| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) ve bağlı ortaklıklarının 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .06.2016 |
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, özellikle denetimde emeği geçen başta Sayıştayımız ve bütün bürokratlarımıza, milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca, yeni göreve başlayan Sayın Genel Müdürümüz ve ekibine de inşallah hayırlı hizmetler yapmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Özellikle tabii arkadaşlarımız, burada muhalefetten arkadaşlarımız anlattıkları veya tespitleri noktasında bizim de gerçekten bazen serzenişte bulunmuş olduğumuz noktalar elbette ki bir yere kamu yatırımı gidecekse öncelikle onun ön etüdünün mutlaka çok daha detaylı bir şekilde yapılması, hangi araziden geçiyorsa, hangi bölgeden geçiyorsa, sonradan ama diyemeyeceğimiz bir çalışmayla bunlara öncülük ederlerse biz onları temenni ediyoruz. Ancak tabii yapılırken özellikle Devlet Demiryolları gibi bir kurumumuzun yüz altmış yıllık bir mazisi var, bu süre içerisinde 1923'ten öncesi Osmanlı döneminde yaklaşık 8.619 kilometre yol yapılmış ve imparatorluğun yıkılmasıyla beraber bunun 4.136 kilometresi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kalmış ve geriye kalan kısım da elbette ki sınırlarımızın dışında, belki de yine hâlâ faaliyetini sürdürmekte. Yani ta Sultan Abdülhamit Han döneminde, biraz önce Hasan Bey'in de söylemiş olduğu gibi, ta Halep'ten, Şam'dan Medine'ye kadar bir 1.360 kilometrelik bir yolun yapılması gerçekten o günkü kıt imkânlarla yapılan çalışmaların önemini biraz daha bizlere ifade etmekte.
Tabii, bunları biz özellikle 2004-2015 yılları arasında ben onu mukayese etmek için...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yabancıların imtiyazındaydı, bizim değildi, Osmanlı'nın değildi.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Yani 1924'te devletleştiriliyor, o güne kadar yapıp işletilenler, yapanlar kimse onlara yapılıyor. Ama yapılan şey elbette ki milletimizin hem rahat ulaşımını sağlamak için hem de yük taşımacılığı noktasında güzel şeylerin yapılmasını amaçlamakta. Özellikle bizim dönemimizde yapılmadığını, biraz önce yanılmıyorsam arkadaşlarımız ifade ettiler. Ben bunu siyasi olduğu için arkadaşlar girmez diye söylemek zorunda kaldım. KİT Alt Komisyon Başkanıydık, beraber çalıştık orada ki AK PARTİ dönemlerinde bu normalde yıllık ortalama 150 kilometre yapmışız, toplamda 1.805 kilometre, bunun da 1.213 kilometresi hızlı tren olarak gerçekten insanlarımızın hizmetine kullandırılmış. Yani yüzde 67'sini hızlı tren olarak faaliyete geçirmişiz.
Yine, 1900-2003 yıllarında yatırım ödeneği, bizden önceki dönemlerde 250 milyon TL'yken bu 21 kat artışla 5,3 milyar TL'ye bizim dönemimizde yükseltilmiş. Yine demir yolu ağı 2003 yılında 10.959 kilometreyken yüzde 14'lük bir artışla 2016 yılında 12.532 kilometreye yükseltilmiştir. 1951 ve 2003 yılları arasına baktığımız zaman yılda ortalama 18 kilometre olmak üzere toplamda 945 kilometre demir yolu yapılmışken 2004-2015 yılları arasında yılda ortalama 150 kilometre olmak üzere işte 1.805 kilometre -biraz önce ifade ettim- bir demir yolu ağını yine insanlarımızın hizmetine sunmuşuz. 2003 yılından 2016 yılına kadar mevcut demir yolu ağının yüzde 85'ini yenilemişiz. Yani burada elbette ki mevcut demir yolumuz var, bunların bakım ve onarıma ihtiyacı var. O süre içerisinde yüzde 85'ini yenilemişiz. Ancak 1994-2003...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bakım o, yenileme değil.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Bakım, bakım... Yenileme ayrı şey. Yani biz hem bakım yapmışız hem yenileme yapmışız. Yani onu normalde yapmış olduğumuz yüzde 85'ini de yenileyerek bu hizmeti yükseltmişiz. 1994-2003 yılları arasında on yıllık dönemde yıllık ortalama 178 kilometre yol yenilemesi yapılmaktayken on yılda, bizim dönemdeyse 2004-2015 yılları arasında 4,5 kat artarak yıllık ortalama 806 kilometre yol yenilemesi yapılmıştır.
