KOMİSYON KONUŞMASI

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler, Sayın Bakan; aslında, dün ve bugün yapılan konuşmalarda bu tasarının açıkça Anayasa'ya aykırılığından bahsedildi ve aynı hususları savunduk. İç Tüzük'ün 38'inci maddesine aykırılık da dile getirildi. Şimdi, çok açık bir şekilde Anayasa'ya aykırı olan maddelerin olması, düzenlemelerin olması ve Hükûmet tarafının, AKP'nin ısrarla "Anayasa'ya aykırı değil." şeklindeki savunmaları gerçekten bir hukukçu olarak beni incitiyor. Yani, adalet duygumu da incitiyor çünkü çok açık aykırılıklar var ve bu konuda yapılması gereken, Komisyonun ilk önce yapması gereken Anayasa'ya uygunluk denetimi yapılmıyor ve bunda da sayısal üstünlük hesaplanarak ve çok alelacele "Bir an önce bitirelim." şeklinde yaklaşılarak -Komisyonun çalışma usulü de ne yazık ki böyle- bir an önce bitirme kaygısı var. Önümüzdeki hafta da muhtemelen Genel Kurula gelecek.

Şimdi, biz konuşurken "Bu bir ayıklama operasyonudur, bu bir darbedir..." Eleştiren kesimler de aynı şekilde, bunun bir darbe olduğunu, yargıyı ayıklama ve yargıyı kontrol altına alma şeklinde bir darbe olduğunu açıkça ifade ediyorlar. Zaten, bu açık ifadelerden sonra, Sayın Bakan dünkü açıklamasında işte Pensilvanya'ya biat eden kesimin ayıklanacağını da itiraf etti, hiç çekinmeden bunu söyledi zaten. Böyle bir açıklama karşısında -Bakanlık düzeyinde- bir bakanın bu açıklamayı yapmasının neresinde hukuku arayacağız gerçekten de? Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Hukuk devleti ilkesi... Hukuk devletinde olmaması gereken bir yaklaşımdır, oldukça da tehlikelidir. Şimdi, öte yandan, Pensilvanya'ya biat edenleri ayıklıyorsunuz ama bu sefer de açıkça saraya biat edenleri atayacaksınız. Yani, şu an için, çok eminim ki, herkes de çok emin ki bir anda hepsinin görevine son verildikten sonra, beş gün sonrasında atanacak olanlar şu andan itibaren de bellidir, muhtemelen liste de bellidir ve bu tehdit karşısında, hâkimlik teminatını ayaklar altına alan bu tehdit karşısında da hiçbir hâkim ve savcının çıkıp bu yasayla bu tasarıyı eleştireceğini de düşünmüyoruz. Birkaç ses çıktı, onların da görevinden alınacağı ya da başka yerlere sürüleceğini düşünüyoruz.

Bu tasarı, gerçekten, kadrolaşan yargının iktidarın bir organı olmasına yol açan, hâkimlik teminatını ayaklar altına alan, hukuk devleti ilkesini yok eden, çok ciddi tehlikeler içeren bir tasarıdır.

Süre sınırlaması da yine açıkça Anayasa'ya aykırı. "65 yaş" şeklinde öngörülen Anayasa hükmü var. Buna uyulmaması, gerekçenin de "Tecrübe kazanmaları gerekir." şeklinde açıklanması çok abes bir durum gerçekten de. On iki yıl sonrasında görev süresi bitenlerin başka yargı mercilerine atanmış olması her ne olursa olsun -benden önceki sayın milletvekillerinin de belirttiği gibi- bir tenzilirütbe anlamına gelir ve o statüyü zedeler.

Biz zaten önergemizde sunduk, bu sebeplerle karşı çıkıyoruz. Tasarıdan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkür ederim.