| Konu: | Şehit olan Teğmen Baki Koçak ile Korucu Yücel Aki'ye Allah'tan rahmet dilediğine, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili görüşlerine ve kanun yapma tekniğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 02.06.2021 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Yüce Meclisin değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Eren-11 Operasyonu kapsamında Bitlis Tatvan'da terörle mücadele sırasında çıkan çatışmada şehit düşen kahraman Korucumuz Yücel Aki ve Jandarma Teğmenimiz Baki Koçak'a Allah'tan rahmet, ailesi, yakınları ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesi, canlarıyla, ruhlarıyla yaptığı mücadele aynı şekilde devam edecek. İnşallah, terör belasından onların kahramanca mücadelesi sonucunda kurtulacağımızı ümit ediyorum.
Şimdi, hem İYİ Parti Grup Başkan Vekili arkadaşımız hem de Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımız kanun yapımıyla ilgili bu konuyu gündeme getirdiler, "Güçlendirilmiş parlamenter sistemi Sayın Meral Akşener açıkladı." dediler. Ben internetten aradım "güçlendirilmiş parlamenter sistem"le ne ifade ediyor acaba diye. 8 başlık hâlinde açıklamışlar. Bu 8 başlık hâlinde yapılan açıklamada, mesela "HSK seçimlerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi üçte 2 çoğunlukla seçilsin." diye yapmış. "15 olsun, bu 15 kişi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilsin." demiş, zaten şu andaki Anayasa'da da aynı durum söz konusu.
Öbür taraftan üniversite rektörleriyle ilgili kısım. Üniversite öğretim üyeleri tarafından veya oradaki seçmenler tarafından yapılan seçimde rektör YÖK'e bildirilsin ve ataması yapılsın.
Diğer konular var, yargının tarafsız ve bağımsız olmasıyla ilgili durum. Anayasa'da zaten mevcut düzenleme. Anayasa'da eskiden yargının bağımsızlığıyla ilgili bir hüküm vardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Biz bunu, hatta yaptığımız Anayasa değişikliğiyle birlikte "tarafsızlık" ifadesini de icra ettik, oraya koyduk.
Öbür kısımlara baktım ama mesela "Bakanların tamamının milletvekili olması" "gensoru sisteminin yeniden hayata geçirilmesi" "dışarıdan bakan atanmaması" diye hükümler var. Eski Anayasa'da yani 1982 Anayasası'nda bakanların ihtiyari olarak dışarıdan atanabileceğiyle ilgili hüküm vardı. Nitekim bu dönemde, ondan önceki dönemlerde de dahi 1 veya 2 dışarıdan atanan bakan vardı, her zaman başvurulan bir süreç değildi. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılamadığı takdirde Anayasa'nın, geçmiş Anayasa'da, yanlış hatırlamıyorsam 109'uncu maddesinde, seçim hükûmetiyle -109 doğru herhâlde Başkanım, kafa salladığınıza göre- yapılan ki bunu 2015, 7 Haziranında yapılan seçimden sonra yaptığımız ilk bir şeydi, siyasi partilerden değil daha doğrusu Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden davet ediliyor, kabul eden giriyor, dışarıdan da bu bakanlar atanabiliyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yani bakıyorum "güçlendirilmiş parlamenter sistem" deyince bir ete kemiğe bürünmüşü görmüyorum. 1920'deki Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti mi güçlendirilmiş parlamenter sistem, 1924 Anayasası'ndan 1961'e kadar devam eden sistem mi güçlendirilmiş parlamenter sistem, 1961 Anayasası ile 1982 dönemindeki Anayasa'daki de mi güçlendirilmiş parlamenter sistem? Mesela 1961 Anayasası'nda Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı yeter sayısı salt çoğunluktu. Rahmetli Demirel'i hatırlarım, o günlerde siyaseti takip ederken "Bu Anayasa değişmezse olmaz." diye... Çünkü Meclis Başkanı 226'yı bulmadığı sürece -yoklamayla açacak- Parlamento çalışmazdı. O mu güçlendirilmiş parlamenter sistem yoksa 1982'den 2017 yılına, 2018 yılına kadar yaptığımız sistem mi güçlendirilmiş parlamenter sistem?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın sözlerinizi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yani, bunun ete kemiğe bürünmesi lazım.
