| Konu: | Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 03.03.2021 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 251 sıra sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, biz tabii, çerçeve olarak bir defa bu kanun teklifini destekliyoruz. Netice itibarıyla bugün yaklaşık 274 bin kişinin dâhil olduğu bir gruptan bahsediyoruz. Yani bunun muhakkak kanun eliyle zapturapt altına alınması lazım. Bunlar uzun vadeli projeler yani altmış aydan başlayıp iki yüz kırk aya kadar vadelendirilmiş -adına "altın günü" deyin, ne derseniz deyin- bir organizasyon. Bugün iki yüz kırk ay demek şöyle bir baktığınız zaman yaklaşık yirmi yıl. Yirmi yıl içerisinde bu sektöre, bu organizasyonlara para yatıran vatandaşlarımızı yalnız bırakmamız söz konusu olamaz. Ben şahsen -işin başında da söyleyeyim- yani bu çerçeveyi benimsiyorum, muhakkak zapturapt altına alınması lazım ama bu organizasyonların daha çok devlet eliyle yapılması lazım. Yani bugün bizim bir Emlak Bankamız var. Emlak Bankasının adı üstünde, görevi ne? Vatandaş emlak sahibi olsun, konut sahibi olsun diye kurulmuş bir bankadan bahsediyoruz. Türkiye bugün deprem kuşağında. Ayrıca, deprem kuşağında olmasıyla beraber, binlerce dönüşüm projesi var. Bu organizasyonu Emlak Bankası yapabilir. Bununla ilgili ne yapabilir? Biliyorsunuz, sertifika çıkarabilir yani konut sertifikası çıkarır, bu sertifikaları da istediği alanda satar; isterse bir yıl sonra vazgeçsin, isterse iki yıl sonra vazgeçsin. Veyahut da TOKİ'nin bununla ilgili bir sürü projesi var. Bu elindeki sertifikalarla beraber buralardan konut edinmesi de mümkün, Türkiye'nin her tarafından konut alması da mümkün. Dolayısıyla bu tür büyük organizasyonların daha çok... Özel sektöre karşı olduğumdan değil, özel sektörden gelen birisi olarak karşısında olmamız mümkün değil ama bu tür uzun vadeli organizasyonların muhakkak devlet eliyle yapılması lazım. Niye bunu söylüyorum? Çünkü Türkiye'de maalesef bununla ilgili çok ciddi kötü örnekler var. Yani bugün, özellikle Konya merkezli kurulup ondan sonra dağılan bir sürü facia proje var, facia organizasyon var. Zaten böyle, işte, organizasyonla ilgili olarak Komisyon Başkanını da dinleme fırsatım oldu "Komisyon oranları bununla ilgili yüzde 5'e, 7'ye düştü." diyor. Firmaların sayısı arttığı zaman bu komisyon oranları daha da düşecek. Yani normal şartlar altında bunun yapılabilir olma şansı da otomatikman ortadan kalkıyor. O zaman ne olacak? Otomatikman Tosuncuk gibi buna benzer bir sürü faciayla karşılaşabiliriz. Hiç olmazsa bugün için zapturapt altına alınmasını doğru buluyoruz ama bu işlemlerin mümkün olduğunca Emlak Bankası marifetiyle yapılmasını da ayrıca destekliyoruz.
Bugün, özellikle -Bayındırlık ve İskân Bakanımızı- Çevre ve Şehircilik Bakanımızı dinliyoruz. Bununla ilgili geliştirdiği bir sürü projeden bahsediyor; işte "Evini yaparsan..." "Kentsel dönüşüme girersen..." diye bir sürü alternatiften bahsediyor. Aslında en önemli konu bu. Bu, dönüşüme de bir referans olur. Mesela, dönüşüm yapmak isteyenlerle ilgili de böyle bir fon açılabilir. Der ki: Evini dönüşüm yapmak isteyenler, ödeme gücü bin liraysa, 2 bin liraysa, neyse, bununla ilgili katılım hesapları üzerinden gidebilir. Tabii, organizasyonları yapanlar önce diyor ki: "Siz şu peşinatı bir yatırın. Komisyon da en az yüzde 7, yüzde 8, bunu da yatırın." Ondan sonra vazgeçerseniz kendilerine göre süresi var. "Şu vadede öderiz, bu vadede öderiz." gibi sözleri var. Tamam, bugün kanunla zapturapt altına alınsa bile ben gelecekte bu işin sorun yaratacağını, sorun oluşturacağını düşünüyorum. Dolayısıyla, bu işlerin mümkün olduğunca devlet eliyle yapılmasında ben fayda mütalaa ediyorum. Zaten bugün konut maliyetlerine baktığınız zaman, Türkiye'de asgari ücretle geçinen bir insanın öyle altmış ayda, yüz yirmi ayda, iki yüz kırk ayda konut sahibi olması kesinlikle mümkün değil. Bugün zaten maliyetler de neredeyse yüzde 100'e yakın arttı.
Demek ki yine burada devlet devreye girecek. Sosyal devlet olma özelliğini gösterecek, diyecek ki "Ben bu konuda sosyal devlet olmanın gereği olarak dar gelirli vatandaşlarımızı konut sahibi yapacağım." Yoksa sistemin faizsiz olmasıyla bir alakası yok. Bugün, finans sektöründe faizsiz bir sürü banka var, katılım bankaları var; Albarakasından Kuveytine, Vakıf Katılımdan Ziraat Katılımına, yine aynı şekilde Emlak Katılım da dâhil bu faktörler var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Ben, bu işin sadece faizle alakalı olduğunu düşünmüyorum. İnşallah, bunun altından başka bir şey çıkmaz diyorum. Ama kanuna genel çerçevesi itibarıyla olumlu baktığımızı buradan ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)