GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/3200, 3361, 3362, 3364, 3365) No.lu Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:2
Tarih:05.10.2021

AK PARTİ GRUBU ADINA İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu üzerine AK PARTİ Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 27'nci Dönemin Beşinci Yasama Yılının milletimize, ülkemize ve insanlık tarihine hayırlar getirmesini diliyorum. 3 Kasım 2020 tarihinde Gazi Meclisimizin verdiği yetkiyle göreve başlayan araştırma komisyonumuzun hazırladığı araştırma raporu "Türkiye'nin depremselliği ile hukuki ve kurumsal yapılanması" "Deprem risk ve zararlarını azaltma çalışmaları" "Deprem risk ve zararlarının azaltılmasına ilişkin öncelikler" "Sonuç ve öneriler" olmak üzere 4 bölümden oluşmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; jeolojik olarak hareketli bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz. Ülkemizde yaşanan depremlerde büyük can ve mal kayıplarımız oldu. 1900 ve 2020 yılları arasında kayıtlara geçen 250 civarında depremde 87.811 insanımız hayatını kaybetti. AFAD Ulusal Sismik Ağın Geliştirilmesi ve Deprem Araştırmaları Projesi kapsamında Türkiye genelinde toplam 1.111 istasyonla, meydana gelen depremler 7/24 kaydedilerek analizleri yapılmaktadır. AFAD verilerine göre 2020 yılında toplam 33.821 deprem meydana gelmiştir. Benim de enkazdan çıktığım 99 Kocaeli depremi, toplumsal olarak afetler karşısındaki yetersizliğimizi ve çaresizliğimizi ortaya koymuşken ülkemiz açısından bir dönüm noktası, deprem bilinci açısından da bir milat oluşturmuştur. Yaşanan deprem sonrası, binalardaki hasar ve can kayıplarının ana nedeni; plansızlık, denetimsizlik, proje ve uygulamadaki teknik hizmet eksiklikleri ve umursamazlık sonucu yapılan maalesef ruhsatlı veya kaçak yapılardır. Bu sonuçlardan çıkardığımız en önemli ders, yaptığımız her hatanın veya eksikliğin bedelini çok ağır ödediğimizdir. Yaşadığımız depremler bize, depremi önceden önlemenin mümkün olmadığını, önceden alacağımız tedbirlerle depremlerde can ve mal kaybını en aza indirmenin bizlerin elinde olduğunu, kriz yönetimi değil, risk yönetimi modeli uygulamak zorunda olduğumuzu gösterdi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TÜİK verilerine göre ülkemizde toplam 9 milyon 859 bin 771 bina bulunmaktadır. Bunun yüzde 80'i 2000 yılı öncesinde yapılmış olan binalardır. Türkiye'de 28,6 milyon konutun maalesef 6,7 milyonunun depreme karşı güvensiz ve riskli olduğu söylenmektedir. 2012-2020 arasında ülke genelinde 213.533 yapıya riskli yapı tespiti yapılmış ve bunun yüzde 87,23'ünün yıkımı da gerçekleştirilmiş. Deprem riski ve zararlarını azaltma çalışmaları kapsamında en önemli çalışma kentsel dönüşümdür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 1 milyon 420 bin 340 konut ve iş yerinin dönüşüm çalışmaları başlatılmış, şu ana kadar yaklaşık 100 bin kentsel dönüşüm konutunun teslimi yapılmış, 57 binin inşaatı devam ediyor, 88 binin de projelendirme çalışmaları devam ediyor. Ayrıca 2002 yılından bugüne kadar TOKİ tarafından da 1 milyonun üzerinde konut üretimi gerçekleştirildi.

2021 yılı Şubat ayı itibarıyla kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında 4,6 milyar TL kira yardımı, 150 milyon TL faiz desteği, 1,2 milyar TL kamulaştırma giderleri, 747 milyon TL hizmet alımı, TOKİ, İller Bankası ve mahallî idarelere kentsel dönüşüm için 9,6 milyon TL de kaynak aktarılarak 8,1 milyar TL'si genel bütçeden olmak üzere toplam 16,3 milyar TL'lik bir bütçe kullanılmıştır.

