| Konu: | Kamuda ücret eşitsizliğine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 29.04.2021 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye, gelir dağılımı adaletsizliğinde Avrupa ülkeleri arasında 2'nci sırada. Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre en yüksek geliri olan yüzde 20'lik nüfus ile en düşük geliri olan yüzde 20'lik nüfus arasındaki gelir farkı 8,7 kat. Bu veriler 2017 yılına ait. Dünya Bankasının yaptığı bir araştırmada, bir analiz raporunda, ülkemiz 2020 yılında yüzde 20 oranında fakirleşmiştir. Yani, şu anda Türkiye'de en düşük gelirliler ile -yüzde 20 nüfusla- en yüksek geliri olan nüfus arasındaki kat 10'a çıkmıştır.
Ülkemizde memurlar arasında ayrıcalıklı ücret ve kadro unvanları olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı ayrıcalıklı yapılar maalesef emekli memurlarda, emekli işçilerde ve özellikle BAĞ-KUR emeklilerinde de var. Örnek olarak, emekli memurların ücret artışları ile emekli işçilerin ücret artışları yıl bazında aynı yapılmamaktadır. Bunu anlamak gerçekten çok zor. Yine, bayram ikramiyesi verdiğimiz emeklilerden yaklaşık 500 binini ayırdık. Bu emekliler kim? Özel banka emeklileri, özel bankaların vakıflarının emeklileri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi oda ve borsalarda çalışmış olan emekliler. Biz bu emeklileri yok saydık ve dedik ki: Size emekli ikramiyesi yok.
Kara yolları işçilerini ise "skala ayarlaması" diyerek skalalara böldük, ayrı ayrı parçalara böldük ve taşerondan geçen işçilerimizin perişanlığını görmezden geldik. Sağlık memurları için de baktığımız zaman, sağlık işçileri perişan, mesai mefhumu olmadan çalıştırılan sağlık memurları yıllardır perişan. Pandemiyle beraber maalesef aileler bölünmüş durumda. Her uygulamada diğer memurların annelik hakkı var ama sağlık çalışanı annelerimizin böyle bir hakkı yok, çocuklarıyla buluşamazlar.
Değerli milletvekilleri, sağlıkta röntgen çalışanları var. Acilde çalışıyorsanız yüzde 50 fark alırsınız. 2018'den sonra alınan bu farklar acilde çalışmayan, il, ilçelerde çalışan röntgen çalışanlarından maalesef geri isteniyor. Yani öyle bir sistem ki kamu hallaç pamuğuna çevrilmiş.
4/B diye ucube bir sistem var. Bu sistemde 500 bin çalışan perişan, aile bütünlüğü yok, yükselme şansları yok. Hangi birini anlatayım? Millî Eğitim Bakanlığında, Sağlık Bakanlığında, Diyanet İşleri Başkanlığında bu sözleşmeliler maalesef perişan.
"Ücretli öğretmen" diye bir kölelik öğretmenliği başlattınız, asgari ücret dahi vermediniz. Güvencesi olmayan ve yılda yedi sekiz ay zor şartlarda çalıştırdığınız insanlar bunlar.
Şimdi, kamuda, saymakla bitmeyecek kadar ücret adaletsizliği, ücret ayrımcılığı var ama en önemli ayrımcılık... Değerli milletvekilleri, şu Türkiye tablosuna bir göz atın istiyorum. Bugün zarar eden bir Türk Hava Yolları var, 5 milyon zarar etmiş ama maalesef, 5 milyon zarar eden Türk Hava Yollarımızın Genel Müdürü tam 14 başkanlık yapıyor, 14 yerden maaş alıyor. Yine, bu Hava Yollarımızın bir yöneticisi, Genel Müdür Yardımcısı 7 yerden maaş alıyor. Yine, maalesef, Hava Yollarında bir başka Genel Müdürlük görevlisi 41 yerden ücret alıyor. Şimdi, bütün bunları niye söylüyorum? Hepimiz biliyoruz ki şu tablo Türkiye'nin utanç tablosu. İşte Türkiye'yi getirdiğimiz nokta bu. Vatandaş diyor ki: İş yok, güç yok, açım ve kaçtım.
En önemlisi şu: Adı soyadı, Burhan Ersoy; görevi, Vakıflar Genel Müdürü; toplam maaşı, gelirleri ek ödemelerle beraber 161 bin lira. Adı soyadı, Fahrettin Poyraz; Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü, Başkanı; 150 bin lira maaş, ek ücretleriyle beraber. Adı soyadı, Metin Kıratlı; sarayda daire başkanı; toplam geliri 85 bin lira. Şimdi, hepimiz biliyoruz ki 1.750 üst düzey bürokrat çift maaş alır. Onların vergileri de verilmez ikinci maaşlarından.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Şimdi bu ekranlardan 83 milyon Türk milletine sesleniyorum: Ey asgari ücretli, 2.800 küsur lira maaş alıyorsun. Bak, senin devletini yönetenler yandaşlarına 150 bin lira maaş veriyor, 161 bin lira maaş veriyor. Ey 2 bin lira alamayan emekli, şu tabloya bir bak. Ey çiftçi, sana hakkını hukukunu vermeyenler senin başına atadıkları Tarım Kredi Kooperatifi Başkanına 150 bin lira maaş veriyor. Bak, ey işsiz kardeşim, ey çaresiz kardeşim, saraydaki bir daire başkanı 85 bin lira maaş alıyor. Şimdi, bu utanç tablosu sizin değil, ülkeyi yönetenlerin. Hâlâ bu tabloyu görüp de "Zehir zıkkım olsun." demeyecek bir Allah'ın kulu var mı? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Allah'tan korkun, hiç mi vicdanınız yok, hiç mi imanınız yok, hiç mi ahlakınız yok, böyle devlet yönetilir mi? Yazıklar olsun, yazıklar olsun! (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)