Yine, sinyal hat uzunluğu 2003 yılında 2.505 kilometreyken yüzde 92'lik artışla 2016 yılında 4.822 kilometreye çıkarmışız. Elektrikli hat uzunluğu 2003 yılında 2.122 kilometreyken...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Genel Müdür bunları söylemişti.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Yani arkadaşlarımız "Yok." dediler. Genel Müdür bizim yapmış olduğumuz dönemdeki hizmetleri anlatmakla mükellef değil ama bizim arkadaşlarımızın bazıları AK PARTİ iktidarları döneminde birçok şeyin satıldığını ve sanki çarçur edilmiş gibi bir havanın, intibanın verildiğini ben hissettim ama elbette ki ben kendi iktidarlarım döneminde iktidarımızın, bakanlığımızın ve bürokratlarımızın yapmış olduğu çalışmaları burada ifade etmek en tabii hakkımız.
2003 yılında 2.122 kilometreyken elektrikli hat uzunluğu yüzde 86'lık artışla 2016 yılında 3.938 kilometreye çıkarmışız. Yani, bunları biz anlattıkça... Gerçekten nereden nereye geldiğimizi ancak yüksek hızlı trene bindiğimiz zaman eminim hissetmiş olacağız. Elbette ki geride bırakmış olduğumuz dönem içerisinde, o günün imkânlarıyla güzel çalışmalar, güzel hizmetler yapılmış. Ben o şeyi de anlatacağım, 1923 ile 1951 arasında yapılan çalışmaları. Ve burada vermiş olduğumuz çalışmalarda hem daha süratli bir şekilde hizmetlerin insanlarımıza gitmesi, çevreye duyarlı bir sistemin yerleştirilmesi ve burada da ekonomik büyüklüğü olan, mali değeri gerçekten yüksek olan birçok kazanımların ekonomimize kazandırıldığını görüyoruz.
Yüksek hızlı trenler hâlihazırda Türkiye nüfusunun yüzde 33'üne hitap ederken, yine, 2.500 kilometrelik hızlı tren hattı tamamlandığında bu oranın yüzde 50'lerin üzerine çıktığını görmekteyiz. Ve yine yolcu taşımacılığı noktasında özellikle 77 milyon iken bunun da yüzde 138'lik artışla bizim dönemimizde 2015 yılında 183 milyona yükseldiğini görmekteyiz.
Yine, iktidarın muhalefetle iş birliği yaptığını ben...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Nüfusu da ele alacaksın. Şimdi, 78 milyon diyorsun, taşıma olduğu zaman... Ona göre bakarsan, bazı verileri öyle değerlendirirsen...
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Ben size şöyle söylüyorum: 2003 yılında 77 milyon iken, 2003 yılından bugüne kadar geçen on üç yıllık süre içerisinde yüzde 138'lik artış yapmışız. Eğer on üç yıllık süre içerisinde yüzde 138'den daha da yukarı bir nüfus artışı olmuşsa dediğinizde haklısınız ama oradaki nüfus artışıyla burada taşımadaki artışı mukayese edersek sanırım aradaki fark ortaya çıkmış olur.
Yine, özellikle İzmir'de hayata geçirilen İZBAN Projesi'yle... Ki orada biraz önce arkadaşlarımız örnek verirken İzmir ile Eskişehir'den bahsettiniz. Elbette ki İzmir de bizim Eskişehir de bizim. İlla da bizim belediyelerimizin yönetmiş olduğu yerlere hizmet götürme gibi bir lüksümüzün olmadığını biliyoruz. Orada da İZBAN Projesi'yle yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde merkezî Hükûmetimizin yapmış olduğu ve kamu kurumu iş birliğinde dünyada örnek gösterilen proje hüviyetini kazandığını ve Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği tarafından da ödüle layık görüldüğünü burada ifade etmek istiyorum. Ve 2015 yılında bu yolcu sayısı da 83 milyona orada çıkarılmış.
