tek bir yanlış davranışı yok ve bütün puanlamalarının çok iyi olduğunu düşünün ve bununla ilgili verilecek yanılgı, herhangi bir yanlış kararın vicdani sorumluluğu kimde olacak yani buradaki, maddedeki akışa göre bir uygulama gerçekleştiği zaman hakikaten hukuk sistemimiz çok büyük oranda yara alacaktır. Meşruluktan kaçmamak lazım, meşru zemine oturması için de bunun, objektif kriterlerinin olması ve gerektiğinde de kamuoyuyla paylaşılması lazım. Biz Yargıtaya seçtik, Danıştaya seçtik ancak şu, şu gerekçelerle bu Yargıtay üyesi, Danıştay üyesi yapması gereken işi yapmıyor, vicdani kanaatine göre karar vermiyor, farklı şekilde karar veriyor, farklı nedenleri var gibi doyurucu bir açıklamanın olması lazım. Bu nasıl sağlanacak?
Teşekkür ederim.