GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:16.07.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz çok zor dönemlerden geçiyor ve en azından suyun yüzünde görünen vatandaşlarımızın çok derin bir yoksulluğun içerisinde olması...

(Uğultular)

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Uğultu var Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Cesur, bir saniye...

Sayın milletvekilleri, lütfen, hatip kürsüde, hep birlikte istifade etmeye çalışalım.

Buyurunuz Sayın Cesur.

AYLİN CESUR (Devamla) - Süreyi baştan başlatalım.

BAŞKAN - Süreyi baştan başlatalım efendim.

AYLİN CESUR (Devamla) - TÜİK'in talimatlı şekilde yoksulluğu gizlemek için türlü çabalarının fayda etmediği ve aslında bunu örtemeyeceği kadar derinleşmiş bir yoksulluktan bahsediyorum. Bu, yokluk ama varlık içinde yokluk.

"Ay sonunu nasıl geçireceğiz?" derdi değil bu artık, "Yarına nasıl çıkacağız?" derdi, "Beş aydır kirayı ödeyemiyorum, elektriğimi, suyumu ha kesti ha kesecekler." derdi, "Çocuğuma akşam kaynatacak çorba bulamıyorum." derdi.

Şimdi, geçen hafta biz Ankara'da çalıştık. Tunalı Hilmi'de, sizin çok bildiğiniz, çok yakında bir esnaf, kuyumcu kardeşime hâlini sorduktan sonra tam çıkarken -yanımdaki arkadaşlar, herkes çıktı- beni bir tuttu kolumdan, yavaşça kulağıma eğildi, dedi ki: "Sayın Vekilim, kız çocuğum üniversite sınavına girdi, kazanmasın diye dua ediyorum çünkü kızımın suratına bakıp 'Seni okutamıyorum.' diyecek bir baba olmak istemiyorum. Durum o kadar vahim." Bunu söyleyen bir kuyumcu, değerli arkadaşlar, dikkatinizi çekiyorum, altını çiziyorum. Şimdi, bir baba olarak onu söyleyemiyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Devlet burs veriyor, 800 lira burs veriyor.

AYLİN CESUR (Isparta) -Şimdi, bu söylediklerime "Yoksulluğu biz bitirdik bu ülkede." falan gibi cevaplar vermeye kalkanlar da çıkabiliyor ama bunun artık bir aldatmaca olduğunu herkes biliyor, gençlerimiz biliyor; cebinde, mutfağında yangın olan vatandaşlarımız biliyor. Maaş sayısı artıkça, oradan buradan ihaleleri aldıkça bilmeyip "Nasıl zenginleşiyoruz." filan diyenler de çıkabiliyor buna rağmen.

Şimdi, bayram geldi, kurban alabilen, torununa harçlık ayırabilen, bayramlık alabilen artık neredeyse yok, o kadar az ki. Ne yaptınız biliyor musunuz? Bayramlarını aldınız bu milletin elinden, bayramlarımızı aldınız bizim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Artık, emekliye senede 2 ufak ikramiye yetmiyor değerli arkadaşlar. 2018'den beri maaşlar iyice düştü, enflasyon ve eriyen Türk lirası karşısında kuş oldu gitti. İyileştirin emekli maaşlarını. Eğer, biz hep beraber, elimizde imkân varken iyileştirmeyeceksek emeklimizin durumunu ne işimiz var bu sıralarda, size soruyorum.

İkramiye 1.000 liraydı "1.500 lira olsun." filan dedik geçen bayram, 100 lira artırdınız. Bakınız, 2018'den beri enflasyon yüzde 57,2 olmuş; bayram ikramiyesiyle 3 alınabilecekken 2 alınır hâle gelmiş.

Değerli arkadaşlar, Allah aşkına, sizin temmuz zamlarından haberiniz var mı? Elektriğe yüzde 15, doğal gaza yüzde 12, LPG ve oto gaza yüzde 9 zam gelmiş, temmuz ayı kira zammı yüzde 14,5; simide bile yüzde 25 zam gelmiş, enflasyon olmuş yüzde 57,3. Şimdi, o yüzde 10 artışa ne olmuş, biliyor musunuz? İki bayram arası erimiş çıkmış, bu bayrama yetişememiş. 2 bin lira bile yapsanız aslında can suyu olur yani 1.500 lira, 2 bin lira filan en az olmalı, sadece bu bayram için can suyu olur, başka da bir işe yaramaz. Maaşları düzenlemeniz lazım, emekli maaşlarını artırmanız lazım.

