| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan 252 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesiyle ilgili görüşlerimi sunmak istiyorum. Bu maddeyle amaçlanan, Akşehir Gölü çevresindeki Akşehir köylerimizin, Tuzlukçu'ya bağlı köylerimizin yıllardır yaşadığı sorunları çözmek. Aslında 2002 yılında orada böyle bir sorun yoktu, ne zaman AK PARTİ iktidara geldi, sorun başladı. Burada 3 bin civarında çiftçimiz para cezasına, 520 çiftçimiz de hapis cezasına çarptırıldı kendi tarlaları, kendi tapuları olduğu hâlde, ecdattan kalma arsalarını ektikleri hâlde.
"Kıyı kenar çizgisi" dediler, "sit alanı" dediler, çiftçilerin canına okudular. Zaten çiftçi düşmanı bunlar yani buna da şaşırmadık. Ben iki buçuk sene önce oraya gittim, bu durumu Meclise taşıdım, defalarca konuştum, nihayet getirdiler. Getirdiler de hiçbir işi doğru yapamadıkları için yine yamuk bir yasa çıkarıyorlar; eksikleri var, birçok eksiği var. Ya, kardeşim, bir işi de doğru yapın, sorunu bitirin.
Şimdi, soruyorum: Bu yasa her şeyi hallediyor mu? Hayır. Ceza alanlar ne olacak? Hapis cezası alanlara iadeiitibar var mı? Para cezası alanlara bir şey var mı? Hayır, canlarına okudular. Ha, şimdi ödül gibi sunuyorlar. Haklarını ödül gibi sunan herhâlde dünyada AK PARTİ gibi bir iktidar vallahi yoktur; ben Türkiye'de göremedim, dünyada da olması mümkün değil. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Onun için bu yasa elbette kısmen iyi ama yeterli değil. Yine bunun mücadelesini vereceğiz, vermeye devam edeceğiz çünkü Konyalı çiftçi sahipsiz değildir, Konya'nın sahipleri vardır, var olmaya devam edecektir.
İkinci konu: Otuz sekiz yıl önce şeker üretmeye başlayan Ilgın Şeker Fabrikası bildiğiniz gibi 2018'de alelacele kamulaştırıldı. Sonra, alan firmalar bunu iade ettiler. Sonrası ne oldu? Şeker üretmeye güya devam etti ve şimdi ne oldu? Efendim, koskoca fabrikanın kireç sistemi artık ömrünü doldurmuş, o yüzden şeker üretemez hâle gelmiş. 150 bin ton pancar maalesef çürümeye terk edildi. Sonra biraz vicdana gelen devlet yöneticileri var ki "Ya, bari çürümesin, başka fabrikalara gönderelim." dediler ve gönderdiler. Şimdi, Ilgın Şeker Fabrikası için hiçbir adım atmıyorlar. Niye atsınlar ya? Önce zarar ettirecekler. Özelleştirmenin amacı ne? Önce zarar ettir, sonra yandaşlara peşkeş çek çünkü ucuz fiyata satacağız ya, sistem bu. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Ama bunun da peşini bırakmayacağım, buradan söylüyorum, Ilgınlılar duysun: Ilgın Şeker Fabrikası, iktidarımızda inşallah tekrar kamulaştırılacak, bunun çaresi yok. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Üçüncü bir konu: Ilgın'ın Çavuşçugöl kasabası var -burada yine konuştuk- ya, kardeşim, acele kamulaştırmaları varmış, aceleleri varmış; köyün bitişiği, Allah'tan kork ya, köyle bitişik. Maden kazacaklarmış, çiftçilerin arazisine girdiler, sonra ne oldu? Şimdi mahkeme, Danıştay durdurdu, yürütmeyi durdurdu ama yeter mi? Bunlar vazgeçmez.
Şimdi, Çavuşçugöl halkına buradan sesleniyorum: Size zulmettiler, memurları sürdüler, tehdit ettiler, gözaltı yaptılar; sonuna kadar arkanızdayım, orada maden kazılmasını engellemek için sonuna kadar her şeyi yapacağız, Türk milleti yapacak, "iyi"ler yapacak. Onun için hiç kimse bu ülkeyi, Konya'yı sahipsiz sanmasın.
Ya, kardeşim, şimdi, pancarı niye özelleştiriyorsun? "E, Cargill böyle istiyor, küresel sermaye böyle istiyor." E, sonuçta ne oluyor? İthal ediyoruz. Sonuçta ne oluyor, kimin çiftçisini kazandırıyoruz? Verdiğiniz hiçbir sözü tutmuyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı çiftçiye, köylüye diyor ki: "Bir karış arazi kalmasın, ekin." Hayhay, ekti. Cumhurbaşkanına güvenmeyecek de benim çiftçim kime güvenecek? Elbette güvenecek.
Sonra, ayağı galoşlu bir Tarım Bakanı var, evlere şenlik. Yani diye diye utanıyorum ben bu adamdan yahu! Bu adam ne yapıyor biliyor musunuz? Şu sözü söyledi, zaten hiçbir sözü doğru değil de: "Gerekirse yerinde alım yaparız." Hani, hani kardeşim? Niye soğanlar çürüyor? Niye patatesler çürüyor? Niye halk perişan? Niye, niye, niye? Bir kere sözünüzü tutun ya, Allah aşkına, bir kere! (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)