| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 28.04.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bir pandemi yaşıyoruz ve salgının 2'nci dalgasının yaşandığı sırada, Dünya Sağlık Örgütü Ocak 2021'de dünyaya eş zamanlı bir tam kapanma çağrısı yaptı. Dünya, bu "evde kal" çağrısına ortak olarak kulak verdi ve 3 tane anahtar vardı: Test, filyasyon ve aşı. Bunlarla ilgili yapması gereken yükümlülükleri yerine getirdi ülkeler, beraberinde de dükkânını kapatan, iş yapamayan herkese destek verdi. Biz de İYİ Parti olarak tam kapanma çağrısına ilaveten, beraberinde "Millet aç kaldı, aç kaldı millet; destek verin." çağrısı yaptık. Dünya gitti Mersin'e, biz AK PARTİ'yle tersine. Ve şubat ayında hıncahınç kongrelerle, kalabalık cenazelerle meydan okuduk virüse ve bilime. Üstüne bir de normalleşme kararı, hani biraz pudra şekeri tadında.
Sonuç: 400'üncü günündeydik salgının ama vakaların üçte 1'i, ölümlerin altıda 1'i son yirmi beş günde oldu. Yani her gün bir uçak düştü güzel ülkemin tarladan arsaya çevrilen topraklarına. Üç haftadır milyon kişiye düşen vakada dünya 1'incisiyiz. Dünya, turizm sezonuna hazırlanıyor ve aşı olanlara "Artık sokakta maskeyi çıkarabilirsiniz." diyor pek çok ülke çünkü kontrol altına almış ve biz geç kalarak bir kapanmaya karar verdik, 10 bin can gittikten ve vatan topraklarını artık gözyaşlarıyla sular hâle geldikten sonra. Aç-kapa, aç-kapa uzayan bir süreç ve vatandaş perişan, ekonomi yangın yeri oldu. Bardak bardak suyla söndürülemedi bu yangın ve daha çok körüklendi. Vatandaşına destek vermemekle de dünya 1'incisi hâline getirdiniz ülkeyi. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Vatandaşın takati de belirsizlikle savaşmaya da gücü kalmadı. Vatandaş artık gidenlerine gözyaşı dökmek dışında "Kefen parasını nereden bulacağız?" diye bunu düşünmek zorunda kaldı ve Sayın Bakan döndü "Sorumlusu sizsiniz." dedi 84 milyona ve şimdi de "Buyur, kapattık. Gidin taş yiyin, çamuru da yanına katık edin su yerine." dedi. İşte, vatandaşına zor gününde kaynak vermeyen iktidar, bu devletin varlıklarını hiç etti, hiç; hiç etti. "Paralar nerede?" deyince "El değiştirdi." dediniz ya hani, biz de dedik ki: "Vatandaşın eli olmalı o değiştiği zaman, bir miktarı hiç değilse şu salgın döneminde." "Japonya'daki esnaf da zorlandı." filan dediniz ondan sonra. Ben de birkaç ülkeden örnek vereyim o zaman: İngiltere, kısıtlamadan etkilenecek iş yerlerine bir defada 6 bin ila 18 bin pound destek, tam kapanana aylık 3 bin pound, etkilenene aylık 2.100 pound destek açıkladı; Fransa, aylık 1.500 euro doğrudan destek veriyor, iş yerleri yüzde 70 duraksamışsa 2 bin-5 bin euro arası ek destek veriyor; Almanya, üç ay, beş ay çalışanı olan işletmelere ayda 9 bin euro, 10 çalışanı olana 15 bin euro destek veriyor; bizde salgından etkilenen esnaf, sanatkâra yönelik üç aylık bir gelir kaybı desteği vardı bin lira, onu da almak ne mümkün; nereye gitsek vatandaş "Alamadık." diyor -sahadayız- ve bir de alabilene sorun, 500-750 lira kira yardımı, eğer alabilirse.
Şimdi Almanya ve Türkiye'nin üç aylık desteklerini güncel kurdan kıyaslayalım -Almanya bizi kıskanıyor ya- Türkiye, esnafına üç ayda 303 euro verirken işte, o kıskanan Almanya, üç ayda 148 katını veriyor esnafına ve vatandaşına yani 45 bin euro veriyor.
