GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:103
Tarih:14.07.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ Parti Grubu adına saygıyla selamlıyorum.

Kamu yönetiminin sistematiği toplumların devlet geleneği ve demokrasi anlayışı doğrultusunda şekillenmektedir. Bir ülkenin bürokrasisi ne kadar sağlam ise idari rejimi de o kadar sağlam olur. Türkiye'de geleneksel yönetim anlayışı ve yönetsel yapıdan dolayı bürokrasi mekanizmaları her daim önemli bir güç unsuru olmuştur. Bürokrasi yasal mevzuat çerçevesinde devlet iradesidir ve idareden bağımsız düşünemeyiz. Kamu yönetimindeki temel sorunların başında siyasi baskı ve siyasi tercihler gelmektedir. Kamuda yapılan torpiller, kayırmacılıklar, liyakatsiz atamaların son on dokuz yılda nasıl arttığına hep birlikte üzülerek şahit olduk. Bu durum, bürokraside siyasal kontrol ve hâkimiyet nedeniyle tarafsızlığın önüne geçiyor. Kamu idaresi üzerinde kurulan siyasal hâkimiyet ve yapılan müdahaleler sonucunda bürokraside liyakat, denetim, işlerlik ve yönetim güvenliği kalmamıştır. Siyasi partiler, siyasetçiler, ideolojiler gelip geçicidir; kamu ve devlet idaresiyse kalıcıdır. Gelecek nesillerimize karşı sorumluluğumuz büyüktür. Bu nedenle devlet yönetiminde siyasetimizi, ideolojimizi bir kenara bırakmak zorundayız. Demokratik, insan hak ve özgürlüklerine öncelik veren liyakat sahibi yöneticilerle idare edilen bir kamu yönetimi anlayışını tesis etmek zorundayız.

Bilindiği gibi AK PARTİ iktidarı boyunca binlerce üst düzey yönetici görevden alındı, yerlerine keyfî ve liyakatsiz atamalar yapıldı; kamu üst düzey yönetimi âdeta bir partililer yönetimi hâline getirildi. Bunun çok örneği var; örneğin bir ilimizde kamu kurumunda eğitimi ve tecrübesi uygun olmayan bir kişi kısa bir süre sonra tamamen siyasi destek sayesinde önce bulunduğu ilde Millî Eğitim şube müdürlüğüne, arkasından da bir üniversitenin genel sekreterliğine atanıyor; liyakati yok, birikimi yok, tecrübesi yok. Yine benzer şekilde, kamu yönetimi ve idaresinde hiçbir deneyimi olmayan fakat iktidar partisinin il teşkilatları bünyesinde görev almış parti yöneticileri, parti yandaşları sınavsız kadrolara yerleştiriliyor ve arkasından diyoruz ki: "Biz Adalet ve Kalkınma Partisiyiz." Bugün de bir yaşadık TRT'de, korkunç bir şey yaşadık yani devlette liyakati ayaklar altına aldınız, adaleti ayaklar altına aldınız, hukuku ayaklar altına aldınız, yandaş kayırmacılığında sınır tanımadınız.

Değerli milletvekilleri, vallahi bunları ezbere söylemiyorum. Kırk yıl kamuda kaldım, 1978 yılından 2018 yılı başına kadar hem memur olarak çalıştım hem sendikacılık yaptım ve inanın rahmetli Ecevit hükûmetinden Demirel-Erbakan ortaklığına kadar, SHP-Doğru Yol ortaklığına kadar, ANAP dönemine kadar -bütün samimiyetimle söylüyorum, vicdanen söylüyorum- bu süreçte sizin dışınızdaki 10'dan fazla hükûmette -askerî dönem dâhil yani o 12 Eylül darbe sonrası hükûmetlerde- sizin yaptığınız adaletsizliğin, hukuksuzluğun vallahi de billahi de onda 1'i bile yapılmamıştır, o dönemde yirmi yılda. Niye bunu söylüyorum? Yaşadım, değerli kardeşlerim, yaşadım, onun için diyorum ki yahu gelin, artık bundan vazgeçin. Elbette her iktidar döneminde zaman zaman ayrımcılıklar oldu, bunları da itiraf ediyorum ama AK PARTİ döneminin eline maalesef hiçbir iktidar dönemi su dökemez. Onun için bunlardan vazgeçin diyorum.

Aslında zaman daraldı. Sınavsız memur alımından AK PARTİ'li olmadığı için sürülen memurlara, yandaş sendikaya üye olmayıp sürüm sürüm süründürülenlere, yüksek ücretli devlet kadrolarına atadığınız yandaşlara; bunların aslında hepsini biliyorsunuz ama en önemli şey ne biliyor musunuz? Sürem bitiyor ama bir dakika içinde onu da anlatmaya çalışacağım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - En önemli şey...

Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yaşadığım, hep beraber yaşadık; 2005-2013 yılları arasında Ankara'da ve Türkiye'nin her yerinde devlet yönetimi FETÖ'ye teslim edildi, FETÖ'cü alçaklara teslim edildi. Bunda en büyük şahidim sizlersiniz, sizler biliyorsunuz, AK PARTİ'liler biliyor. Bütün kurumlarda bunu yaşadık, bu ihaneti yaşadık. Toplu görüşme masasında anlattık yetkililere "Etmeyin, yapmayın, devleti paralel bir yapıya teslim ettiniz." dedik ama dinlemediniz.

Şimdi, gelelim TRT'ye. Bakın, ne diyor bu hanımefendi: "Hoca efendiye edilen sözleri bana edilmiş gibi incitici buldum. Hedef alınan yalnızca cemaat değil ki cemaatin nezdinde hepimiziz." Bu hanımefendi diyor ki: "TSK -Türk Silahlı Kuvvetleri- gerçekten Peygamber ocağı olsa arife günü adam öldürmez." Daha acısı bu hanımefendi diyor ki: "Türk-Kürt savaşı dediğiniz hadisede ise şehit yoktur. Şehitlik kavramı İslam'da vardır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yani bu sizin dediğiniz, bizim dediğimiz bir atadığınız kişi ama en güzeli bu, ey AK PARTİ'liler burada mısınız hâlâ? Türk Bayrağı'nın adını değiştirmek gibi bir hedefiniz mi var? "Hayır, elbette yok." diyeceksiniz -Sayın Grup Başkan Vekili burada yok- ama kardeşim bunu nasıl TRT'ye atarsınız, siz nasıl atarsınız bunu? Nasıl bir mantık, nasıl bir akıl tutulması bu? Onun için, hiç kusura bakmayın, hesaplaşacağız. Bu yaptıklarınızın hesabı vallahi de billahi de sorulacak, ahirete bırakmayacağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)