GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:04.03.2021

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

251 sıra sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında söz almış bulunuyorum.

Ülkemizde, İstanbul başta, göç alan bütün büyük şehirlerde yoğunluk nedeniyle hem kiralar çok yükselmiş hem de konut almak, arsa almak neredeyse imkânsız hâle gelmiştir dar gelirli için, orta gelir seviyesindeki yurttaşlarımız için.

İlk 2013 yılında bu, tasarrufları değerlendiren faktoring şirketleri ortaya çıkmıştır ve sonra da 400 bin müşterinin tasarruflarını değerlendirir hâle gelmiştir ve bu konuda da bugün ülkemizde 50 tane faktoring şirketi ortaya çıkmıştır. Tüm dünyada bu tür alternatif finansman yöntemleri kullanılıyor. Bizde de 2013 yılında başlamış olmasına rağmen, açıkça söylemek gerekirse, devlet tedbir almakta son derece geç kalmıştır. Hele bizde, çekilişe dayalı faizsiz finansman sistemi sadece Türkiye'de kullanılmakta ve büyük ilgi çektiği için finansman şirketleri son derece gelişmeye başlamıştır. Ama bütün bunlara rağmen devletçe hâlâ izinsiz çalışmakta, yeterli denetim ve düzenleme tedbirleri maalesef alınmamıştı ama bu kanun teklifiyle bunun alınıyor olması, bazı düzenlemelerin ve denetimin alınıyor olması da sevindiricidir. Arkadaşlarımız, daha önceki konuşmacılar bu maddeler arasındaki eksikleri hatırlattılar. Bu eksikler de tamamlandıktan sonra bu şirketlerin gelişmesi için bunun gerçekte bir model olarak sistemde oturması gerçekten fayda sağlayacaktır.

Devlet, gönül isterdi ki önceden ön alsın, tedbir alsın; dar gelirli için hem konut üretiminde hem de arsa üretimi konusunda. Ama maalesef, büyüyen şehirlerde, bilhassa göç alan şehirlerde devletin bu tür tedbirleri olmadığı için hazine ve vakıf arazilerinde mafyalar türer, arazi simsarları türer ve ihtiyacı olan insanlara bu arsaları satmak suretiyle buralarda gecekondu yapılmaya başlanır. Antalya da bunlardan çok çekmiş kentlerimizden biridir. Sonra da devlet, bunun tedbirini alamadığı için bir süre sonra bunun boyutları başa çıkılmaz noktaya geldiği zaman da bu sorunu, çözemediği sorunu tasfiyeye kalkışır. Nasıl tasfiyeye kalkışır? Aflar çıkarmak suretiyle, mülkiyeti devretmek suretiyle tasfiye etmekte ancak çözümü bulur. Oysa bunun yolu, halkın ihtiyaçlarını belirleyen belediyelerin ve devletin, öncesinde bunlar için tedbirler alması hatta bu tür faktoring şirketlerinin denetimini sağlaması, onları bu konunun içine sokabilmesi ve konut üretiminde yarar sağlamasıdır.

Ev alma hayali, büyük mağduriyetlere de neden olmuştur; devlet sistemi yeterince denetleyemediği için mağduriyetler oluşmuştur. Oysa bugün barınma hakkı, temel insan hakları kapsamında sayılmaktadır. Yani devletin tedbir alması gereken önde görevleri arasındadır. Devlet bunu yapabilir mi tek başına? Devlet de yapamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Bitiriyorum efendim.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Bu konuda devlet ancak belediyelerle iş birliği modeliyle rahatlıkla hem toplu konut üretebilir hem arsa üretimini çok sağlıklı bir şekilde yapabilir ve bu tür alternatif finans modellerinin de gelişmesine katkı koyabilir. Ama maalesef, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin getirdiği bu kutuplaşmalar nedeniyle hem halkımızdaki kutuplaşmalar çoğalmıştır hem boşa tartışmalar ülkemizi çok meşgul eder hâle gelmiştir, üstelik bu kutuplaşmalardan nasibini belediyeler de almıştır. Şu pandemi döneminde yardım için en öncelikli seferber edilmesi gereken kurumlar belediyeler olması gerekiyorken belediyeler, maalesef, bağış toplamakta bile zorluklar çekmiş, halka ulaşmakta büyük zorlukları olmuştur. Dilerim ki bu konuya, önemli olan bu konuya yeterli ehemmiyet verilir; özel sektör, devlet ve belediyeler iş birliğiyle halka hizmet için daha esaslı tedbirler alınır.

Saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)