Yine, TÜBİTAK'ımızın yapmış olduğu çalışmalar içerisinde, Afyon, Denizli, Isparta, Burdur arasındaki yerli sinyalizasyon projesi de inşallah hayata geçecek diye ümit ediyoruz yakın bir zamanda.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben 2011'den beri dinliyorum onu da, inşallah geçer.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - İnşallah. Belli bir mesafe aldığımıza göre inşallah yakın bir zamanda onları da gerçekleşmiş olarak göreceğiz.
Evet, özellikle bizim dönemimizde geri kaldığı, daha ileri bir noktaya gitmediği ifade ediliyor ama demir yolu sektörünün gelişmesiyle birlikte, 2003 yılında 400 firma bağlı ortaklıklarımıza katkı sağlarken, bugün bu sayının 1.500'lere yükseldiğini de görmekteyiz. Bu sayede de yan sanayide 20 bin civarında yeni bir istihdamın oluştuğunu elbette ki görmekteyiz.
Yine, Hükûmetlerimiz döneminde demir yollarına toplam 51,6 milyar liralık yatırım yapmışız. Demir yolu ağımızı 12.532 kilometreye çıkardığımızı zaten ifade etmiştik. Dünyanın en özgün projelerinden olan asrın projesi Marmaray'ı 29 Ekim 2013 tarihinde, cumhuriyetimizin 90'ıncı kuruluş yıl dönümünde milletimizin hizmetine sunduğumuzu zaten biliyoruz. Yerli ve yabancı yüzlerce üniversite için, bilim kuruluşları için gerçekten bu konuda âdeta staj üstü olan yüksek teknolojiyle inşa edilen Marmaray, denizin 62 metre derinliğinde...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Marmaray kimin projesi?
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Marmaray kimin projesi... Bizim projemiz herhâlde. Bizden önce başlatılmıştır da... Neyse yani şimdi... Hayır, projeyi başlatan belki biz değiliz ama bizden önce başlatılan projeyi bitiren kimse onu bir görmek lazım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Asrın projesidir.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Asrın projesidir, elbette ki onu bir tek bize mal etmek yanlış bir şeydir. Bu projenin bizden önceki dönemlerde elbette ki planlaması yapılmıştır ancak bitirme noktasında bunları yaptık.
Yani, bu konuda anlatacağımız gerçekten belki onlarca şeyimiz var ama şunu ifade edeyim: Özellikle -biraz önce yine Hasan kardeşimizin ifade ettiği gibi- biz muhalefetin burada önemli bir görev ifa ettiğini her seferinde söylüyoruz. Ancak, her şeyi yok sayma gibi bir lüksümüzün olmadığını da biliyoruz.
Şimdi, hava yollarında... Biraz önce arkadaşım "Hava yolları halkın yolu" dediği zaman biraz bıyık altından tebessüm ettiniz ama gerçekten biraz önce sayın vekilimizin ifade etmiş olduğu "Ben trenlere binerken babamdan dolayı trenlerin kendi trenlerimiz olduğunu biliyordum." gibi şeyi gerçekten biz o noktadayken özellikle hava yollarına... Biz Malatya'da iş adamı olarak hayatımızı idame ettiriyoruz, inanın yakın tarihe kadar uçağa binen yüzde 5'lik bir elitist grubun olduğunu biliyorduk. Ama bugün halkın yolu olduysak...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biz de...
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Yani, ona itirazınız yine olabilir ama biz ulaşımda hem duble yollarda... Geçmişte yine bir Cumhurbaşkanımız, o günün şartlarındaki siyasilerimizden birisi "Bunlar ne yaptılar? İşte, duble yolları. Bizim yaptığımız yolların ortasına bir çizik attılar, adına duble yol dediler." dedi. Yani, bunları küçümsemenin kimseye faydasının olmadığını ben ifade etmek istiyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Süleyman Demirel'in lakabı neydi? Barajlar Kralı.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Evet.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi konuşurken ne diyor? "Geçmişte hiç baraj göleti yapılmadı, hepsini biz yaptık." diyor.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - "Biz" mi diyor?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Tabii, konuşurken Veysel Bey de söyledi.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Şimdi, tabii, barajlara isterseniz girelim de barajlar elbette ki bizim dönemimizde yine altın çağını yaşamıştır. Demirel başlatmıştır ancak bizim dönemimizde gerçekten hem sulama sistemleriyle hem göletlerimizin, barajlarımızın yapılmasıyla beraber nereden nereye geldiğimiz biliniyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2014'te Veysel Eroğlu bir kitapçık bastı. Adına da "Binbir Baraj" mı diyor, ne diyor?