Çok önemli başka bir konu, 65 yaş üstü muhtaç, kimsesiz, güçsüz duruma düşen vatandaşlarımızın aylığındaki düşüklük. 763 lira alıyorlardı, temmuzda yüzde 8'lik bir artışla, bu, 800 küsur lira -60 lira artırılmış sadece- oldu. Şimdi, bu durumda olan bir vatandaşımızla ben pazartesi günü Isparta'da Belediye İş Hanı'nın yanında bir yerde karşılaştım. Karı koca gelmişler, birinin bir aylığı var, onunla geçiniyorlar. "Nasılsınız?" falan deyip vatandaşa sorarken kadın bir anda ağlamaya başladı ve eşinin yanına götürdü beni. Kadıncağız kaşeksi artık yani zayıf, böyle 35-40 kilo kalmış ve güçsüz bir vaziyette, eşi "Nasılsın?" deyip kolundan tutunca ikisi birden hüngür hüngür ağlamaya başladılar. 763 lira maaşları var ve 600 lira kira veriyorlar; açlıktan nefesleri kokuyordu, keton kokuyordu ağzı. Bu duruma getirmeye ne hakkınız var, ne hakkımız var? Ben şimdi bunu size... Buna bir çare bulmamız lazım. Bunu huzurunuza getirdim ve önergeme sizden destek istiyorum.

Şimdi, bayramüstü, emeklilerimizin, yaşlılarımızın ömürlerinin son dönemlerini bunca acı ve sefalet içinde geçirmesine seyirci mi kalacağız? Bir de size bunu bayramüstü sormak istiyorum. Eğer onlara bakamayacaksak biz sosyal devleti niye kurduk değerli arkadaşlar?

Bakın, eski Türkiye var ya, hani, sizin "eski Türkiye" dediğiniz Türkiye... 2022 sayılı, 65 yaşını doldurmuş muhtaçlara ve kimsesizlere verilen maaş hakkında kanun var, 1 Temmuz 1976'da 39'uncu Hükûmet çıkarmış, Hükûmetin başı Süleyman Demirel.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

AYLİN CESUR (Devamla) - 1976'da 648 liraymış, kırk beş sene sonra, şimdi 2021'de 763 lira, işte 800 küsur oldu şimdi 60 liranın artmasıyla. Şimdi, bu parayla neler alınabiliyor, bir bakalım: 1976'da 16,5 kilo alınan dana eti şimdi 11 kiloya inmiş; 1976'da 76 kilo çay alınırken şimdi 22 kiloya inmiş; 1976'da 150 kilo ekmek alınırken şimdi 88 kiloya inmiş; 6,2 çeyrek altın alınırken ancak şimdi 1 çeyrek altına denk gelmiş; o zaman komşusunun çocuğuna 1 çeyrek altın hatta yarım altın takabiliyormuş o 65 yaş üstü muhtaç olanlar. Şimdi o gün ile bugünü karşılaştırdığımızda, enflasyon vardı ama o enflasyona denk olarak baktığımızda paramızın değeri vardı, tarım vardı, gıda vardı. Bugün yoksulluk sınırı 2.333 lira olmuş, açlık sınırı 716 lira, o emekli muhtaçlara verilen aylık ona denk olmuş, ya "Aç kalın siz." diyorsunuz onlara. Bu kabul edilebilir bir şey mi?

Şimdi, bakın, 820 bin kişi alıyor bu parayı, 2020'nin ikinci döneminde sadece hazineden yapılan yardımlar bu paraya denk. Bu sizin tercihiniz, eski Türkiye ile yeni Türkiye'nin karşılaştırması bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYLİN CESUR (Devamla) - Şimdi ikramiyeleri yatırmaya başladınız ama hâlâ geç değil, bayrama çok az bir zaman kaldı, en az 500 lira daha verin, hatta 1.000 lira daha verin. Gelin, Türkiye, bu yeni Türkiye, sizin "yeni Türkiye" dediğiniz Türkiye'de insanlar artık aç kalmasınlar da eskisi gibi, o eski Türkiye'deki gibi bayramı bayram gibi yaşasınlar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)