| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 255 sıra sayılı Turizmi Teşvik Kanunu Teklifi'nin 26'ncı maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
26'ncı maddeyle 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nda değişiklik yapılmak isteniyor. Bu değişiklikle daha önce turizm öngörüsüyle kurgulanmamış turizm merkezleri ve Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri içinde yer alan arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilerek bu alanların turizm potansiyelinin sonradan değerlendirilmesi amaçlanıyor. Buna dayalı olarak, Bakanlığın talebi üzerine, mevcut ruhsatların iptal edilmesi ve kamulaştırılması sağlanıyor. Ruhsat ve yatırım giderlerinin iptal tarihinde gerçek karşılığı üzerinden hesaplanarak Bakanlık bütçesinden ödenmesi, böylece hak sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanıyor. Burada bazı durumlar karşımıza çıkıyor: Öncelikle, CHP'nin şerhinde de belirtildiği gibi, ruhsat işlemleri sürecine Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ve ilgili alanın yerel yönetimini de dâhil etmek gerekir çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığında jeotermal kaynaklar hususunda uzmanlaşmış yeterli eleman bulunamayacaktır. Yer altı zenginlikleri ve jeotermal kaynakların ülke ekonomisi açısından önemi de dikkate alınmalıdır. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta da gerekçede belirtilen turizm bakımından özel öneme sahip bazı yerlerde ruhsatların çok geniş bir alanı kapsayacak şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Bu yüzden de bu alanlardaki turizm yatırımları talebine cevap verilemediği belirtiliyor. Bu gerekçeyle ilgili alanlardaki ruhsatların iptal edilmesi ve ruhsat sahiplerinin kayıplarının Bakanlık tarafından sulh usulüyle ödenmesi devletin zararına yol açacaktır. Bu uygulama turizm talanına da yol açabileceğinden biz bu maddenin kanundan çıkarılmasını, çıkarılmazsa da devletin zarara uğramasını tazmin edecek biçimde uygulanmasını talep ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, 2 Temmuz 2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı'yla TEİAŞ özelleştirme kapsamına alındı. Bildiğiniz gibi, İngiltere'de Margaret Thatcher'la başlayan kamu tekellerinin kaldırılması furyasından kısa adı "TEK" olan Türkiye Elektrik Kurumu da nasibini aldı; 1994 yılında oldu bu. Önce, elektrik dağıtım işi TEDAŞ olarak ayrıldı; daha sonra da elektrik üretim ve elektrik ticaret faaliyetleri özelleştirildi. Elektrik üretim, ticaret ve dağıtımı bir ölçüde serbest piyasada rekabete açılabilecek nitelikteydi ancak elektrik iletimiyle ilgili olan TEİAŞ'ın özelleştirilmesi hiç gündeme gelmedi. Bunun birçok nedeni vardı. TEİAŞ doğal bir tekeldir. Ülke genelinde yüksek gerilim hatları trafo merkezleriyle bağlanan tek bir enterkonnekte sistemi içermektedir. TEİAŞ'ın iletim hatlarının toplam uzunluğu yaklaşık 50 bin kilometredir. Avrupa'nın en büyük iletim hattıdır. Kurulu güç olarak Avrupa'da da 4'üncü en büyüktür. İletim hatları boyunca sahip olduğu arazi ülke arazisinin binde 2'sidir. 22 bölge müdürlüğü ve 10 yük tevzi müdürlüğünde 526 trafo merkezi vardır. TEİAŞ stratejik bir kurumdur. TEİAŞ'ta oluşabilecek anlık hatalar ülkenin karanlıkta kalmasına neden olabilecektir. TEİAŞ aynı zamanda Türkiye elektrik sisteminin operatörüdür ve ülkede her noktaya elektriğin sürekli, kesintisiz, güvenilir, sabit frekans ve gerilime sahip olacak şekilde tedarikini sağlamaktadır.
Bir örnek vermek gerekirse, TEİAŞ ülkenin hayati atardamarlarını temsil eder. İçerideki kanı belli bir basınçla organlara iletmekle yükümlüdür. Kâr elde etmek için daha düşük ya da daha yüksek basınçla iletmek hayati risktir. TEİAŞ'ın özelleştirilmesi, vücudun atardamarlarının işlevsiz kalması demektir. Atardamarınız işlevsizse hayatta değilsiniz demektir. TEİAŞ üretim ve dağıtım tarafında özel şirketlere eşit mesafede durmak ve onlara hizmet vermek durumunda olduğundan kâr amacı gütmeyen bir şirkettir. TEİAŞ düzenlemeye tabi bir kuruluştur. Tarifesi, yatırım ve işletme giderlerini karşılayacak şekilde EPDK tarafından düzenlenir. TEİAŞ'ın kâr amaçlı olması EPDK'nin düzenlemelerini de anlamsız hâle getirecektir. Kâr amacı gütmeyen, stratejik öneme sahip bir kuruma yatırımcı neden borsada yatırım yapsın? "Burada başka niyetler mi var?" sorusu akla geliyor. TEİAŞ'ın pek çok yerdeki varlıklarına mı göz dikiliyor, onlar mı satışa çıkarılacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bütün bu kuşkuların yok edilmesi için TEİAŞ'ın kamuda kalması ve ülkenin elektrik ihtiyacının koordinatörü ve işletmecisi rolünü kaybetmemesi gerekmektedir.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)