| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .04.2016 |
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sayın Başkan, bir genel değerlendirme yapacağım. Sayın Akar'ın da söylediği gibi, uçağa yetişmek durumundayım. Affınıza sığınarak böyle bir değerlendirmede bulunacağım.
Sayıştay raporlarını incelediğimde dikkatimi çeken birkaç konuyla ilgili sorular sormak istiyorum ve olabilirse yazılı cevaplarımı da almak istiyorum.
2014 yılında üretilen yerli ham petrol miktarı 2 milyon 456 bin ton olup bunun 1 milyon 779 bin tonluk kısmı TPAO tarafından üretilmiş. Geçen yıla göre, kurum tarafından üretilen yerli ham petrolde yüzde 16,8 oranında düşüş olmuştur. Yine, geçen yıla göre, kurum tarafından üretilen yerli doğal gazda yüzde 18,2 oranında düşüş mevcuttur. Sorum: Yurt içi üretimindeki bu düşüşün gerekçesi nedir?
İkinci sorum: Kurumun, cari yılda tamamı yurt içine yapılan ham petrol, doğal gaz ve ana faaliyet konusu hizmet satışlarından olmak üzere, net satış hasılatı 2 milyon 482 bin TL olarak değerlendirilmiş. "Cari yılda satışların maliyeti 1 milyon 133 bin TL olarak gerçekleşmiş olup geçen yıla göre satışların maliyeti yüzde 34 oranında artmıştır. Toplam 1 milyon 250 bin TL faaliyet gideri yapılmış olup geçen yıla göre faaliyet giderleri yüzde 40 oranında artarken faaliyet kârı geçen yıla göre yüzde 90 oranında azalmıştır. Kurumun gelirlerdeki azalışın yanı sıra, giderlerdeki artışlara karşı acilen kısa, orta ve uzun vadeli tedbirler alması gereklidir." diyor Sayıştayım. Benim sorum: Düşen petrol fiyatları karşısında kurumun gelir kaybının engellenmesinin yegâne yolu, bilindiği gibi, petrol, doğal gaz üretiminin artırılmasıdır. Bu konuda ne gibi önlemler alınmıştır, planlamanız nedir?
Yine, bir başka sorum: "Kurum, hedeflediği yıllık plan ve programlarını gerçekleştirmekle beraber, yurt içinde ve dışında arama ve üretim yatırımlarına daha fazla kaynak ayırmalı, yurt içi kara ve özellikle deniz alanlarında aramalar yoğunlaştırılmalıdır." diye Sayıştayımızın bir tespiti var. Yine "Nakit gelirlerini bekletmeden yatırama dönüştürmelidir." diyor. Biz de katılıyoruz buna. Bu konuda ne gibi önlemler alınmıştır veya almayı düşünüyorsunuz?
Yine, Yönetim Kurulunun 23/05/2014 tarih 1746/4 sayılı Kararı kapsamında, kurumun da yüzde 9 oranında ortaklığı bulunan Azerbaycan Şahdeniz Projesi'nin diğer ortaklarından olan Total'e ait yüzde 10 oranındaki hisseleri 26/05/2014 tarihinde satın alınmış ve projedeki kurum payı yüzde 19'a yükselmiştir. Satın alma tutarı da 1 milyar 450 milyon ABD dolarıdır. Sorum: Bu projedeki diğer ortaklar ve payları nedir? Bu hisse satın almasının yapıldığı tarihte petrolün varil fiyatı 100 doların üzerindeydi, şimdi ise 40 dolar civarında. Sonuç olarak, bu satın almadan dolayı herhangi bir zarar kurum için söz konusu mudur? Petrol fiyatlarındaki düşüşü telafi edecek üretim artışı sağlanabilmiş midir?
