GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ortada görmediğimiz, olmayan bir işlemi tartışmayı çok anlamlı bulmadığına ve tezkereye ilişkin kanaatini işlemden sonra aktaracağına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:60
Tarih:17.03.2021

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ortada şu an hâlâ görmediğimiz, olmayan işlemi tartışmayı çok anlamlı bulmasam da...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Burada, burada.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Meclisin evraklarını sadece siz mi biliyorsunuz?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Gündem'de.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bu da bir ayıp! Sen biliyorsun, biz bilmiyoruz, biz bilmemeliyiz. Ne ayıp şey ya! Bu bile bir ayıp ya! Bu da Anayasa'ya aykırı.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, daha ağzımı açmadım; bir.

İkincisi: Okunmayan bir konu hakkında kanaat aktarmayı doğru bulmuyorum diyorum. Yasamaya olan saygımdan, yargıya olan saygımdan bunu söylüyorum. Kanaatimi aktarırım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yanlış yapmayın diye... Testiyi kırdıktan sonra dövsek ne olur! Nasrettin Hoca ne yapmış?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - HDP ile CHP'nin bu gerginliğini, bu agresifliğini anlıyorum ama...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Agresif değilim... Bir dakika... Agresif değilim...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Biz agresif değiliz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sözünü geri alsın! Sözünü geri alsın!

Bana agresif dedi Sayın Başkan. Ne agresifiyim ben ya! Ne alakası var ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne var agresiflikte sanki?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O zaman siz kapatın mikrofonu Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerek yok ya, gerek yok.

Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Tamam, kapatın, konuşmayayım o zaman Sayın Başkanım, gerek yoksa.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sensin agresif! Çanakkale'den başla önce! Sen Çanakkale Milletvekilisin, Çanakkale'den başla! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Bir de gülüyorsunuz! Provoke edip gülüyorsunuz! Ayıp, ayıp!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Hukuk bitti!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, müdahale edecek misiniz?

Belki de Engin Bey'in söyleyeceği, güveneceği, saygı duyacağı, hoşuna gidecek bir şeyler söyleyecektim.

BAŞKAN - Söyleyin; buyurun, söyleyin siz, konuşun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ama söyleyemiyorum.

Bana niye kızıyorsunuz ki Sayın Başkan?

BAŞKAN - Buyurun, buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Başkanım, pek umamıyorum, pek umamıyorum öyle bir şey olacağını.

BAŞKAN - Buyurun, buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Teessüf ediyorum Sayın Başkan.

Şunu söylemeye çalışıyorum: Bir konudaki kanaatim -dosyalarca hazırlamışım- var. Bunu anlatabilirim; belki ortak yol buluruz, belki anlaşırız; belki -yanlış bildiğimizi- onlar bizi, belki biz onları ikna edebiliriz ama doksan yıldan beri kavga etmeyi, kendinden başka fikre saygı duymamayı gösteren bir anlayışın bugün bir daha tezahürünü görmüş olduk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) O yüzden, Sayın Başkan, konuya ilişkin kanaatimi aktarmamayı, işleminizden sonra konuşmayı gerekli buluyorum ama diğer konuya devam edeceğim Sayın Başkanım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Gündeme geçiyoruz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İzin verir misiniz Sayın Başkanım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tamam, yeter ya, yeter. Geçti artık.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN - Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hayırlı olsun o zaman.

(HDP sıralarından "Hak, hukuk, adalet!" şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)