| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstihdam Politikaları Daire Başkanı İbrahim Demircan'ın, Bakanlığın çocuk işçiliğiyle mücadele çalışmaları, hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 15 .06.2016 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sunum için teşekkür etmiyorum, iyi bir sunum değildi. Siz iyi bir dinleyici de değilsiniz, bizi de ciddiye almıyorsunuz, soru sormaktan vazgeçtim.
BAŞKAN - Vazgeçtiniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle iş mi olur ya. Ben soru soracağım arkadaşımız başka bir konuyla meşgul.
BAŞKAN - Yok, not alıyor, soruları not alıyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Not alıyor da, birisi not alsın lütfen. O zaman ben niye konuşayım burada, o zaman konuşmamız anlamsız olur.
Ya, lütfen arkadaşım, dinleyeceksen sorayım.
BAŞKAN - Cevaplar sırasında belli olacak notların durumu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım, burada herkes herkesin avukatı mıdır, ben anlamıyorum ki. Ben bir şey tespit ettim, gördüm ve söyledim. Beni önce dinleyin, dinleyeceksiniz soracağım.
Şimdi, bu iş kazalarında ölen çocuklarla ilgili değişik rakamlar geliyor. Devletten gelen rakamlar farklı oluyor, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin oluşturmuş olduğu platformlar var, bunların göndermiş olduğu rakamlar farklı oluyor. Niye farklı? Mesela, sizin kayıtlarınızda yıllara göre iş kazalarında ölen çocukların işte, 2010'dan bu yana nedir şeyleri? Sivil toplum örgütlerinin rakamlarını da alıyor musunuz ve o farkları neyle izah ediyorsunuz siz? Böyle bir çalışma sizde var mı? 893 bin işte, 1 milyon çocuk işçiden söz ediliyor. Yani gerçekten bu rakamlar doğru mu, dağılımı nedir, yaş grupları nedir? Bu teftişlerde, işte 2015'te 445 genç, 5 çocuk; nedir bu yani bu rakamları anlamadım ben. Siz bu kadar mı çocuğa rastladınız, yoksa diğerleri yasaldı çalışanlar da bu 893 bin, bu 445 çocuk yasa dışı mı çalışıyor? Bu rakamı niye verdiniz ben anlamadım, biraz daha açarsanız onu anlarız en azından bu şeyi.
Suriyeli çocuklarla ilgili herkes soruyor ama yani bu çocuklarla ilgili de kimse çok ciddi bir rakam veremiyor, tahmin ediliyor. Kaç sene oldu ve bu çocukların geçici olmadıklarını artık herkes kabulleniyor. Yani, bu Suriyeliler burada arkadaş yani bunlar şu anda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil ama ileride bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak, öyle anlaşılıyor, geri dönmeyecekler. Nereden biliyoruz bunu? Başka ülkelerdeki mültecilerin durumundan biliyoruz, tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla, yüz binlerle ifade edilen bu çocukların durumuyla ilgili çok daha somut bilgiler... "Suriyeli çocuklar da var." diye, hele hele böyle bir komisyonun karşısında geçiştirilebilecek bir konu değil, olmaması gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi, bu daha önceki arkadaşlar emniyet ve jandarmadan da şey yapabilir. Sokak işçiliği, dilenme falan... İşte Betül Hanım söyledi, "Çocuklar yanıma geldi, öbür taraftan da polisler var." Hakikaten çok merak ediyorum yani onlarca onlarca çocuk İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, büyükşehirler ve ilçelere kadar... Sokakta işte dileniyor, orada insanlar, tanık olanlar anlatıyor, "Bu çocukları sabah işte şu saatlerde, şu plakalı, şu renkli bir bilmem arabaydı -Toros, beyaz Toroslar- neyse getiriliyor, akşamında aynı adam geri götürüyor." diyor. Belli ki çeteleşmeler var, organizasyonlar falan var. Yani, bu konularda hani ne yapılıyor? "Dünyanın her tarafında böyle şeyler var." deyip geçiştirilebilecek bir konu değil yani ciddi bir konu. Bu çocukların eğitimleri yok, okula gitmiyor bu çocuklar, istismar ediliyor. "Annesi babası fakir, ne yapsınlar dileniyorlar."ın ötesinden söz ediyorum yani organize edilmiş, toplanıyor bu çocuklar, hatta mevsimine göre şehir şehir gezdiriliyor. Var mı sizin rakamlarınızda, raporlarınızda? Suça yönlendiriliyor işte -arkadaşlarım sürekli şekilde şey yapıyorlar- dağa kaldırılıyor deniliyor, bir kısmı dağa kaldırılıyor. Nedir yani bu çocukların durumu?
Bir başka ve son şey, çıraklarla ilgili. Ben usta-çırak ilişkisinin hâlâ önemli olduğuna inanıyorum yani insanların pratik eğitimi açısından çok önemli. Fakat, yani bu alan aynı zamanda bizim Komisyonumuzun şu anda ilgilenmiş olduğu başta cinsel istismar olmak üzere her türlü istismara son derece açık bir alan; denetimin çok yapıldığı kanaatinde değilim. Bunların durumu nedir? Yani çalışan çocuklarla çırakların şeyi ne; bu konuda gerçekten ne kadar kayıtlar tutuyoruz, bu çocukların durumunu yerinde ne kadar görüyoruz, nedir yani bu durum? Sizin, Çalışma Bakanlığının bu çırak çocuklarla ilgili yani bir strateji planı, önümüzdeki yıllarda ne olur bunlar; bunlarla ilgili bir çalışması var mı? Yani, "4+4+4 çıktı, her şey çözüldü." bu biraz başınızı kuma gömmektir. Dört sene geçti, bu sebepten dolayı araştırma yapmıyorsa İstatistik Kurumu yani neye dayanarak yapmıyor, kim yaptırmıyor bunlar da merak konusu elbette.
Buna bağlı olarak bir şey daha söyleyeyim, bütün bunlarda dikkat edersek bilginiz var mı, ne oluyor falan diye soruyoruz. Denetleme... Denetleme geliyor. Denetlemeyle ilgili... Denetleme sıradan bir iş değil ki yani ben gittim bir yere, mutfağa girdim, orayı denetleyeceğim yani böyle olmaz. Bu denetlemelerin bir standardı var, bir protokolü var. Mesela, çırak çocukların denetlenmesiyle ilgili sanayiye gidildiği zaman Çalışma Bakanlığı nasıl bir protokol takip ediyor, nasıl bir prosedür izliyor? Rutin olarak ve bunları Türkiye İstatistik Kurumu araştırmaları rakamları veriyor Türkiye'de ama sizin de bu denetlemelerde elde ettiğiniz rakamlar yok mu, niye bu rakamları bizim karşımıza şey olarak çıkarmadınız?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - YİBO'lar kapandı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet yani YİBO'lar kapandı maalesef.
Bitiriyorum, burada.
Teşekkürler.