| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .04.2016 |
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli Komisyon üyeleri, kurumumuzun değerli temsilcileri; öncelikle hayırlı olsun diyorum.
Tabii, genel bir değerlendirme yapmak istiyorum baştan, müsaade ederseniz.
Sayın Başkan, aslında, tabii biz burada derin değerlendirmesini yaparken aslolan bunların işlevleri. Ya, bu kurumlara neden ihtiyaç duyulmuştur? Genel ekonomi içerisinde bu kurumların işlevleri, fonksiyonları veya bu kurumlara olan ihtiyaçlar devam ediyor mu? Bu kurumlar bu fonksiyonlarını gerçek anlamda yerine getirebiliyorlar mı? Bir diğer taraftan da işletmecilik açısından değerlendiriyoruz. Bazen bu işlevler, bu fonksiyonlar birbirine de karışıyor yani KİT'ler kârlılık ve verimlilik esasına göre çalışmak zorundalar ama buradaki kârlılık ve verimlilik esasına göre çalışırken de aslolan kendilerine verilen görevleri ve işlevleri yerine getiriyorlar mı, bizim ağırlıklı olarak da bu yönüyle bir değerlendirme yapmamız lazım. Genellikle mali konulara daha fazla eğiliyoruz, o biraz daha belki bu bizim üzerimize yüklenen sorumluluğun gereği. Sayıştay raporları ağırlıklı olarak bu yönde geliyor, öyle gelmesi lazım. Ama genellikle şunu görüyoruz: Tabii, şey konularında, ihale, alımlar, özellikle büyük alımlar, bu konularda hepimiz hassas davranıyoruz; Sayıştay denetçileri de çok hassas davranıyor, bu konular raporlara alınıyor ama genellikle inceleme konusunda da böyle bir direnç oluşuyor. Kurumun böyle bir direnç göstermesi biraz da normal bu tür şeylerde. Biraz bu konunun önünü açmamız lazım. Açmaktan kastım şu: Ya, biz, burada, KİT Komisyonunda, kullanılan kaynaklarla kendilerine verilen görevleri layıkıyla yerine getirebiliyorlar mı, biz ne yapabiliriz, nasıl katkı verebiliriz, onlar üzerinde konuşmak gerekirken, yapılmış olan bir ihalenin teftiş tarafından incelenip incelenmeyeceği çoğu zaman burada bizim zamanımızı, enerjimizi alıyor. Ya, bu konulara biraz daha belki... Çünkü teftiş ve inceleme dediğimiz olay, yani, illa yanlış bir şey yapıldığı anlamına da gelmiyor. En azından, orada bir şüpheyi ortadan kaldıracak bir sonuç da söz konusu olabilecek -tabiri caizse- her şeyin daha güvenilir bir hâle gelmesini sağlayacaktır.
Şimdi, bu anlamdan baktığımızda, tabii ki şu an hesaplarını görüştüğümüz kurum, son derece önemli, Türkiye'nin geleceği açısından da bakıldığında stratejik bir sektörünü ve stratejik alanlarını ilgilendiren bir kurumumuz. Dünyadaki gelişmeler, örneğin 35 dolar/varil "break even point" dediğimiz başa baş noktasının, bunun altına düştüğünde şirket zarar ediyor, doğru mu? Ben öyle anladım.
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Bu fiyatlar için.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Bu fiyatlar için.
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Daha doğrusu, bugünkü üretim ile personel sayısı ve işletme giderleri için.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Peki, fiyatlar yükseldiğinde...
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Yok, o anlamda değil, fiyat tabiri yanlış oldu. Bugünkü şirket yapısı ve personel sayısı için 35 dolar, doğru.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Yani, 35 doların altına düşünce ne oluyor, üstüne çıkınca ne oluyor?
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Altına düştüğümüz zaman zarar ediyoruz tabii ki. Yani, yurt içindeki işletme masraflarımızı karşılayamaz pozisyona geliyoruz.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Şimdi, işte, burada bazen doğru düşünüyoruz ama yanlış uygulama yapabiliyoruz; bunu sizin bu söyleminizle alakalı söylemiyorum, genelle alakalı söylüyorum. Yani, buradaki bizim asli görevimiz bu kuruma kâr ettirmek değil yani işletmecilik yapmak değil. Dolayısıyla, bizim burada asli görevimiz genel ekonomi içerisinde ülkenin ihtiyacı olan bir alanda bir işlevi, fonksiyonu yerine getirebilmek. Yani, petrol fiyatları düştüğünde, 35 doların altına düştüğünde ülkenin buradan bir kaybı, kazancı oluyor mu ya da burada Türkiye Petrolleri kazanırken ülke ne yapıyor, ülke kazanıyor mu? Yani, varili 50 dolara çıktığında Türkiye Petrolleri kazanıyor; Türkiye?
