| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
AK PARTİ GRUBU ADINA BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ grup önerisi az önce gerekçesinde aktarıldığı üzere... Kamuoyunda "torba yasa" diye ifade edilen, toplamda 25 maddeyi bulan, çok farklı konuları revize eden, düzenleyen bir tekliften oluşmakta. Ancak birçok zaman olduğu gibi bazı ön yargılarla -bazı- kamuoyuna bazı farklı yansımaları sonucunda bu 25 maddelik paket sadece 3 maddenin öne çıktığı...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 26.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Yürürlükle beraber 26 maddelik paket. Aynı şekilde sadece -tırnak içerisinde- OHAL ithamıyla karşılaşarak sanki bütün kanun teklifi OHAL benzeri ağır düzenlemeleri içeren bir teklif gibi değerlendirildi. Öncelikle kanun teklifi bırakın OHAL düzenlemesini, onun ötesinde çok sayıda ekonomik düzenlemeyi içeren, toplumun farklı kesimlerini ilgilendiren çok kıymetli düzenlemeleri içermekte. Örneğin çoktan beri konuşulan korucularımızın maaşının en azından asgari ücrete endekslenmesi gibi, 2020 depreminde değişik yerlerde zarar gören vatandaşlarımıza destek olunması gibi, Tütün Yasası'ndan kaynaklı cezalarda erteleme gibi, Çek Yasası'nda ödemek kaydıyla, taksit kaydıyla infazın askıya alınması gibi toplumun beklediği çok farklı konuları içermekte. Özetle OHAL ithamını karşılamayan, hak etmeyen bir teklif.
Ayrıca şunu açıkça söylemek isterim değerli arkadaşlar: AK PARTİ demokrasilerle, özgürlüklerle, hak hukukla anılarak bugünlere geldi. AK PARTİ kurulduğu günden bugüne kadar olağanüstü hâlleri değil olağan hâlleri savunduğu için kıymetli hâle geldi. AK PARTİ 2002 yılında ilk geldiğinde -en önemli işlerinden bir tanesi- Doğu Bölge'mizde, Güneydoğu Bölge'mizde, yerel bölgelerde, bazı illerde olan olağanüstü hâli kaldırarak işe başladı. Onun ötesinde, FETÖ hain darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hâlin de 2018 yılında kaldırıldığını ifade etmek isterim. Ancak, değerli arkadaşlar, bakınız, polemik olsun diye söylemiyorum, önümüzde sorun var, yüz binlerce kamu çalışanı var, gazetesi, dershanesi, televizyonu olan sinsi ötesi bir yapı var. Klasik bir örgüt değil, normal örgütlerde silahı eline alır dağa çıkar adam; savaşırız, mücadele ederiz, gereğini yaparız ama daha dün askerimizde, Emniyetimizde operasyon olmadı mı? Daha dün birçok ilde, ilçede operasyon olmadı mı? Yani şunu demek hakka, hakkaniyete aykırı diye düşünüyorum: "Siz yavaş hareket ettiniz, OHAL'i sevdiniz, o yüzden kanun getiriyorsunuz." Bu doğru değil arkadaşlar. Şimdi biz dershane kapatırken "Hayır." diyen arkadaşlar, bankayı kapatırken "Hayır." diyen arkadaşlar, MİT kanunu getirdiğimizde "Hayır." diyen arkadaşlar, güvenlik kanunu dediğimizde "Hayır." diyen arkadaşlar, OHAL'le ilgili teklif getirdiğimizde "Hayır." diyenler bugün de "Hayır." diyor. Karşımızda bir örgüt var; olağanüstü hâli getirme, dershaneyi kapatma, bankasını kapatma, onu yapma, bunu yapma. Arkadaşlar, FETÖ darbeyi AK PARTİ'ye yapmadı, Türkiye'ye yaptı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu beraber yapmak durumundayız, bunu beraber şekillendirmek durumundayız,
Bakınız, muhalefetten gelen eleştirileri ciddiye aldık. Sitemimiz de var, şöyle: Mesela, bu hafta boyunca bu kanun teklifindeki "olağanüstü hâl" diye itham ettiğiniz bölümleri -ki öyle düşünmüyoruz- sanki seçime matuf gibi değerlendirdiniz. Seçimde rakibi elemek için, sandığa gitmeyi engellemek için gibi değerlendirdiniz. Bakınız, bu tekliflerin bazılarını makul görerek tekrar tartıştık, partimizin yetkili kurullarında değerlendirdik. Şimdiden söylüyorum: İlgili bölüme geldiğimizde üç yıl olarak düzenlenen, özellikle terörle mücadelede gözaltı sürelerinin üç yıl olması süresini bir yıla çekiyoruz, seçim falan değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Altı ay sonra seçim, seçim altı ay sonra.
