AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Teşekkür ediyorum.

Başkanım, esasında ben Cezaevi Alt Komisyonunda değilim ama cezaevleri benim açımdan da çok hassas olduğu için, özel olarak ilgilendiğim bir konu. Esasında, raporu incelediğimizde çok suya sabuna dokunmayan bir rapor olduğunu görüyoruz çünkü bana kişisel olarak gelen mektuplarda bile onlarca, hatta yüzlerce... Cezaevinde yaşanan sıkıntılarla ilgili mektuplar alıyoruz ama raporda bunların hiçbirine değinilmemiş ve Tekirdağ Cezaevinde de Burcu arkadaşımızın bize ilettiği ve ayrıca bize gelen mektuplarda da bizim tespit ettiğimiz birçok sıkıntı vardı, zaten bunlar muhalefet şerhinde belirtilmiş. Ama bizim en çok üzerinde durduğumuz, hasta mahpuslarla ilgili mesele çünkü raporun hiçbir yerinde hasta mahpuslarla ilgili bir cümle geçmiyor. Gerçekten, çok can yıkıcı bir mesele çünkü bizim daha önce de onlarca defa belirttiğimiz Abdülkadir Fırat diye bir hasta mahpus var burada ve yüzde 80 felçli yani kişisel olarak hiçbir şekilde kendi ihtiyaçlarını gideremeyen bir hasta ve bunun gibi daha birçok hasta var, zaten bunları tek tek muhalefet şerhinde de belirttik. Ancak, maalesef, şu anda raporun herhangi bir yerinde, sonuç ve çözümde de bununla ilgili bir değerlendirme göremedim. Yani bununla ilgili olarak bence acil alınması gereken önlemler arasında bunların... Hani, bu hasta mahpuslarla ilgili ne yapabilirizle ilgili olarak bence İnsan Hakları Komisyonunun acil olarak görüşmesi gereken bir mesele.

Bir de şunun yanında, ben de çıplak aramalarla ilgili olarak birkaç şey söylemek istiyorum çünkü raporda çıplak aramayı normalleştiren bir dil ve üslubun kullanıldığını görüyoruz ama esasında böyle olmadığı çok açık. Çünkü yine, dediğim gibi, hem oradaki incelemelerde arkadaşlarımızın tespit ettiği hem de bize gelen mektuplarda yine bir şekilde cezaevine girip çıkmış olan insanlardan öğrendiğimiz kadarıyla bu çıplak aramanın hiçbir şekilde güvenlikle alakası yok. Cezaevine gidildiğinde özellikle sürgünlerle beraber yani şu anda sürgün olarak kullanılan nakil işlemlerinde ilk cezaevlerine gittiklerinde orada insanların bir şekilde onurunu kırmak, onların o cezaevinde kendilerine göre uyguladıkları sistemde, o sistemi daha çabuk kabullenmeleri için cezaevine ilk girdikleri anda hiçbir gerekçe olmadan insanlar çok insanlık dışı bir uygulamayla çıplak aramaya maruz bırakılıyor. Yani bunun böyle, hani, gerektiğinde yapılabilir, aslında gerektiğinde de yapılıyor gibi, böyle ucu açık, gerçekten bunu mazur görecek bir cümlenin bu raporda olması -ben kendi adıma söyleyeyim- beni gerçekten korkutan ve üzen bir şey çünkü İnsan Hakları Komisyonu olarak biz evet, birçok farklı partilerden olabiliriz ama en temelde biz oradaki insanların da insanlık onurunu, haklarını korumak ve kollamakla yükümlüyüz. O açıdan, ben burada asla bir siyasi polemik yaratmak istemiyorum. Ancak, dediğim gibi, bu iki meselenin de acil olarak çözülmesi gerekiyor.

Bir de yeri gelmişken şunu da söylemek gerekiyor: Belki bu Tekirdağ Cezaeviyle ilgili bir durum ama bugün Şakran Cezaevinde süresiz bir açlık grevi başladı. Bununla ilgili olarak da hem ailelerden hem cezaevine giren avukatlardan edindiğimiz bilgilere göre çok yoğun işkencelere maruz kalıyorlar, kaba kuvvet kullanılması şeklinde yani kaburgalarının bile kırıldığı şeklinde bize birçok bilgi gelmekte. Mademki burada cezaevlerini konuşuyoruz, bence Şakran'la ilgili de en kısa zamanda bir inceleme yapmak gerekiyor çünkü şu anda mahpuslar bununla ilgili bir çözüm üretemedikleri için, hiçbir yere seslerini ulaştıramadıkları için açlık grevine başlamış durumdalar. Yani bugün bu vesileyle bence Şakran Cezaeviyle ilgili, oradaki uygulamalarla ilgili olarak da bir incelemenin yapılması, en kısa zamanda çözüme kavuşturulması gerekiyor. Çünkü evet, cezaevi belki insanların suçlarının infazı için bir yer ama orayı bir işkencehaneye, orayı gerçekten insanların onurunu kıracak davranışların sergilendiği bir yere dönüştürmemek gerekiyor. Bununla ilgili hem uluslararası sözleşmeler, bunu da bir tarafa bırakırsak gerçekten, vicdani olarak da bu yönde en kısa zamanda çözümlerle ilgili bu Komisyonda bence neler yapılması gerektiği konusunda daha objektif ve çözüme yönelik değerlendirmeler yapmamız gerektiğini düşünüyorum.