| Konu: | Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 03.03.2021 |
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sorularıyla katkı sağlayan değerli milletvekillerimize teşekkür ediyorum ancak sorular bize değil, ilgili bakanlıklara yöneltildi; onlara muhakkak ki bakanlıkların ilgilileri inceleyecek ve cevap verecekler.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - İleteceksiniz efendim.
Teşekkür ederiz, sağ olun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Birinci bölüm üzerinde yapılan konuşmalarda değerli milletvekillerimizin yaptığı katkıya da teşekkür ediyorum. Komisyon üyesi arkadaşlarımız genellikle burada konuşma icra ettiler. Hakikaten Komisyon aşamasında önemli bir çalışma gerçekleştirdik.
Bazı eleştiriler oldu; mesela, Sayın Kenanoğlu "Sadece sektör temsilcileriyle bu iş konuşuldu." dedi. Toplam sektör sayısı 34, ilk 7 firmayı çağırdık Komisyona. Bunların sektör içindeki büyüklükleri yüzde 95, müşteri sayısıyla birlikte yüzde 95.
Milyonlarca değil, Sayın Tarhan "milyonlarca insan" diye söyledi. Şu anda sistemde kayıtlı olan yaklaşık 272 bin kişi var; bu, 272 bin kişiyi ilgilendiren bir durum ve yine, 272 bin kişinin hemen hemen çok büyük bir kısmı, 250 bine yakın kısmı 7 firmayla ilgili.
İnternet sitelerinde "Şikâyetim var." diye aradığınız takdirde bu firmalarla ilgili şikâyetlerin var olduğunu görüyoruz. Sayın Kenanoğlu, bu süreçte Komisyonumuzda da bir vatandaşımızın şikâyetini dile getirdi, o şikâyet dilekçesinde şu ifade ediliyor: "Belirli bir zaman içerisinde kendisine tahsisat yapılmayan veya teslimat yapılmayan -'teslimat' diye adlandırıyorlar- kişi, organizasyon ücreti sözleşmeden çıkıldığı takdirde ödenmez." yazılmasına rağmen, sözleşme haricinde, çıkmasından dolayı o kişiye organizasyon ücretinin yarısını ödemişler; şahıs, mahkemeye müracaat etmiş; mahkeme de geriye kalan organizasyon ücretinin ödenmesine hükmetmiş ama özel hukuk sözleşmesi... İçimizde avukat arkadaşlarımız var; mahkeme böyle bir karar verdiğinden dolayı bu sözleşmeleri takip edecekler, ne olduğuna mahkemeler karar verecek.
Değerli arkadaşlar, bu kanun, dün de ifade ettiğim gibi ilk defa 1991 yılında çıkmış; 1 firma hayata geçmiş, 1992 yılında da 2'nci bir firma takip etmiş. 1992 yılından 2016 yılına kadar 2 firma sektörü domine etmiş. Arkasından 2016 yılında çıkan 1 firmayla birlikte yeni yeni firmalar devreye girmeye başlamış. 1991 yılı ve 2018 yılı sonuna kadar kurulan firma sayısı 9. 1991'de 1, 1992'de 1, 2016'da 1, 2017'de 1 firma, 2018 yılında da 5 firma devreye girmiş. 2019 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığının bu konuyla ilgili yaptığı çalışmalar kamuoyunda gündem tutmuş ve bunu da biz Komisyon Başkanları olarak değerlendirdiğimiz çerçevede, kanun teklifiyle ilgili çalışmaların biraz daha detaylı incelenmesi adına bu noktaya geldik. Milletvekili arkadaşlarımız -dün ifade ettiğim gibi- imza sahibi milletvekili arkadaşlarımız dört beş aydır bu konuyu teferruatıyla inceliyorlar.