Yine, bir başka sorum: "Son yıllarda yatırım giderlerindeki artışların yanı sıra, yastık gazı için BOTAŞ'a yapılan ödeme, sismik araştırma gemisinin alımı için yapılan ödeme, Hazine Müsteşarlığına yapılan büyük tutarlı temettü ödemeleri, TPIC sermayesinin artırılarak BOTAŞ'a devredilmesi ve son olarak Total şirketinin Şahdeniz ve SVP projelerindeki yüzde 10'luk hisse alımı için yapılan ödemeler sonrası kurumun nakit durumunda önemli boyutta azalmalar meydana gelmiştir." diye Sayıştay denetçilerimizin bir değerlendirmesi var. Total şirketinin Şahdeniz ve SVP projelerindeki yüzde 10'luk hisse alımının ve diğer nakit açıklarının finansmanına yönelik olarak 2014 yılında yapılan yaklaşık 1,5 milyar ABD doları tutarındaki ödemenin 1 milyar dolarlık bölümünün finansmanı 25/07/2014 tarih ve 1753 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ve 24/7/2014 tarih ve 7787 sayılı Genel Müdürlük Oluru çerçevesinde banka kredisi temin edilmek suretiyle karşılanmıştır.
"Kurumun gelecek on yıl içinde -2016-2025- hiçbir deniz araması yapmaması, temettü ödemesi gerçekleştirmemesi ve ortalama Brent petrol fiyatının 70 dolar/varil gerçekleşmesi hâlinde, ihtiyaç duyulması beklenen toplam borç miktarı 3,1 milyar ABD dolarıdır." Bunları da yine Sayıştay raporlarından aldım ve sizlere sunuyorum.
Şimdi sorum şu: Alınan bu kredi hangi koşullarla, hangi bankalardan sağlanmıştır? Kurumun düşen gelirleri -petrol fiyatının düşüşüne paralel olarak- dolayısıyla herhangi bir ödeme güçlüğüne düşmesi söz konusu olacak mıdır?
Yine, kurumumuzun yıllardan beri yeni saha keşfedememiş olmasından dolayı, yıllardır tedricen düşen ham petrol üretimini belli bir seviyede tutabilmek için üretim kuyularına ağırlık verilmiş ve yaşlı sahalardaki üretim kuyularında meydana gelen su artışlarına çare bulunma çalışmalarına devam edilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye Petrollerine ait olan araştırma merkezinde, işte, mikrodalga ısıtma yöntemi, nanoparçacıkla stabilize edilmiş karbondioksit köpüğünden yararlanma gibi yöntemler konusunda TÜBİTAK'la birlikte çalışmalar devam etmiştir. Buradan hareketle, yurt içi üretiminin artırılması yönünde yapılan çalışmalar nelerdir?
Yine, bir başka sorum: Geleneksel millî petrol şirketi yapısında olan kurumun mevcut yapılanmasında köklü değişikliklere gidilmesi gerekmektedir. Biraz evvel Sayın Genel Müdürüm de bunun bir gereklilik olduğunu, bu tür çalışmalarının olduğunu söyledi zaten. O anlamıyla onu geçiyorum.
Son sorum: "16/06/2010-16/10/2015 tarihleri arasını kapsayan beş yıllık süre için Vakıflar Bankasıyla personel maaş anlaşması imzalanmış ve 3 milyon 211 bin TL promosyon alınmıştır. Bu tutarın yüzde 70'i personele dağıtılmış ve kalan 963.300 TL kurum içi harcanmak üzere ayrılmıştır. Ancak, kurumun kullanımı için ayrılan bu tutar, kurum hesaplarına aktarılmaksızın banka üzerinden fatura edilen harcamalarda kullanılmıştır. Bu harcamaların bu şekilde yapılması mevzuata ve yargı içtihatlarına aykırıdır." diyor Sayıştay denetçilerimiz. Teftiş Kurulunun raporu, bu rapora Mali İşler Daire Başkanlığınca verilen cevaplar, Genel Müdürlük makamının notu ve diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, banka promosyonunun yüzde 70'lik kısmının personel hesaplarına aktarılmasına karşılık, imza tarihi olan 25/05/2010 tarihinden itibaren on beş gün içinde peşin olarak kuruluş hesabına aktarılması gereken yüzde 30'luk kısmın denetim tarihi -ki Haziran 2015 itibarıyla kurum kaynağı olarak hesaba geçmediği anlaşılmaktadır. Daha bir dolu değerlendirme var, onları okumuyorum.- sorum, bu harcamaların kalemleri ve tutarları nedir? Bu yapılan yanlışlıkla ilgili sorumlular hakkında ne gibi işlem yapılmıştır?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.