Şimdi, Ticaret Bakanlığı verilerine göre sadece 2020 yılında 99.558 esnaf dükkânı ve 40.735 şirketimiz kapandı. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi verilerine göre 2021 Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre kapanan şirketlerin oranı yüzde 27,5 arttı, kapanan işletmelerin sayısı ise yüzde 40 arttı. Nisan 2021'e kadar yapılan 60 milyarlık pandemi desteğinin 51,5 milyar lirası İşsizlik Fonu'ndan, 2 milyar lirası bağışlardan yani hazineden vatandaşa sadece 6,5 milyar lira harcandı; o da bütçenin binde 5'i ediyor.
Şimdi, IMF verilerine göre Türkiye'de vatandaşlara sağlanan nakit desteğinin millî gelire oranı yüzde 1,1 -dünyada sondan ikinciyiz, Meksika'dan sonra- hâlbuki, gelişmiş ülkelerin ortalaması yüzde 12,7. Halka para dağıtacağına halktan para isteyen Irak, Lübnan, Sri Lanka, Güney Afrika ve Senegal'le birlikte 6 ülkeden bir tanesiyiz. İşte, ülkeyi getirdiğiniz hâl bu.
Derhâl, esnafı, düzensiz geliri olanları, işini kaybedenleri, kısıtlamadan dolayı çalışamayanları destekleyecek bir tam kapanma için ekonomik destek paketi açıklanmalı. İşte, bu araştırma önergesini o yüzden verdik arkadaşlarımızla, İYİ Parti olarak. O para bu insanların hakkı çünkü vatandaş bir ömür boyu vergiyi bunun için ödedi size. Kapanmadan nasıl çıkılacak? Adım adım planlanmalı; bir anda serbest bırakırsanız eğer, yine başladığımız yere döneriz ve martta söylemiştik "Kademeli açılma yapın." diye, aman, kulaklarınıza şimdiden lütfen bunu küpe yapın, bu sefer dinleyin bizi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, eğer duymuyorsanız kulak burun boğaz doktoruna götürelim sizi.
Şimdi -aklıma geldi- kulakları duymayan bir adam bir arkadaşını ziyarete hastaneye gidecek "Ben ne derim, o bana ne der?" diye kara kara düşünüyor. Sonra, belirliyor, diyor ki: "Ben sorarım 'Nasılsın'? o da 'İyiyim.' der, devam eder, gider." Belirliyor söyleyeceklerini, gidiyor arkadaşının yanına, yatağının başucuna, hastaneye "Nasılsın?" diyor, adam "Ölüyorum." diyor; cevap "Oh, oh, çok iyi." "Ne ilaç veriyorlar?" "Zehir." "Oh, oh, en iyi ilaç." "Doktorun kim?" "Azrail." "Ondan iyisi yok senin için." Sizin hesap bu işte. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, değerli arkadaşlarım, ya sizin kulakları tedavi ettirelim ya da size diyorum ki: "Getirin sandığı, biz yönetelim ülkeyi, yazık millete." Size "Evde kal." çağrısı yapıyorum, evde açın bir Netflix dizisi, geçen gün Ekşi'de gördüm, size "La Casa De Papel" öneriyorlar mesela, ilginizi çekebilir diye düşünüyorum.
Şimdi, siz bizim önergemizi reddedeceksiniz ya, sorumlu tuttuğunuz 84 milyon var ya, onlar alacak sorumluluğu ilk sandıkta ve emaneti ehline verecekler ve aşacağız biz, milletimiz umutsuzluğa düşmesin. Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üzerinden aşar ve yol da onun tıkandığı yerden açılır değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Aynen, geldiğimiz zaman yapacağımız bir şey daha -söz verdiğim için, tutanaklara girsin, her konuşmamda söyleyeceğim- atadığınız rektörün Konya Selçuk Üniversitesinden -kurduğu üniversiten- Süleyman Demirel'in ismini silmesi gibi, onu da düzelteceğiz geldiğimizde. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)