Kentsel dönüşüme harcanan her kuruş bir can kurtarır. Dolayısıyla, kentsel dönüşüm kentteki hastalıklı alanların teşhis ve tedavisidir yani kentin koruyucu hekimidir. Kentsel dönüşüme karşı çıkmak olası depremlerde insanların ölümüne neden olmaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem Kocaeli'de 99'da yaşanan Gölcük depremi sonrası Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin başarıyla uygulamaya koyduğu ve diğer belediyelere de örnek olacak birkaç projesinden sizlere bahsetmek isterim: Öncelikle Kocaeli'nin zemin sınıflaması ve sismik değerlendirme projeleri ile imar planı çalışmaları tamamlandı, başta fay hatları olmak üzere yapılaşmaya uygun olmayan bütün alanlar imara kapatıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Araştırma Raporu hazırlandı ve bununla birlikte kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Kocaeli ili heyelan haritası hazırlandı. Merkezî Sismik Ağa Bağlanma ve Yerel Sismik Aktivite İzlenmesi Projesi tamamlandı. Dünya çapında ödül alan Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi kuruldu. Şu ana kadar başta öğrenciler olmak üzere 100 binin üzerinde insan burada eğitim gördü. Kocaeli İli Afet Zararlarının Azaltılmasında Akıllı Kent Uygulama Projesi devam ediyor, Risk Arz Eden Tarihî Binalar İçin Yapısal Sismolojik İzleme Sistemi Projesi devam etmekte. Her yıl Uluslararası Deprem Gerçeği ve Kentleşme Çalıştayı yapılıyor. Kocaeli Fay Etkinliği Araştırma Projesi devam ediyor, Zemin Veri Bilgi Banka Sistemi devam ediyor. İlköğretim okullarına yönelik "Kıpırdayan Dünya" adlı deprem konulu tiyatro gösterimi yıllardan beri devam ediyor. İlköğretim öğrencilerine yönelik deprem bilincinin oluşması için il millî eğitim müdürlükleriyle protokol yapılarak sınıflarda bilgilendirmeler yapılıyor. Hafif zihinsel engelli öğrencilere deprem eğitimi veriliyor. Kocaeli Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitim Projesi devam ediyor. Kocaeli'de Afetlere Hazır Anneler Projesi yine devam ediyor ve bununla birlikte bölgede Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ aracılığıyla toplam 25.761 konut yapıldı, 5.911 konutun da yapımı devam ediyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yukarıda da belirtiğim gibi deprem nedeniyle riskli binaların yenilenmesi için devletimiz ve yerel yönetimler her türlü imkânlarını seferber etmektedir. Vatandaşın depremlerden dolayı burnunun bile kanamaması için devletimiz, Hükûmetimiz şefkat elini vatandaşa uzatmaktadır. İnancımızda bir insanın hayatını kurtarmak bütün insanlığın hayatını kurtarmakla eş değerdir yani insanın hayatı her şeye bedeldir ve bu konuda herkese de önemli görevler düşmektedir. Oluşacak deprem riskine karşı afet öncesi yapılacak her bir iyileşme çalışmaları can kaybı ve zararları azaltmada ters orantı etkisini de gösterecektir. Ülkemizin kaderi olan depremlerde can kaybını en aza indirmek için mücadele etmek hepimizin görevidir. Bireysel olarak, toplumsal olarak, üniversiteler olarak, STK'ler ve basın yayın organları olarak, iktidar olarak, muhalefet olarak depremi üç yüz altmış beş gün altı saat gündemimizden çıkarmamalıyız. Ülkemiz için coronavirüsün oluşturduğu riskten çok daha fazlasını yaşanacak olan depremler oluşturmaktadır diyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

Buyurun.

İLYAS ŞEKER (Devamla) - ...Komisyonumuzun çalışmalarına katkı sağlayan, başta Komisyon Başkanımıza ve üyelerimize, destek veren diğer milletvekillerimize, bakanlıklarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza, tabii ki bu raporun hazırlanması ve bu hâle dönüştürülmesinde büyük emek ve katkı sağlayan uzmanlarımıza, üniversite ve bilim insanlarına teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)