| Konu: | İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın usul görüşmesinde aleyhte yaptığı konuşmasındaki ve Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 06.04.2021 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, biraz önce Sayın Altay konuşurken ve Sayın Kerestecioğlu ifadesinde bulunurken Meclis Başkanımıza çok büyük bir haksızlık yaptı.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Özlemişiz be, özlemişiz be, özlemişiz ya.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Özlemişiz, doğru.
İç Tüzük'ün 14'üncü maddesinde Meclis Başkanı oturumları yönetmekle, birleşimleri yönetmekle görevlendirilmiştir. 15'inci maddede de Meclis Başkanı, Meclis Başkan Vekiline oturumu yönetme görevini takdim eder. Der ki: "Böyle böyle, bugün bu oturumu, birleşimi bu yönetecek, öbür gün..." Haftalık yapmıştır. Ama Meclis Başkan Vekilinin keyfiyet uygulaması mümkün değildir, Meclis Başkanı nasıl yönetiyorsa İç Tüzük'e bağlı olarak, aynı yönetimi gerçekleştirmesi gerekir. Nitekim aynı gün, on yedi dakika önce yapılan bir yoklama talebinde 236 milletvekili burada varken sanki AK PARTİ milletvekillerinin orada olmadığını ifade etmek yanlıştır. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Genel Kurulda yoktu.
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Meclis Başkanının sanki buraya koşa koşa gelerek... "AK PARTİ'li milletvekillerinin baskısıyla yapıldı." diye ifade etmek Meclis Başkanına yapılmış bir haksızlıktır. Meclis Başkanının İç Tüzük'ün ihlal edildiğini, görevlendirdiği kişinin suistimal ettiğini görür görmez müdahale etmesi zaten en büyük hakkıdır çünkü Meclis Başkanın görevi budur.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Nereden gördü ya, nereden gördü?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yoksa buradan, oraya oturanın veya burada duranın keyfiyetiyle idare edilecek bir durum değildir.
Ayrıca 149'uncu maddenin son fıkrasına bakarsanız, son fıkrada "Başkan her oylamadan önce zil çalarak milletvekillerini uyarır, Genel Kurula davet eder." diyor. O gün onu yapmış mı? Yapmamış.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, teamüllerde var mı böyle bir uygulama? Sayın Bilgiç hiç yapmış mı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Altay, İç Tüzük'ün maddelerini de çok iyi bilirim...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bilirsin canım, bilirsin dedim zaten.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...ruhunu da çok iyi bilirim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ruhunu bilmiyorsun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ruhunu da çok iyi bilirim ama biz seninle çok çalıştık, ben sana ruhunun "r"sini öğretememişim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Diyorsun...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet, aynen öyle söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sen öğrensene, öğrenmediğin için öğretememişsindir, bilmediğin için öğretememişsin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan 149'a ikiyi okusunlar, 149'a ikide "Her oylamadan önce zille çağırılır." diyor. O gün madem ihtilaflı bir durum söz konusu, o gün madem sıkıntılı bir durum söz konusu... Nitekim, Kâtip Üyeler uyarı gerçekleştirmiştir.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Az önce Sayın Purçu'ya "Sataşma yok." dediniz ama -sanıyorum- Cumhuriyet Halk Partili arkadaşımız size izah etti, "Böyle böyle, sataşma var Başkanım." dedi ve siz, Sayın Milletvekilimin, Kâtip Üyenin uyarısı üzerine Sayın Purçu'yu kürsüye davet ettiniz. Sayın Başkan, bakın, zaten Kâtip Üyelerin görevleri budur. O arkadaşları siz de dinlediniz, hakikaten İç Tüzük'e uygun bir hareket yaptınız.
Onun için, değerli arkadaşlar, bakın, Meclis Başkanı bu İç Tüzük'ü korumakla mükelleftir, hepimizin adına korumakla mükelleftir. O gün bir ihlal olmuştur, Meclis Başkanı anında yerine getirmiştir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)