| Konu: | Irak'ın kuzeyinde başlatılan Pençe Kartal-2 Harekâtı sırasında şehit olan Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun, Muhabere Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Turhan ve Muhabere Komando Yüzbaşı Ertuğ Güler'e Allah'tan rahmet dilediğine, Kadri Enis Berberoğlu'yla ilgili konunun bir hukuki bir de siyasi tarafı olduğuna, Anayasa Mahkemesinin kararına bağlı olarak işleyen bir süreç olduğuna, hukukun kendi mecrasında yürüdüğüne, okunan kararın esasa ilişkin olmadığına, usuli bir işlem olduğuna, MİT tırları dosyasında diğer tarafların ceza aldığına, Kadri Enis Berberoğlu'nun da vekillikle ilgili dokunulmazlık tartışması olduğu için tekrar yargılanmasına kararı verildiğine, dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili tezkere geldiğinde Genel Kurulun karar vereceğine, okunan mahkeme kararının baş tacı olduğuna, hukukun gereğinin yapıldığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 11.02.2021 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün gece aldığımız şehit haberleriyle yüreğimiz yandı. Irak'ın kuzeyinde, Gara bölgesinde başlatılan Pençe Kartal-2 Harekâtı'nda teröristlerle çıkan çatışma sonucunda Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun, Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Turhan ve Komando Yüzbaşı Ertuğ Güler şehit oldu. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında konuya hiç değinmeyecektim -hukuk kendi mecrasında ilerliyor- ancak tüm Grup Başkan Vekili arkadaşlarımız konuya değinince ben de birkaç kelam etmek isterim.
Bakınız, az önce Enis Berberoğlu kararı Meclisimizde okundu, tüm gruplar da bunu değerlendirdi. Konunun bence iki yönü var. Bir: Hukuki yönü. Yani Anayasa Mahkemesinin verdiği karara bağlı olarak işleyen bir süreç var, bu kararın İstanbul 14. Ağır Cezada değerlendirilip AYM'nin kararına uyulması ve orada verilen kararın da Meclise gönderilerek okunması süreci var. Yani hukuk bağırarak çağırarak değil, kendi mecrasında yürüdü.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Kim bağırdı?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Kendi ifadelerinden dolayı söylüyorum, eski karardan bahsediyorum.
Bir şekilde hukuk kendi mecrasında bu konuları çözer ve çözdü.
Olayın bir de diğer tarafı var Sayın Başkan, siyasi tarafı var. Bizim açımızdan Cumhuriyet Halk Partisinin 1 vekil eksik veya fazla olmasının hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Ancak, okunan kararı böyle alkışlarla karşılayıp sanki bir beraat kararı varmış gibi değerlendirmenin de dosya içeriğini bilmemekten kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Az önce okunan karar, esasa ilişkin karar değildi, usuli bir işlemdi. MİT tırları, hâlâ bir ihanetin belgesi olarak mahkemenin önünde duruyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hâlâ bu dosyanın 17-25 Aralık gibi, 15 Temmuz gibi bir FETÖ operasyonu olduğu gün gibi, gerçek duruyor. Çünkü, dosyanın diğer tarafları ceza aldı, Berberoğlu da beş yıl on ay ceza aldı ama vekillikle ilgili dokunulmazlık tartışması olduğu için tekrar yargılanması kararı verildi yani mahkemenin bir kararı Meclise tebliğ edilirken, gönderilirken bir diğer taraftan da yine, mahkeme fezlekesinin yani "Burada bir ihanet var, bu işin yargılanması gerekir. Dosya içeriğine baktığımızda da dokunulmazlığı olduğundan dolayı Meclis kaldırırsa yargılarım." kararının Meclise gönderildiğini öğrendik. Şunu demek istiyorum: Esasa ilişkin bir problem yok; MİT tırları bir ihanettir bu topraklarda, bu insanların geleceğine ilişkin, devletimizin varlığına ilişkin bir ihanettir; bunda bir beis yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ancak dokunulmazlık kararından dolayı, usuli bir işlem olduğundan dolayı bir askıya alma var tabiri caizse. Tekrar fezleke Karma Komisyona geldiğinde Meclis değerlendirir, bu talebi yerine getirir veya getirmez, bu Genel Kurulun ve Karma Komisyonun kararıdır. Ama az önce okunan -bir daha diyorum- mahkeme kararı başımızın tacıdır, adalete uyarız, hukuka uyarız; onun gereği yapılmıştır. Ancak -bir daha söylüyorum, altını çiziyorum- MİT tırları davası bu topraklara, bu ülkenin insanlarına aynı 15 Temmuz gibi ihanettir. Zaten dosyanın diğer failleri ceza almıştır. Dokunulmazlıkları olduğu için yargılanamayan vekiller de fezlekeye muhatap olur; usuli işlemin talebi mahkeme tarafından Genel Kurula gönderilmiştir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.