GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:95
Tarih:23.06.2021

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Biz herkes için yas tutuyoruz ama siz insanlığa dair bir şey yapmıyorsunuz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sizin yönettiğiniz memlekette sürekli yas var zaten. Bir o tutuyor, bir o tutuyor, bir o tutuyor; sizin yönettiğiniz memlekette.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Sözlerime başlamadan önce Samsun'da 19 Mayıs Mahallesi'nde yerel gazetecimiz var, İbrahim Akkuş. Tek görevi, tek hedefi...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ayıp ya, gülerek yasla ilgili konuşan Vekil yani helal olsun!

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Biz gülmüyoruz.

BAŞKAN - Milletvekillerinin birbirine laf atmaları...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir usul geliştirdiler Sayın Başkan.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Vallahi, Cahit Özkan'ın...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) -Böyle bir usul geliştirdiler yani böyle bir usul olabilir mi? İç Tüzük diye bir şey var.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Siz başlattınız, hiç susmadınız maşallah.

BAŞKAN - Bir dakika, Grup Başkan Vekilleri laf atıyor birbirine kardeşim, yapmayın ya.

Baştan başlatın Bedri Bey'in süresini.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Eskiden şöyle İç Tüzük'ü elimize almadan çıkmazdık yani nasıl bir iştir bu?

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Kendinize söylüyor musunuz bunları? Bugün hiç susmayan sizdiniz farkında mıydınız?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle usul mü olur?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sırıtma, "İade ediyorum." de, sırıtma bana!

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Sayın Başkanım, müsaade ederseniz, fikirlerimizi ifade edelim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekili.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Samsun 19 Mayıs ilçemizde İbrahim Akkuş yerel gazeteci; yaptığı tek bir şey var, o bölgedeki olumsuzlukları kendi sayfasında gündeme taşımak ama maalesef bir kamu kurumunun içerisinde, belediye binasında dışarıdan gelen 3 kişi tarafından darbediliyor. Dolayısıyla bunu benimsememiz, bununla ilgili tepkisiz kalmamız düşünülemez. Ben buradan bu saldırıyı kınadığımı ifade etmek istiyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İkincisi: Bildiğiniz gibi biz hafta sonları seçim bölgelerimizdeyiz. Geçtiğimiz haftada İstanbul'daydık, 39 tane ilçede çalışmalar yaptık, zaman zaman oradaki problemleri Meclis Genel Kuruluna da taşıyoruz. Geçtiğimiz hafta Esenler'de gıda mühendisimiz Sait Yılmaz -ona söz verdim, ilk kürsüye çıktığım zaman sizin problemlerinizi gündeme getireceğiz diye- diyor ki: "Biz, gıda mühendisleri olarak istihdam edilmiyoruz. Bugün, özellikle 2020 yılında 61 üniversitede gıda mühendisliği bölümü var, her dönem binlerce mezunumuz var ama maalesef Tarım Bakanlığına sadece 363 gıda mühendisinin alımı yapılmaktadır. Ya bu bölümleri kapatın ya da hiç olmazsa teknik elemanlarla ilgili gerek Tarım Bakanlığında gerekse diğer bakanlıklarda bize yer açın." Ben de onun adına, Sait Yılmaz adına buradan bu meseleyi gündeme getiriyorum.

Tabii, devamında bugün çıkardığımız askerî kanunla ilgili konuşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi, hukuk, evrensel anlamda masumiyet karinesinin işleyişine zemin hazırlayan, haklı ile haksızın ayırt edilmesine yönelik hükümler barındıran bir sistemler bütünüdür. Hukuk, asker ya da sivil fark etmeksizin herkes için evrenseldir. Yargı bağımsızlığı, bir ülkenin bağımsızlığı konusunun vazgeçilmez unsurudur. Burada da hatipler söylüyor, maalesef biz gerek hukuk gerek adalet gerekse basın özgürlüğü konusunda 186 ülke arasında hep 100'lerin üzerindeyiz. 100'lerin altına düşemediğimiz sürece yatırımlar dâhil... Bu ülkeye yabancı yatırımların gelmesini de hepimiz canıgönülden arzu ediyoruz ama hukuk olmadığı sürece bu alanda mesafe katetmemiz mümkün değil.