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Sayın Vekilim, doğal olarak yurt dışından satın alıyoruz. Yani, geçen yıl yaklaşık 10 milyar doların üzerinde bir para sonuçta kasamızda kalmış oldu ülke olarak. Yani, tabii, iki tarafından bakmaktır doğru olan. Zaten onun için ben az önce şunu söyledim: Fiyatlar düşük. Evet, biz ekonomik olarak sıkıntı içinde olabiliriz ama hâlihazırda da iyi satın almak için fırsatlar var. Yani, onun için Hazine ve Bakanlıkla konuşuyoruz zaten. Yani, bunun iki tarafı da var.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Hep aynı şeyi söylüyoruz. Yani, söylemek istediğim, yeni gelişmelere göre işletmecilik anlamında da kapasite mi küçülecek, yeni işletmecilik modelleri mi uygulanacak, dolayısıyla maliyetlerde düşürücü birtakım tedbirlere mi gidilecek; o, sonuçta işletmecilikle alakalı bir konu. Ama biz genellikle değerlendirmeleri daha çok işin detayları üzerinden yapıyoruz. Yani, bu kurumların genel ekonomi içerisindeki işlevleri üzerinde pek durmuyoruz.
Şimdi, mali konular dikkate getirildi, ben tekrar da etmek istemiyorum ama yapıda şöyle ciddi bir değişim var. Aslında onu fark etmişsiniz, Sayıştay denetçilerimiz de raporlarında ifade etmişler. Burada borçlarda bir artış trendi var, alacaklarda da bir artış trendi var. Yani, bu borç ve alacak yönetiminin daha çok üzerine düşülmesi gerektiğini...Ama gelirlerde de bir azalma var. Bu doğal olarak borçlanmayı beraberinde getirmiş.
Birkaç spesifik sorularım olacak, bu konulara yazılı olarak da cevap vermek mümkün olabilir, belki şu an verilemeyebilir sözlü olarak. Stoklar kaleminde ciddi bir düşüş var. Bunun diğer stok kaleminden kaynaklandığı gözüküyor. Yani, 2013-2014 bilançolarına mukayeseli baktığımızda önemli bir rakam yani -1 katrilyon civarında eski parayla- 1 milyar civarında bir stok düşüklüğü söz konusu ama diğer stoklara alınmış. Normal stoklar içerisinde de aşağı yukarı oranın tamamına yakın bir şey oluşturuyor herhâlde.
Şimdi, bir de bu bağlı ortaklıklardan alacaklar var. Bunda da 2013 yılından 2014 yılına geçtiğimizde çok büyük bir rakam yani 1 milyar 200 milyon civarında bir alacak varken bu 5 milyar 500 milyona çıkmış. Bunun da bir açıklamaya muhtaç tarafı var.
Avans sistemi nasıl işliyor bilmiyorum ama özel tükenmeye tabi varlıklar içerisinde avans kalemlerinin artışı... Sektörü bilmediğim için onu merak ettim, soruyorum. Tabii, kârlarda düşüş var. Bu yasal yedekleri herhâlde sermayeye mi ilave ettiniz yani buradan gözüken bu.
TPAO GENEL MÜDÜRÜ BESİM ŞİŞMAN - Doğrudur.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Ama kârda da bir düşüş söz konusu. Bu kârdaki düşüşün de Sayın Genel Müdür sunumu sırasında etkenlerinden bahsetti. Yeni yapılanma konusundaki hedefler güzel ama bu hedeflere biraz da -yani belki tam öyle bir şey söylemediniz ama- işletmecilik boyutuyla değil, bizim bu kurumumuza genel ekonomi içerisindeki verilen görev, işlev ve fonksiyon boyutundan bakmamız gerekiyor. Zaten kurumun misyonunda, vizyonunda da bu şekilde ifade edilmiş.
Ben tekrar teşekkür ediyorum, bu hesapların hayırlı olmasını diliyorum.