| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.07.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Çocuklarımıza cinsel istismarı araştıralım mı, onu konuşuyoruz. Bizim ülkemiz, 23 Nisan 1920'de, içinde bulunduğumuz bu en yüce kurumun yani milletin Meclisinin kurulmasının gününü çocuklara bayram ilan eden, aslında cumhuriyetin demokratik niteliğinin çok önemli göstergesini çocuklara armağan eden bir ülkeydi ve bugünlere kadar da böyle gelinebilmişti.
Son yirmi yılda, bakın, neler oldu, nelere müsaade edildi de bu güzel ülke kendi çocukları için artık bir cehennem hâline geldi. Şimdi biraz hatırlayalım. Soruyoruz: En son Elmalı davası ve onun utancı pis bir leke gibi üzerimize sindi mi, sinmedi mi? "Türkiye Cumhuriyeti sona erdi, İslam devleti kuracağız." filan diye sevinç çığlıkları atan tarikat şeyhi 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklandı mı, tutuklanmadı mı? Hatırlayan var mı üzerinden kaç gün geçti? Diyanet İşlerinin resmî internet sitesinden "Babasının öz kızına şehvet duyması haram değildir." diye fetva verildi mi, verilmedi mi?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yalan!
AYLİN CESUR (Devamla) - Güya soruşturma filan açılmıştı, ne oldu sonucu? Ülkeyi yönetenlere soralım, ne oldu? Ben merak ediyorum. Hiç kimse hakkında suç duyurusunda bulunuldu mu? Rize Kızılay Şube Başkanı ve İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı olan bir şahıs Çocuk Esirgeme Yurdunda kalan 13 yaşındaki erkek çocuklarına cinsel istismardan tutuklandı mı? Rize'de Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yaptığı dönemde çocukları tacizden şikâyet edilen şahsın din dersi öğretmenliği yaptığı dönemde Diyarbakır Yetiştirme Yurdu'nda erkek çocuklarına cinsel tacizden soruşturma geçirdiği anlaşıldı mı, anlaşılmadı mı? Sonucu ne oldu bileniniz var mı? Evet, örnekler çok, üzülerek söylüyorum ki daha da çok çok çoğaltılabilir. Ne olmuş aslında biliyor musunuz? Bu kişiler bizim insanımız evet ama sonuçta seçilmişler bir şekilde oralara gönderilirken, atanmışlar, yollanmışlar. Diyanete fetvacı seçilmiş biri, biri olmuş yandaşa gazeteci, biri Kızılay İl Başkanı yapılmış, biri Çocuk Esirgeme Kurumuna yönetici yapılmış, yatılı Kur'an kursuna okutman atanmış. Şimdi, herkes için şapkayı artık çıkarıp bir düşünme zamanı. Devletin aileyi yine de korumaya çalışması gibi değil; vatandaşlarını, çocuklarını, kadınlarını koruması gerekiyor, gibi değil. Bu, yasalarla belirlenmiş aslında ve devleti yönetenlerin de görevi.
Şimdi, elinizdeki enstrümanlar neyse onları en iyi şekilde kullanacaksınız ve bunu yapacaksınız, devleti yönetenler yapacak bunu. Ama yere göğe sığdıramadığımız dördüncü yargı paketine bakalım: "Çocuğun istismarını da kapsayan katalog suçlardan tutuklama için kuvvetli suç şüphesi yetmez, somut delil de isteriz." diyorsunuz. Çocuk gidecek delil bulacak size. İyi bir avukat bulacak önce, darp ve tıbbi raporlarını alacak. Çocuk bütün bunları yapacak. Aslında bu nedir biliyor musunuz? Elmalı davasındaki gibi binlerce istismarcının somut delil yetersizliğiyle serbest gezdiği, tutuklanmadığı bir hukuk düzeninin aslında Türkiye'ye getirilmesi olacak sonucu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Kesinlikle araştırılmalı. Son iki yılın verileri yok mesela elimizde. TÜİK verilerine göre 2019'da 206.498 çocuğun yüzde 57,6'sı yaralanmaya, yüzde 15,2'si cinsel istismara, yüzde 11'i aile düzenine karşı işlenen suçlara maruz kalmış. Çocuk gelinler var, ayrı bir yara, aslında 2018 nüfus verileri var -vakit yok, onlara giremeyeceğim- ve 1 milyon 52 bin çocuk eğitimini yarıda bırakmış; hepsi hepsi kanayan ayrı bir yara.
Bizim hedefimiz belli; laik, demokratik, özgürce düşünebilen, soran, sorgulayan, çağdaş, bilimi esas almış, çağı yeniden yakalamış bir Türkiye. Başaracağız. Bunu, şapkayı çıkarınca kendini, etrafını suçlayabilen, yanlış yaptıysa yanlış yerine iyiyi seçen kim varsa onlarla beraber başaracağız. Önüne kader diye konulan bu çürümüşlük yerine, kaderini eline alacak gençlerimizle, kadınlarımızla biz bunu başaracağız ve çocuklara bu ülkeyi bayram ilan edenlere bağlı kalarak bunu yapacağız. Başaracağız, kendimize ve kendi için artık doğru yolu seçecek yüce gönüllü, sabırlı milletimize güveniyoruz çünkü. Buradan onlara sesleniyorum: Bunu sizinle başaracağız. Kararıp kalmak yok, çocuklarımıza bunu reva görenlerden hesabını da soracağız değerli arkadaşlar.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)