| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını korumanın başta üyelerinin görevi olduğuna, Misakımillî konusundaki duruşlarının çok net olduğuna, Millî Mücadele sırasında farklı kanaatlerin vatanın kurtarılması amacıyla CHP'de buluştuğuna, çok partili hayata geçişle birlikte ayrılmalar olduğuna, İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un sözlerindeki kastın Demokrat Parti ve merkez sağ anlayış olduğuna, Misakımillî'nin ülkenin yıllar önce büyük mücadelelerle çizilen haritası olduğuna, milletvekillerinin kişisel işleriyle alakalı Mecliste konuşma usullerinin olmadığına, Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu'yla ilgili konuda bilgisi olmadığından konuşmayacağına, kanun yapma yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerinin olduğuna, yeni Anayasa'ya göre Hükûmetin sadece bütçe kanunu teklifini Meclise gönderebileceğine, bunun dışındaki teklifleri milletvekillerinin verebileceğine, herhangi bir kurumun, yöneticinin, kanun teklifi verme yetkisi olmadığına, Türkiye Cumhuriyeti devletine |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 28.01.2021 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını korumak başta onun üyelerinin görevidir. Yani ben burada konuşma yapacağım zaman, şu an bütün medya, bütün basın bizi izliyor, görüyor. Dolayısıyla sesimizi ilgili çevreler ilgiyle yakından takip ediyorlar. Burada herhangi birisini ikna etmek gibi durumumuz söz konusu değil. Arkadaşlarımız çeşitli komisyon çalışmalarında, yasa çalışmalarında işlerini tamamladıkça Genel Kurul çalışmalarına katılmaktadırlar.
Şimdi, değerli arkadaşlar, zorlama yorumlara gerek yok. Yani efendim "Karşısında Pontus Rum vardı." İşte efendim "Karşısında Ermeni, Hınçak Cemiyetleri vardı, o zaman onlar mısınız?" gibi zorlama yorumlara gerek yok. Bakın, neyi kastediyor Numan Bey veya bizim Misakımillî konusundaki duruşumuz çok nettir.
Şimdi, CHP'nin içerisinde 1945'li yıllarda, belki de biraz öncesinde Demokrat Parti diye bir damar ayrılıyor. 1945 seçimlerini biliyorsunuz, açık oy, gizli tasnif olduğu için "Ce-Ha-Pe" tekrar kazanıyor; çok partili hayattaki kazandığı tek seçimdir. 1950'de normal seçimlere geçiliyor ve Demokrat Parti büyük bir çoğunlukla seçimi kazanıyor. Dolayısıyla CHP yeknesak bir yapı değil o zaman, içerisinde farklı fikirler var; bir noktada buluşuluyor, buluşulan nokta neresi? Vatanın kurtarılması ama içerisinde farklı kanaatler var ve 1950'de bu ayrılıyor. Dolayısıyla Numan Bey'in kastettiği o Demokrat Parti, o merkez sağ anlayıştır ve bugün onun devamları oldu; Demokrat Parti oldu, ondan sonra ANAP geldi, biz geldik vesaire. Dolayısıyla, kastettiği budur.
Misakımillî, bu ülkenin bundan yıllar önce büyük mücadelelerle çizilen haritasıdır. Bunun büyük bir kısmını başardık, bir kısmı Lozan'da maalesef istediğimiz şekilde neticelenmedi ama büyük bir oranıyla bu vatan toprakları kurtarılmış oldu; burada kimsenin en küçük bir tereddüdü, bir itirazı söz konusu değil. Keşke tamamını gerçekleştirebilseydik ama o günkü şartlar altında bu kadarını başarabildik. Dolayısıyla, köylüsüyle, çiftçisiyle, çarıklısıyla, okumuşuyla, mühendisiyle, öğrencisiyle topyekûn bir mücadeleyle bu vatan kurtulmuştur ve bizlere emanet edilmiştir.
Değerli arkadaşlar, milletvekillerinin bireysel, kişisel işleriyle alakalı burada bir konuşma usulümüz yok. Kenan Bey'in bahsettiğiniz meselesinin detayını bilmiyorum, ne olduğunu bilmiyorum, ilişkiyi bilmiyorum; dolayısıyla, bilmediğim bir konu üzerinden bir konuşma yapmam. Milletvekillerinin bireysel ilişkileriyle alakalı, özel hayatlarıyla alakalı da konuşmamayı tercih ediyorum. Dolayısıyla, kendisine sorarım nedir mesele. Ama bir kiracı-işveren ilişkisi; detayı nedir, eskisi var mı, evveliyatı var mı, nedir bilmiyoruz, bir ihtilaf var aralarında. Dolayısıyla, bir alacak verecek ilişkisinin Mecliste konuşulmasını da çok doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.
Değerli milletvekilleri, tabii ki kanun yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerinindir, üyelerinindir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bunların dışında, yeni Anayasa'mıza göre Hükûmet sadece bütçe kanununu gönderebilir, bunun dışındaki teklifleri milletvekilleri verir. 600 milletvekili vardır, bu 600 milletvekilinin herhangi birisi teklif verebilir. Bunun dışında herhangi bir kurumun, yöneticinin, idarecinin kanun teklifi verme yetkisi, önerisi yoktur. Ancak, Parlamento bilgi talep ederse kendisinden bilgi alınabilir ama nihai kararı verecek olan, onu yasalaştıracak olan, teklif hâline getirip komisyonlarda müzakere edecek olan milletvekilleridir; bunun dışında hiç kimsenin böyle bir hak ve yetkisi yoktur. Bunu özellikle de belirtmek isterim.
Şunu da söyleyeyim: "Çin böyle bir şey mi söylüyor? Başka bir devlet şunu mu söylüyor?" Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti devleti egemen bir devlettir, egemen bir devlet olarak davranır. Türkiye Cumhuriyeti devletine hiç kimsenin ne bir tehdidi söz konusu olabilir ne de bir kimse parmak sallayabilir. Buna biz ne kadar itiraz edersek, bu Parlamento içerisindeki diğer siyasi partiler de o derece itiraz ederler çünkü devletin sahibi bu milletin tamamıdır ve bu milletin temsilcileri olan siyasi partilerin tamamıdır; biz değiliz, biz sadece belli bir süre devleti yönetmek üzere vatandaştan yetki alan partiyiz; Cumhur İttifakı olarak bunu ifade ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Dolayısıyla, böyle bir durum olması söz konusu değil, olduğu zaman da hep beraber buna gereken tepkiyi birlikte veririz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.