MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Alt komisyonda da bunu dile getirmiştim. Bu tasarının adının "fişleme yasası" olarak lanse edilmesinin en önemli somut ifadesi bu maddede kendisini buluyor aslında. Kişisel verileri en çok toplayan yer aslında özel sektörden ziyade kamu kurumlarıdır. Kamu kurumlarına tanınan bu muafiyetler, bu istisnalar gerçekten halk arasında ve kamuoyunda fişlemenin güzelce bir yasaya kavuşturulması olarak kabul edildi ve dolayısıyla da biz maddeyi okurken de bunun böyle olduğunu anlıyoruz aslında. Sektöre kısıtlamalar getirmekteyken tasarı birey-devlet ilişkisinde bunu gözetmemiştir. Dolayısıyla da, hem (ç) hem (d) bendi bu anlamıyla çok tehlikeli maddelerdir bunların tasarıdan çıkarılması gerekmektedir. Dolayısıyla da, amaç maddesinde açıklanan kısmıyla da çelişmektedir. Yani şu anda burada, 28'inci maddede belirtilenler kaç saattir tartıştığımız, ayrıntılarıyla gerekçelendirdiğimiz tüm maddeleri aslında ortadan kaldırıyor. Yani bir paket şeklinde kategorik olarak biz burada bunun ortadan kaldırıldığını görüyoruz. Temel haklar ve özgürlükler noktasında gerçekten, Anayasa Mahkemesinde ileride iptale kadar varacak sıkıntılı bir maddedir. Bu anlamıyla da kamu kurumlarına özellikle sağlanan yetkiler, bu konudaki bu istisna çok tehlikeli. Alenileştirme noktasında da gerçekten sıkıntılı bir durum var. Alenileştirmenin ne olacağını, kişinin sosyal medyasında bunu nereye kadar... Bunun sınırını belirleme noktasında da bir sıkıntı var. Dolayısıyla da bu maddenin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.