| Konu: | Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 15.04.2021 |
ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili madde üzerine İYİ Parti adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarken, ramazan ayının ülkemize huzur, barış, demokrasi ve özgürlük getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Türk milleti için devlet; milletinin ihtiyaçlarını gideren, milletinin derdiyle dertlenen, milletiyle bütünleşen devlettir, sosyal devlettir, devletin varlık sebebi milletine hizmettir. Bugün de Türk devletinden beklenen, tarihin süzgecinden süzülüp gelen sosyal devlet anlayışını ortaya koymasıdır. Bugüne kadar yandaş müteahhitlere yardım etmekten milletine yardım etmeye zaman bulamayan iktidar, vatandaşımızı yine yalnız ve kimsesiz bırakmayı tercih etti. Salgınla mücadeleye dünyada en az nakit desteği ayıran ülkeyiz, en azından bu aşamada milletimizin yanında daha güçlü olabilirdiniz; 50 TL olan kısa çalışma ödeneğini günlük 75 TL yapabilirdiniz ama siz ne yaptınız? İYİ Partinin günlük 75 TL'lik teklifini Komisyonda reddettiniz.
Değerli arkadaşlar, salgın yakın zamanda bitecek gibi gözükmüyor. En azından kısa çalışma ödeneğini iki ay uzatmayla sınırlamak yerine salgının bittiği ilan edilene kadar sürdürmek daha doğru olacaktır fakat AK PARTİ bu önergemizi de dikkate almayıp reddetmiş bulunmaktadır. Salgınla daha da derinleşen ekonomik krize karşı direnmeye çalışan milletimizin yanında olmak, ek sosyal politikalar uygulamak varken ücretsiz izne çıkarılan insanlarımızı açlık, sefalet ve yoksulluğa mahkûm ettiniz, ne esnafın yanında durdunuz ne de çalışanın.
Değerli milletvekilleri, Türkiye dış politikada çevresel bir kuşatma altına alınmak istenirken, içeride de baskı bütün hızıyla sürmekte. Türkiye, her geçen gün parti devleti görünümüne bürünmektedir. Son günlerde muhalefetin baskı altına alınmak istendiğine şahit oluyoruz. Oysa, iktidar her rejimde, muhalefetse sadece demokraside vardır. Türkiye, giderek AK PARTİ'nin siyasal, ekonomik amaçlarına hizmet eden bir parti devlet çehresine bürünüyor, iktidara boyun eğmeyen kim varsa sindirilmeye çalışılıyor; bunu kabul edemeyiz.
Şimdi, buradan sormak istiyorum: "128 milyar dolar nerede?" diye sormak niçin suç? Millî iradenin yansıması olarak yüce Meclise gelen bizler, bu milletin kara günlerinin güvencesi olan Merkez Bankası rezervlerinin nasıl kullanıldığını, nereye harcandığını, bu dolarları düşük kurdan kimlerin aldığını sormayacak mıyız ya da buna hukuk değil de atanmış valiler mi karar verecek? Hani hukuk ve demokrasi reformu yapıyordunuz. Böyle millî irade, böyle demokrasi olur mu? Millî iradeyi temsil edecek sadece AK PARTİ mi?
Çift maaşlı RTÜK Başkanı da muhalefete sınır biçmiş, muhalefetin sınırı olduğunu, bu sınırı aşamayacağını söylüyor. İktidara sınır yok, muhalefete sınır var, öyle mi? Biliniz ki Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in dediği gibi, bu milletin umudunu tüketmeyerek "önce millet, önce memleket" diyerek ülkemizin ve milletimizin içine çekildiği bu sarmaldan çıkış yolunu biz göstereceğiz; Türkiye'yi demokrasiye, özgürlüğe ve refaha biz taşıyacağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, hayatının tamamına yakınını İstanbul'da geçiren bir milletvekili olarak şimdi buradan yasakları getirenlere soruyorum: Saat yedide evde olma yasağı kararını alırken İstanbul nüfusunu ve trafiğini düşündünüz mü? İnsan yoğunluğunun en üst seviyede olduğu saatlerde, trafik sorunu da çözülmemiş bir şehirde insanlar altıda işten çıkıp nasıl saat yedide evde olacaklar? Yani arkadaşlar, bırakın saat yedide evde olmayı, değil iftara yetişmeyi, saat dokuza kadar evlerine varamazlar.
Son olarak, İstanbul'da Mart ayından bu yana vaka sayıları 10 kat artmış durumda. Ne yazık ki yetersiz önlemlerinizle İstanbul'u koruyamadınız, İstanbulluları koruyamadınız. Artık İstanbul'da özel bir yaklaşım ortaya koyulması gerekiyor. Bu konuda yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyorum, İstanbul için özel bir önlem almaya da davet ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)