KOMİSYON KONUŞMASI

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.

Sayıştayımızın kıymetli denetçilerine, Demiryollarımızın, diğer kamu kurumlarımızın kıymetli yöneticilerine hoş geldiniz diyorum.

Öncelikle, tabii, ben Sayıştay raporunu kısmen okudum, bir kısmını. Çok güzel bir rapor olmuş. Söyleyebilirim ki Sayıştayın raporu bir eğitim el kitabı gibi olmuş. Sayıştayın tespitlerine... Herhangi bir ihaleyi, bir tek ihaleyi ele alın, o ihaledeki aksaklıkları bir daha yapmayalım diye amaçlasanız, bir daha orada eksiklik, noksan olmaz. Ama, burada ben baktım, okudum, özellikle 2013 yılı raporunun bir kısmını okudum, sayın vekilimizin söylediği gibi, aynı hatalar hep tekrarlanıyor, hep aynı hatalar tekrarlanıyor. Şimdi, o yüzden, ben Sayıştayımızın kıymetli temsilcilerine burada teşekkür ediyorum, güzel bir rapor olmuş. Bunlara azami dikkat gösterildiği takdirde en az hatayla kapatılacağını düşünüyorum.

Şimdi, 2002 yılından gelen bu öneriyle ilgili konuşmak istiyorum. Bu, 2013 yılı raporunda da geçiyor, 248'inci sayfada bunlar var. Ben bunlarla ilgili de kısa bir not aldım, onları burada arz etmek istiyorum. Şimdi, evet, bu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından hizmet alımı yoluyla hazırlatılıp uygulanmak üzere Demiryollarına gönderilen projeyle TCDD tarafından 393,2 milyon TL'ye ihale edilmiş Bursa Yenişehir kesimi altyapı işi. Şimdi, raporda şu geçiyor: Bunun yaklaşık maliyeti 870 milyon TL. 870 milyon TL burada 393,2 milyon TL'ye ihale edilmiş. Yani, ihale bedeli yüzde 50'sinden daha aşağı. Şimdi, ben bunu okuduktan sonra bu işin olmayacağını... İlla uzman olmak da gerekmiyor, bu iş olmaz, burada bir hata var. Nasıl bir hata var? O zaman, yaklaşık maliyet muhtemelen hesaplanmamıştır, afaki rakamlar konmuştur. Yani, burada, raporda geçtiği üzere 870 milyon TL'lik bir ihale nasıl olur da 393 milyon liraya ihale edilebilir? Burada büyük bir yanlış var. Şimdi, en baştan bunun olmayacağı gözüküyor zaten, olmamış da nitekim.

Şimdi, burada kısa notlar var. Projede yer alan zemin ve kaya klasları ile imalat sırasında karşılaşılan klasların önemli ölçüde farklılık göstermesi dolayısıyla etüt proje safhasında gerekli zemin etütlerinin yapılmadığının ortaya çıkması, bu nedenle ihaleye çıkılırken esas alınan proje kesin proje değil, bir ön proje şeklinde bu. Yani, siz, şimdi, 870 milyon liralık bir yaklaşık maliyet buluyorsunuz, orada gerekli zemin etütleri yok; kesin proje diyorsunuz ve kesin proje değil, ön proje, rastgele bir proje gibi bir şey yani. Böyle olunca da tabii 870 milyon olur, ne olacak!

Sözleşmenin imzalanmasından sonra 75 kilometrelik hattın 50 kilometrelik kısmında güzergâh değişikliği yapılmış. Yani, bu olacak iş değil, 75 kilometrelik hattın 50 kilometrelik kısmında güzergâh değişikliği yapılıyor. Bilmiyorum, nasıl olmuş ama olacak iş değil yani aklın, mantığın alması mümkün değil bunları. Bu değişikliğin, projedeki hattın çok değerli tarım arazileri, meyve bahçeleri ve seralardan geçmesi, DSİ'nin Bursa'nın yirmi yıllık içme suyu şebekesiyle ilgili planlarını etkilemesi... Yani, şimdi, bu ihale dokümanı incelenirken acaba bu hatların nereden geçtiğine bakılmıyor mu? Devlet Demiryolları çok eski bir kurum. Herkes "Ben Demiryolcuyum." der, övünür yani bir mensubiyet şuuru vardır, doğrudur ama hayret bir şey yani. Şimdi, bu ihaleye çıkılıyor, bu ihalede bu güzergâh nereden geçiyor? İşte, çok değerli tarım arazilerinden geçiyor, meyve bahçeleri ve seralardan geçiyor, DSİ'nin Bursa'nın yirmi yıllık içme suyu şebekesiyle ilgili planlarını etkiliyor, böyle bir proje. Böyle bir proje nasıl yürürlüğe konulabilir? Bu tür gerekçeleri var. Yani, ihaleden önce yapılması gereken çalışmalar maalesef hiç yapılmamış. Bu ülke bizim tabii, biz bu ülkeyi seviyoruz, böyle bir şeyin asla olmaması lazım Sayın Başkan.