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Bin günde bin gölet.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "Binbir baraj" diyor galiba, onu tavsiye ederim. Toplayın tümünü, mesela bizim çok eleştirilen Yuvacık Barajı'nın su tutma kapasitesine sahip değil toplamı. Örneği bak söylüyorum, bir şey yapmayın yani. Ama güzel pazarlıyorsunuz, harikasınız.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Şimdi, onu söylersek Artvin'de yapılan hangi baraj...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Harikasınız.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Yani, yapılırsa... Bunlar bu dönemde de vardır, o dönemde de vardır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Barajı doğru buluyorum, ona asla şey demiyorum ya ama güzel pazarlıyorsunuz, tebrik ediyorum.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Biz onu gerçekten Allah rızası için söyleyelim ama...
BAŞKAN - Ülkeye hizmet eden herkesten Allah razı olsun. Veysel Bey'den de bu anlamda "barajlar imparatoru" diye herhâlde bahsetmek gerekir yani, birileri barajlar kralıysa Veysel Bey de barajlar imparatorudur.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Pazarlama harika.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Biz pazarcı değiliz, biz yapımcıyız. Eyvallah.
Şimdi, özellikle AK PARTİ iktidarları döneminde böyle bir algıyı elbette ki... Muhalefet ne yapacak? Bizi yok sayacak, yapılan hizmetleri küçük gösterecek. Bu en tabii hakkınızdır ama gözle görülen bazı şeylerin de gerçekten en azından insanlarımızın motivasyonu noktasında, hakkı teslim etme açısından önemli olduğunu ben ifade ediyorum. Özellikle bu konuda emeği geçen, başta Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğümüz uhdesinde çalışan bütün bürokratlarımıza, yine, Sayıştay elemanlarımıza...
Elbette ki bu konuda biz kul hakkının gerçekten kılına dahi dokundurmamak için elimizden gelen bütün gayreti göstermekle mükellefiz. Bunu kim yapıyorsa Allah bin türlü belasını verir, bizim beddua etmemize gerek yok. Onun için bu konudaki hassasiyetimizi zirvede tutmak zorundayız. Elbette ki bu konuda arkadaşlarımızın yapmış olduğu eğer gerçekten böyle sabit, gerçekleşmiş olan ve bunun üzerini örtmeye çalışan bir anlayışa sahipsek onun hesabını bizden sonuna kadar sormak zorundasınız. Ben bu konuda bütün bürokratlarımızın en az bizim kadar bu hassasiyeti gösterdikleri kanaatindeyim.
Ben tekrardan emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Ayrıca, ilimiz için hep söylediler. Biraz önce ben konuşacağım derken Sayın Tamer kardeşim dedi ki "Ya, bizim Kozan'ı da söyleyin, Kozan'a da hızlı tren istiyoruz." dediler. Ben bir anekdotumu anlatayım. Gerçekten, Malatya'da biz siyaset yapıyoruz, geçen dönem de yine milletvekiliydik. Bir köye gittim, bizim Pütürge'nin dağ köylerinden birine. Muhtarım, bir isteğiniz var mı, yapacağımız bir şey var mı dedim. "Var." dedi. Biraz da böyle açık sözlü bir muhtarımız. "Sayın Vekilim, doğal gaz istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz, bir şey kalmadı." dedi. Yani, gerçekten hizmetler noktasında... Ben eminim, köylerimize o doğal gazı götürdüğümüz gibi, Kozan'a da inşallah yakın bir zamanda şeyi götürürüz. Ben özellikle Sivas hattının, Malatya, Elâzığ ve Diyarbakır güzergâhının da normalde planlamasının yapıldığını biliyoruz ama bunun projelendirme noktasındaki çalışmalara hız verilmesini özellikle temenni ediyorum.
Tekrar şu denetimimizin inşallah hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.