| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 14.07.2021 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çevrenin ve doğanın korunduğu, kaynakların etkin ve verimli kullanıldığı, koruma-kullanma dengesi sınırları içerisinde sürdürülebilir turizm ana ilkemiz olmalıdır. Her şeyden önce, turizmin teşvik edilmesi topraklarımıza, meralarımıza, yaylalarımıza ve çayırlarımıza sahip çıkmaktan geçer ancak siz, yine satmaya doyamadığınız topraklarımızı turizme açarak can damarlarımızı yok ediyorsunuz. Bu düzenlemeyle Anayasa'nın 45'inci maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu'nun ihlal edilmesine vesile olacaksınız. Ayrıca, bu düzenlemeyle ülkemizdeki tarım ve hayvancılığı baltalıyorsunuz; meraları, çayırları, yaylaları rant kapısına kurban ediyorsunuz. Telafisi olmayan bu düzenleme ülkemize ve turizme kalıcı zararlar verecektir.
Değerli milletvekilleri, Dünya Ekonomik Forumu'nun açıkladığı verilere göre Türkiye, turizm gelirleri dünya sıralamasında 11'inci sırada; Seyahat ve Turizm Rekabet Endeksi'nde ise 44'üncü sırada yer alıyor. Turizm sektöründe kalkınmamız için öncelikle kendimizi doğru anlatmamız gerekiyor; bu da yerinde ve doğru tanıtımlar yaparak gerçekleşir. Bu tanıtımları yaparken kendi vatandaşlarımızı da incitmemeliyiz. Örneğin, bu yıl, pandemi yasaklarının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ülkemize turist gelsin diye "aşılıyım" maskeli bir tanıtım videosu hazırladı. Bu video, ülkemizi ve vatandaşlarımızı aşağılayan bir tanıtım videosu idi.
SALİH CORA (Trabzon) - Hiç alakası yok.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bu video vicdanları yaralamıştır.
Değerli milletvekilleri, turizm sektörü, mevcut kredilerini yapılandırma, sicil affı, kayıt dışı faaliyetler gibi sorunlarla uğraşmaktadır. Bu sorunlara çözüm olacak bir tane dahi öneri teklifte yer almıyor; bu nasıl turizm teşvik yasası, doğrusu anlamış değiliz.
Bununla birlikte, pandemi döneminde küçük oteller ve kafeler destek alamadı. Otel, kafe ve restoran olarak hizmet sunan işletmeler ruhsatlarında "otel" yazdığı için yine destek alamadılar. Binlerce küçük işletme sahibi otel ve kafeler mağdur oldu.
Dış politika başta olmak üzere siyaset ve ekonomi alanındaki tutarsızlıklar turizmi olumsuz yönde etkiliyor. Dış dünyada ülkemize karşı güvensizlikler her geçen gün artıyor. Öncelikle turizm alanında altyapı sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Turizm bölgelerinin sezonluk olmaktan çıkarılıp bütün yıla yayılması sağlanmalıdır. Turizmin Anadolu'ya yayılması için tanıtımlar yapılmalı; yayla turizmi, kültür turizmi, hobi turizmi gibi turizm alanları geliştirilmelidir. Turizm Bakanlığı, yapmış olduğu bir kısım tanıtım faaliyetlerinde ülkemizin belli bölgelerini ve şehirlerini öne çıkarmaktadır. Hâlbuki ülkemiz sadece sahil turizminden ibaret değildir, binlerce yıllık kültürel mirasıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Değerli milletvekilleri, turizm bölgelerindeki belediyelerin bütçesi kış aylarındaki nüfusa göre değil, yazın hizmet verdikleri nüfusa göre tekrar yeniden belirlenmelidir. Bakanlığın turizm hizmetine daha fazla pay ayırması, ayrıca turizm işletmelerini denetim altında tutması turizm gelirlerinin artmasına vesile olacaktır, katkı sağlayacaktır.
Evet, değerli milletvekilleri, turizmle ilgili çok konuştuk, şimdi, bir konuda sizlerin dikkatinizi çekeceğim.
SALİH CORA (Trabzon) - Kıbrıs heyeti burada, ülkemizi kötülemeyin!
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Konya Ereğli ilçesi Yeniköy Mahallesi hudutları içinde bulunan su kaynağı... Bu kaynağı Yeniköy, Acıkuyu, Yukarı ve Aşağıgöndelen, Zengen ve Kamışlıkuyu köyleri içme suyu, sulama suyu olarak kullanıyor. Ancak AK PARTİ'li, milletvekili aday adayı bir şahıs bu kaynaktan 4 kilometre uzaktaki bahçesine -büyük bir bahçe- yasa dışı yollardan boru döşetiyor.
SALİH CORA (Trabzon) - Kimmiş?
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Söyleyeceğim.
SALİH CORA (Trabzon) - İftira atıyorlar!
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - DSİ müdahale ediyor, "Yapma!" diyor, dinlemiyor. Sonunda köylüler kaynağın başına iniyor, hakkını arıyor. "Ya, susuz kalmayalım, içemeyeceğiz, aynı sudan içiyoruz, aynı suyla tarlaları suluyoruz." Ama gelin görün ki güzel yönettiğiniz güzel ülkemizde Kıbrıslı kardeşlerimizi üzmemek için -sen diyorsun ya- güzel güzel söyleyeyim: Jandarmamızı gönderiyorsunuz. Şimdi, onlara göstermeyeyim, sana göstereyim emmi oğlu. Bu görüntü, bu bir ana.
SALİH CORA (Trabzon) - Neresi orası?
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bak, bu bir ana, yerde sürünüyor jandarmanın ayaklarının dibinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Şimdi, bu utanç tablosu kimin? Bu utanç tablosu, vallahi, sizin eseriniz. Bu talimatı şerefli Türk jandarmasına veren, benim Konyalı köylü kadınıma...
SALİH CORA (Trabzon) - Konyalı vekillerimiz bunu kabul etmiyor. Kıbrıs'a su getirdik.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - ...vatandaşımıza bu şekilde davranan, bu emri veren hangi yetkili varsa -o su kavgasında oluyor bunlar, su kavgasında oluyor- kim yaptıysa bunu, bakın...
SALİH CORA (Trabzon) -Yukarıda heyet var, yakıştı mı sana?
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Laf atma da dinle.
Ya, heyetten utanacak olsanız bunları yapmazsınız, ne utanmaz arkadaş!
SALİH CORA (Trabzon) - Sen utan!
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yazıklar olsun, yazıklar olsun! (İYİ Parti sıralarından alkışlar)