| Konu: | Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 28.01.2021 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 229 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.
Sayın milletvekilleri, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki problemlerin artışı, artan göç olgusu, otoriter liderlerin seçilmesi ve ticaret savaşları gibi olaylar yaşanıyor dünyamızda. Küreselleşmenin yerini gitgide, güçlü ve dünyayla barışık ulus devletler, kendine yeten devlet yapısı almaya başlıyor. Evet, salgın bize göstermiştir ki tarımda kendine yeten ülke olmak, imalat ve sanayide ve özellikle teknolojide sıçrama yapacak bir ülke olmak artık bugün geçerli.
Bu dönemde, Türkiye'nin ekonomi politikalarını belirlerken katma değerli alanları tanımlamak, rekabet gücünün unsurlarını yeniden düşünmek ve rekabet gücünü destekleyecek yenilikçi politikaları tekrar tanımlamak büyük önem arz etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki politikaları, bu politikalar doğrultusundaki strateji ve örgütlenmesi maalesef sadece hamaset. Sizin anlayışınızda yani iktidarın anlayışında, savunma sanayisine atfedilen kısmi değer dışında, dünyaya liderlik etmek, ülkenin fennî kapasitesini, özellikle eğitim alanını geliştirmek, sanayideki rekabet gücünü uçtan uca tedarik zincirine eklemlemek ve ilişkili hizmetler sektörüyle paydaşlık ilişkisi kurmak maalesef yok.
Evet, değerli milletvekilleri, katma değeri yüksek bir ürün yaratmak için fikir, araştırma, uygulama, ticaretleştirme ve pazarlama adımları bulunuyor. Bu adımları atacak olanların özgür olması gerekir. Kısaca diyorum ki "bizim oğlan" anlayışından vazgeçin. Ayırt etmeden memleket evlatlarının önünü açın. Eldeki beşerî sermaye heba olup gidiyor ve ayrılan bütçe çok yetersiz. AR-GE harcamalarının gayrisafi millî hasıla içindeki payını yüzde 3'e çıkarmadan başaramayız. Özellikle, uygulamaya geçen bu "ucube" dediğimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin getirdiği karmaşık yapı ve yeni bürokratik ağlarla, istenilen bir strateji geliştirilemez ve uygulanamaz. Nedendir açıklayalım.
İstediğiniz kadar yasal çerçeveyi çizin, maddeler getirin, kanunlar çıkarın ama Sanayi Bakanlığının üstünde olan Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu var; bu kurul, politikalarını her şeyin uzmanı olan Cumhurbaşkanının istekleri doğrultusunda belirlemek zorunda. Ayrıca bir de Dijital Dönüşüm Ofisi var. Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, Sanayi Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi, bunlar arasında planlama, tasarım, uygulama, denetim ve gözetim açısından yetki karmaşası, çatışma ve verimsizliğe son derece müsait bir yapı var. Cumhurbaşkanı istemezse bir şey yapılamaz; öncelik, ülke menfaati değil, Cumhurbaşkanının istekleri.
Sayın milletvekilleri, özellikle beşeri sermaye anlamında istihdam politikaları, eğitim politikaları ve sosyal politikalarla ilgili bir planınız var mı? Giderek hızlanan kentleşme ve bu olgunun getirdiği, sosyolojik dönüşümün getirdiği ihtiyaca yönelik yenilikçi bir politika tasavvurunuz var mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Özellikle dış ticaret açığı verilen sektörlere yönelik ciddi bir analiz yapıyor musunuz? Millî teknoloji hamlesi, maalesef niyet beyanından öteye gitmiyor. Savunma sanayisinde yaratılan alanın ticari sektörlere yansıması, son derece kısıtlı birkaç ürüne odaklanmış durumda.
Evet, bir yerli oto projemiz var. Bir kere bu fikir baştan ölü doğmuş bir proje değerli milletvekilleri. İç siyasette kullanılıyor, ortada bir şey yok. Bugün yandaş bir gazete manşet atmış, "millî oto, devlerin ayarlarını bozmuş" yani Volkswagen'in, Audi'nin ayarlarını bozmuş. Yapmayın Allah aşkına, yeter. Yerli otomobilin tasarımının İtalyanlara, birçok kritik bileşenin ise yabancı ülkelerden ithal edilecek olması, ciddi bir odak bozukluğuna işaret etmektedir.
Hepinizi saygılarımla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)