Şimdi, daha başka ciddi bir konu var, güzergâh değişikliğinden sonra yüklenicinin yaklaşık maliyetlere göre daha yüksek birim fiyat verdiği tünel iş kalemlerinde metraj artışlarına gidilmesi, birim fiyatı yüksek iş kalemlerinde daha yüksek fiziki gerçekleşmelerin meydana gelmesi. Oh, kârlı yerleri yap, öbür yerlerde yat! Böyle olmuş bu. Yani, şimdi, Devlet Demiryollarına hakikaten yakışan bir durum değil bu, benim gördüğüm bu. Sözleşme bedelinin yüzde 96'sı kadar harcama yapıldığı hâlde toplam fiziki gerçekleşmenin yüzde 13 düzeyinde kalması. Öyle büyük bir abes ki yüzde 96 harcama yapılmış, fiilî gerçekleşme yüzde 13. 75 kilometrelik hattın daha 10 kilometresi dahi tamamlanmadan sözleşme bedeline ulaşılmış olması, bu nedenle işin tasfiye sürecine girmesi, proje maliyetlerinin artması ve yapılan yapım işinin önemli ölçüde gecikmesi. Yani, bu şekilde bu iş olmaz tabii. Bu nedenlerle, tabii, Sayıştayımızın kıymetli yetkilileri "Bu, bir incelensin." demişler.

Şimdi, ben okuyorum, Sayıştay raporunun devamında da, 2013 yılı raporu devamında da "TCDD Genel Müdürlüğünün 10/10/2013 tarih ve 74056 sayılı olurlarıyla Sayıştayın 2012 yılı raporunda yer alan hususların tetkiki, gerekirse tahkiki uygun görülmüş ve aynı tarih itibarıyla görevlendirme yapılmıştır ancak Eylül 2014 tarihi itibarıyla bu konudaki inceleme ve soruşturmanın tamamlanmadığı anlaşılmıştır." Şimdi, az önce burada, önerinin son bölümünde de okuduk, "Öneri doğrultusunda konu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca soruşturulmaktadır." diyor. Yani, 2002 raporunda yer alan bir konu maalesef ne Devlet Demiryolları Teftiş Kurulunca -ya, ben onu anladım, yanlış anladıysam düzeltebilirim onu- ne de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından soruşturulmamış. Yani, soruşturulmuş mu Sayın Genel Müdürüm? Ben öyle anladım çünkü burada, son kısmında "Öneri doğrultusunda konu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca soruşturulmaktadır." ibaresi geçtiği için söylüyorum ben bunu. Yani, soruşturma bitirilmemiş gibi bir anlam çıkıyor.

TCDD GENEL MÜDÜRÜ İSA APAYDIN - Ulaştırma Bakanlığımız tarafından soruşturma devam ediyor.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - İşte, ben onu söylüyorum. 2012 önerisi -Sayın Sayıştay yetkililerimiz de cevaplayabilir burada- yani 2012'de yer alan bu öneri ne TC Devlet Demiryolları Teftiş Kurulu tarafından ne de Ulaştırma Bakanlığı tarafından... Ne zaman soruşturulacak? Ben kelimelerimi de hakikaten titizlikle seçiyorum. Bu ülke bizim, yazık bu ülkeye, çok yazık! Yani, şunu okudum, benim moralim bozuldu, söyleyeyim. Böyle bir şey olamaz, olmaması lazım. Bunun soruşturulacak hiçbir siyasi, ideolojik, şu, bu, çıkar ne... Gereği yapılacak ve gerçek, somut olayın ortaya çıkarılması lazım, yazık günah, hakikaten yazık günah. Elimizi vicdanımıza koymamız lazım. Böyle devam ederse... Yani, Devlet Demiryollarını ben seviyorum, hakikaten seviyorum. Çok kıymetli arkadaşlarım da var aranızda ama şunu okudum, benim moralim bozuldu. Bu ülke eğer böyle yönetilecekse yönetilmesin daha iyi. Ne yaklaşık maliyetler ne daha sonraki şeyler falan... Bu şekliyle bu dosyanın ihaleye çıkmaması lazımdı. Sonradan değişiklikler yapıyorsun, maliyetler artıyor, ülke zarara gidiyor. Sebebi ne, müsebbibi kim? Yani, dört yıl geçtikten sonra, beş yıl geçtikten sonra hâlâ bu iş soruşturulamamışsa burada ben kasıt ararım, başka hiçbir şey aramam. Yani, bunlara, bu yanlışlıklara sebep olanların bu ülkeyi, bu fakir ülkeyi... Yani, ülkemiz fakir, her gün kapınıza üç beş kişi asgari ücretle bile olsa iş diye geliyor, çaresizsiniz. Hepimiz öyleyiz, değil mi? Yazık günah değil mi yani? Bunun maliyeti işte 800 ise şimdi bir baksanız belki 1.800 olmuştur, bilemiyorum tabii.

Dolayısıyla, yani, bunların çok ciddiyetle ele alınması gerektiğini söylüyorum. Yani, burada dört yıl, beş yıl geçtikten sonra bu konunun soruşturulmamasından daha garip bir şey olamaz. Bunun altında muhtemelen kasıt vardır, nasıl soruşturulmuyor? Böyle bir şey olabilir mi?

Teşekkür ederim.