MURAT SARISAÇ (Van) - Bir yıl sonra bir daha yapmayacak mısınız?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Yapmayalım mı? Sayın Saruhan Oluç, yapmayalım mı?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Zulüm size yakışır.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Vay arkadaş ya, onu yapıyoruz, hayır; bunu yapıyoruz, hayır.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Zulüm size yakışır.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Her şeye "Hayır." demek muhalefet değil, insaflı olun, vicdanlı olun.
Değerli arkadaşlar, memnun olmasalar da, kamuda ihraçlarda sinsi örgütten kaynaklanan çok farklı atraksiyonlarla önümüzde olan sorundan dolayı...
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Beraber yürüyordunuz o yollarda, ne oldu?
BÜLENT TURAN (Devamla) - ...aynı şekilde üç yıl öngördüğümüz teklifimizi bir yıl olarak revize ediyoruz. Konunun seçimle alakası olmadığının, tek derdimizin terörle, FETÖ'yle mücadele olduğunun altını çizmek istiyorum.
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Bir yıl sonra tekrar getirmeyeceğinizin garantisini...
BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, vekilimiz diyor ki: "Bir yıl sonra bir daha getirmeyin." diyor. Ben de diyorum ki derdimiz bu değil, bu yasamanın takdiri, ihtiyaçsa getiririz.
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - İhtiyaç sizin ihtiyacınız.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama ümit ediyorum, bütün kamudaki arkadaşlarımız daha hızlı çalışırlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bütün ilgililerimiz, partililerimiz de dâhil, herkes FETÖ'yle mücadelede yoğun mesai harcar, daha hızlı iş yapar, daha hızlı sonuca gider, inşallah bir daha benzer kanunları uzatmak için buraya getirmek durumunda kalmayız. Biz bunun meraklısı değiliz, olağanüstü hâli kaldıran biziz, bir daha söylüyorum. Bu ülkede herkesin giyimine, mezhebine, partisine bakmaksızın örgütlenmesinin, üniversiteye gitmesinin, Meclise gelmesinin önünü açan biziz. Yasakçılık ne, biz ne arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ancak bir daha söylüyorum: Önümüzdeki engeli nasıl aşacaksınız? Binlerce konu var FETÖ'yle ilgili "Olağanüstü hâli yapma, onu yapma, bunu yapma." Şunu mu yapalım?
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Her yere kayyum atıyorsunuz, kayyum.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Dinleyin arkadaşlar.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Aslında kayyumu o bağırana atamak lazım. Ya, bir dur! Sakin...
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Dinleyin arkadaşlar, telaşa gerek yok.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Sayın Başkan, bizim grubumuz genelde konuşmalarda dinlemeye çalışır. Aynı hassasiyeti bekliyorum arkadaşlarımızdan.
BAŞKAN - Efendim, buradan da şeyler geliyor. Sadece bir taraftan gelmiyor. Devam edelim efendim.
Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Başkanım, grubunuza kıyamadınız bakıyorum. Oysa genel olarak arkadaşlarımız değerlendirirler, arkadaşlarımız söylerler.
BAŞKAN - Ben buradan bütün Genel Kurulu görüyorum efendim.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Tamam Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, FETÖ'yle ilgili mücadelede tüm partilerimizden daha dikkatli bir dil kullanmayı bekleriz. Bu konuda Hükûmete düşen işleri eksik fazla varsa uyarmasını bekleriz ama toptancı bir anlayışla "Yapmayın." tarzı eleştiriyi hakkaniyete aykırı buluruz. FETÖ tüm Meclise karşı, tüm Türkiye'ye karşı bir tehdittir. Bu tehdidin aşılması için biz bunu öngörüyoruz. Siz "Olağanüstü hâli getirmeyin, o kanunları geçirmeyin, dershaneyi kapatmayın." diyerek iyi bir şey yapmış olmuyorsunuz. Nasıl yapacağımıza ilişkin her türlü eleştiriye açığız. Uygulama hataları varsa bunları çözmeye açığız ama FETÖ'yle ilgili mücadelede "Zayıflayın." tarzı yaklaşıma asla açık değiliz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)