Sayın Özel, İstanbul Finans Merkeziyle ilgili Sayın Bakanın Bankalar Birliğindeki yaptığı konuşmayı ifade etti. İstanbul Finans Merkeziyle ilgili kanun teklifi... Bu konuyla ilgili arkadaşlarımız bize geldiler. Kanun teklifine ben bizzat çalıştım ve o konuda da milletvekili arkadaşlarımızla bu değerlendirmeleri yaptık. O değerlendirmeler çerçevesinde tartıştık -şöyle olması gerektiğini, şu şekilde yapılabileceğini- ki bununla ilgili son kanaatimizi bildirdik. Hazine ve Maliye Bakanı bu son kanaatimizle ilgili konuyu değerlendirdikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinden isteyecek. Değerli arkadaşlar, icra organı ile yasama organı arasında bir ahenk, uyum olmadığı takdirde bunları yapabilmeniz mümkün değil. İcra organı görüşlerini beyan edecek, kamuoyunda söyleyecek, "Benim şöyle şöyle bir şeye ihtiyacım var, benim böyle böyle bir şeye ihtiyacım var." diyecek, bunu anlatacak, savunacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri bu konuyla ilgili hayata geçirmeye çalışacak. Gerekirse -hatta olması gereken- Parlamentonun, uzmanları çoğaltarak bu konuyla ilgili icra organının talep ve temennilerini kanun metni hâline getirecek. Diğer kanunlarla irtibatlarını sağlayabilecek bir altyapı oluşturulmasına büyük ihtiyaç var; bu sistemin en önemli özelliklerinden biri. Yani, kalkıp da bir Hükûmet yetkilisinin hangi kanunu, nerede, nasıl, tartıştığımızı... Oluyor. Arka odada değerli milletvekili arkadaşlarımızın, muhalefet milletvekillerinin, Grup Başkan Vekillerinin konuyla ilgili teklifleri -bürokrasiyi de çağırıp- değerlendirdiğimiz eski dönemde de, şimdiki dönemde de kanun yapma tekniği açısından bunun var olduğunu söylüyoruz. Eski dönemde Hükûmetin kabul etmediği bir metni kabul etmemiz zordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Son cümlem Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Yok, açıyorum mikrofonu ben size.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Yani görüyorsunuz, oraya oturunca süre yetmiyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ya, ya... Kapak sesi geldi Başkan, bir kapak sesi duyduk.
BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, birkaç kere daha mikrofonu açacağınız anlaşılıyor ama sizin iyi niyetinizi istismar etmeyeceğim.
Bakın, bu eski dönemde de, yeni dönemde de eskiden şu sorulurdu: "Komisyon katılıyor mu?" Komisyon katılamazdı, hâlâ katılamıyor, salt çoğunluk olursa katılır. Hükûmet "Katılıyorum." veya "Katılmıyorum." derdi. Şimdi, kanun teklifi sahibine de komisyonda söz hakkı veriliyor ama Genel Kurulda kanun teklifinin veya tasarının sahibi komisyondur.
BAŞKAN - Hep öyledir zaten.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Her zaman öyleydi.
Onun için değerli arkadaşlar, şu anda yapılan şeylere Parlamentonun çok büyük etkisi var. Şu anda milletvekillerimizin bu konuda çok büyük katkıları var. Siz bunları yaşamadığınız için bilmiyorsunuz, yaşayacağınızı da pek tahmin etmiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Açalım mikrofonu.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sağlıklı yaşayın, iyi yaşayın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Son bir laf sokacaktı, o kayda geçsin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kayıtlara geçti.
BAŞKAN - İkinci tura başlıyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Böyle turlar da mı var Başkanım? Peki.