Şunu ifade etmeye çalışıyorum: 2019 ve 2020 yılında kurulmuş 25 tane firmanın bir saadet zincirini beraberinde getirmemesi için, bu sektörün disipline edilebilmesi için bu kanun teklifini ortaya koyduk ve bütün siyasi partilerin temsilcisi milletvekili arkadaşlarımız da aynı fikirdeler, aynı kanaatteler. Yani 1991 ve 2017 yılları arasında bu kadar olağanüstü bir şikâyet yok. Şikâyetlerin bir kısmı teslimatın geciktirildiği, organizasyon ücretlerinin iade edilmediğiyle ilgili. "Niye bana iade etmediler?" diyor çünkü 2010 yılına kadar organizasyon ücretleri 8 ila 10 civarında alınıyormuş. Şu anda organizasyon ücretleri 5 ila 7 civarında alınmaya başlamış, organizasyon ücretleri de peşin ödeniyor. Organizasyon ücretlerinin iadesiyle ilgili sıkıntılar ortaya çıkmış, orada şikâyetler var. Eğer değerli milletvekili arkadaşlarımız bu firmaların, faizsiz finans sistemiyle ilgili internete girdikleri takdirde "Şikâyetim var." bölümlerini incelerlerse, şikâyetlerin genellikle zamanında teslimat yapmadıklarını... Mesela bir firma beni aramış, diyor ki: "Bana aralık ayında teslimat yapılacaktı, aralık ayında bana teslimat yapmadılar, 'şubat ayına' diye söylediler, şubat ayında yapılmayan teslimatı da mart ayına ertelediler." Aslında, sözleşmelerinde nasıl ki ödeme vadesini iki ay geciktirme hakları varsa, teslimat süresinde de firmaların -sözleşmede yazıyor bu- iki ay süreyle, şartları müsait olduğunda geciktirme haklarının var olduğunu ifade ediyor. Yani buradaki şikâyetler sözleşmeden kaynaklanan durumdan ortaya çıkıyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, şunu ifade etmeye çalışıyorum: Bu sektörde yeni yeni kurulan şirketlerin saadet zinciri oluşturmasını engellemek adına yapıyoruz. Burada, yapılan sistemin kötülüğünden değil, bugüne kadar yürüyen sistemin kötü oluşmasından değil "Bundan sonra kötülükler olabilir mi?" yi engellemek için, biz bunu BDDK'nin denetimi altına almaya çalışıyoruz. Burada, değerli milletvekili arkadaşlarımız, muhalefet milletvekili arkadaşlarımız hassasiyetlerini dile getiriyorlar ama şu anda bizi dinleyen vatandaşlarımız varsa bu 300 bin kişiden, bu sistemde bildiğimiz kadarıyla, gördüğümüz çerçevede bir tıkanıklığın var olmadığını... Bu konuşmaları inceleyen insanlar, 374 bin kişi, sanki tasarruf finansman sistemlerinin zor durumda olduğu endişesiyle bir anda bu firmalara giderse, inanın bu sorumluluğun müsebbibi hepimiz oluruz. Onun için dikkatli olmamız lazım. Ben bunu tekrar ifade ediyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun lütfen.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...bunun önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Yani toplam 374 bin kişiden zaten yaklaşık 150 bin kişiye, 200 bin kişiye teslimat yapılmış, teslimat oranı yüzde 60'a yaklaşmış. 200 bin kişiye teslimat yapılmış, geriye kalan 150 bin kişinin teslimat yapılan 200 bin kişiden alacakları var. Bu şirket, bu kurum, organizasyon şirketi altın gününde olduğu gibi... Altın gününde herkes kimden ne alacağını biliyor. Sayın Kenanoğlu'nun biraz önce ifade ettiği gibi, mesela üç ay önce altın gününde altın çıkan kişi -çeyrek altın 860 liraydı, bugün 660 lira- şanslıydı, şimdi altın bu ayda çıkmış olsaydı 660 liradan o 15 tane altını bozduracaktı. Aynı durum, birinci sahip ile çekilişte sonuncu çıkan arasındaki bu fark gibi durum ortaya çıkıyor. Kötü niyet olmadığı sürece burada bir mağduriyetin olabilmesi söz konusu değil. Bakın, kötü niyetliler ortaya çıkmadığı sürece, bu vatandaştan topladığı fonları kendi değerlerine kullanmak için kendi şirketlerine transfer etmedikleri sürece, sistemde herhangi bir organizasyon bozukluğu olması mümkün değil. Zaten bunu engelleyebilmek için, bu fonları, vatandaşın alın teriyle, yemeğinden, aşından keserek biriktirmeye çalıştırdığı değerleri, başka tarafta değerlendirmeye çalışanları önlemek için bu kanunu çıkarıyoruz.
Ben katkılarından dolayı değerli milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizi dinleyen değerli vatandaşlarımıza, bu şirketlere müşteri olan vatandaşlarımıza diyorum ki: BDDK'nin denetimi altında, bir titanı, saadet zincirini oluşturmamak için bu kanuni düzenlemeyi yaptık. Zaten bugüne kadar olan faaliyetler, bu çerçevede, sistemin kendi matematiği içerisinde, sistemin kendi etik kuralları içerisinde aynen devam ediyordu ve aynı şekilde devam edecek. Ne olacak? Bir denetim güvencesiyle devam edecek diye ümit ediyorum.
Tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.