Yine, askerî hastaneler meselesi var. Hepimiz biliyoruz, burada hekim olan arkadaşlarımız var, onlar da biliyor ki bugün harp durumunda, savaş durumunda askerî doktorların gösterdiği performans ile sivil doktorların gösterdiği performans arasında dağlar kadar fark var.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Öyle bir şey yok.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Siz katılmayabilirsiniz. Zaten her şeye katılmak da farklılık da...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hangi doktor hastasına bakmıyor?

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Doktor muhakkak farklıdır. Hepsinin yemini vardır ama bizler özellikle Gülhane Askerî Akademisinin devamından yana olduğumuzu ifade ediyoruz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doktora hakaret ediyorsun.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Vekilim, katılmayabilirsiniz, katılma mecburiyetiniz de yok.

İSMAİL TAMER (Kayseri) -Ne demek katılmayabilirim?

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Fikrimizi söylüyoruz.

Devamında, aynı şekilde söylüyorum...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bedri Bey, bir doktor olarak askerî hastaya nasıl farklı müdahale edilir?

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Biz o manada söylemiyoruz. Herkesin bir uzmanlık alanı vardır. Bakın, değerli hocam...

BAŞKAN - Bir dakika Sayın Milletvekili...

Ya, niye laf atıyorsunuz arkadaş ya? Neden?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ama olmaz böyle bir şey.

BAŞKAN - Orada Grup Başkan Vekiliniz var, çıkar konuşur; siz çıkar, konuşursunuz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Başkan, doktorlara hakaret bu.

BAŞKAN - Anladım da şimdi ne yapacağız yani? Ne yapalım? Biraz sonra kavga mı olsun, ne yapalım yani? Bu çözüm mü sizin yaptığınız ya!

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir doktor olarak kabul etmiyorum.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Siz kabul etmeyebilirsiniz, ben söylüyorum. Özellikle travmatoloji, özellikle bu fiziksel hastalıklarla ilgili, ruhsal hastalıklarla ilgili biz kanaatlerimizi söylüyoruz. Siz öyle düşünebilirsiniz, ben sizin gibi düşünmüyorum.

Sonuç itibarıyla bizler...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - İYİ Partide doktorlar var. Yok böyle bir doktorluk.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Değerli Başkanım, buyurun söyleyin, kürsü sizin. Buyurun, gelin söyleyin.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Gerekirse söylerim ben.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Biz bu manada GATA'nın tekrar mevcut durumunun devamından yana olduğumuzu ifade ediyoruz.

Aynı şekilde askerî kurumların özelleştirilmesine de karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bakın, bugün Makine Kimyayı konuşuyoruz. Makine Kimyanın yaklaşık yüz yıllık bir geçmişi var. Bugün şehirle beraber...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doktorlara hakaret...

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Sayın Başkanım, yani...

BAŞKAN - Ben üzüntülü olduğumu ifade etmek istiyorum. Bir milletvekilinin kendi düşüncelerini ifade etmesinin karşısında sabırsızlık son derece ayıp bir şey, size yakışmıyor beyler. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Tekrar söylüyorum: Özellikle savunma sanayisiyle ilgili tesislerin özelleştirilmesini benimsememiz mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Önümüzde de Makine Kimyayla ilgili meseleleri görüşüyoruz. Makine Kimyanın da özelleşeceğine dair duyumlar alıyoruz. Bugün Makine Kimyanın kuruluş yeri Kırıkkale'dir yani Kırıkkale bir köyken orada bir savunma sanayisi kurulmuş; top fabrikasından, silah fabrikasından, barut fabrikasından, çelik çekmesi dâhil bugün Kırıkkale'yle beraber orada bir sanayi gelişmiştir. Dolayısıyla, orada bir kültür var, orada bir sanayi var, aynı şekilde, Ankara'da Gazi Fişek Fabrikası da dâhil Makine Kimyanın bir sürü yan kuruluşu var. Türk silah sanayisinin yüz yıllık geçmişi de dâhil bunları özelleştirerek yok edemeyiz, özelleştirmemeliyiz, tam tersine bunları son model teknik cihazlarla donatarak varlığını devam ettirmek bizim görevimiz. Biz parti olarak böyle düşünüyoruz Sayın Başkanım, siz farklı düşünüyorsanız o da sizin yoğurt yiyişiniz. İnşallah, tez zamanda siz gidersiniz, biz geliriz; bizim de düşüncelerimizi uygulama fırsatımız olur diyor, yüce heyetiniz sayıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)