GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hakkâri ilinde terörle mücadelede yaralanan ve daha sonra şehit olan askeri rahmetle andıklarına, Ziraat Bankası tarafından kredi verilmesiyle Turkcell'deki Türk ortaklığının korunabildiğine, Ekim 2020'de bu kredinin kapatıldığına, buradaki hâkim hissenin Türkiye Varlık Fonu'na geçtiğine, Ziraat Bankasının tarım kredisi kullanan 685 bin müşterisi olduğuna, banka tarafından 80 milyar TL kredi verildiğine, çiftçinin yanında bir politika izlendiğini ifade etmek istediğine, AK PARTİ Grubu olarak Kâzım Karabekir'i rahmetle andıklarına, Gazeteci Uğur Mumcu'nun 1993 yılı Ocak ayında karanlık bir saldırıda hayatını kaybettiğine, ne o dönemdeki hükûmetin ne de ondan sonraki hükûmetlerin bu cinayeti aydınlatamadıklarına, o dönemde kendilerinin iktidarda olmadığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:41
Tarih:26.01.2021

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Hakkâri'de, terörle mücadelede yaralanan ve daha sonra Rahmetirahman'a kavuşan şehidimizi biz de rahmetle, minnetle buradan anıyoruz. Milletimiz şehitlerimizi asla unutmayacaktır ve bu ülke, bu devlet ayakta duruyorsa şehitlerimizin, gazilerimizin verdiği mücadeleyle ayakta durmaktadır.

Burada bir kredi meselesi kamuoyunda epey zamandır tartışılıyor, çeşitli platformlarda da dile getiriliyor. Bununla alakalı açıklama yapılmış olmasına rağmen, bu konu çok kullanışlı bir konu olduğu için gündeme getiriliyor. Bu konunun aslı şudur: Burada, Turkcell grubunun Çukurova grubuna bir kredi veriliyor, bu kredinin verilmesinin sebebi de Turkcell'deki hisselerinden dolayı ve bu kredinin verilmesi suretiyle bu Turkcell'deki Türk ortaklığı korunabilmiş oluyor. Aksi takdirde, buradaki Türk varlığının kaybedilmesi gibi bir durum söz konusuydu. Ve Ekim 2020'de de bu kredi kapatılıyor. Bununla alakalı, nasıl verildiği, hangi şartlarda verildiğiyle alakalı üç ayda bir yapılan bağımsız denetim raporlarında bu detaylı bir şekilde gözükmektedir, arzu edenler orayı inceleyebilirler. Ve son olarak da, bildiğiniz üzere, buradaki hâkim hisse Türkiye Varlık Fonuna geçmiştir yani Türkiye Cumhuriyeti'ne geçmiştir. Bunun da bilinmesini arzu ederim. O gün Ziraat Bankasının yaptığı bu çalışmayla bugün yüzde 26'sı yani hâkim hisse Varlık Fonundadır.

Şimdi, burada, Ziraat Bankası çiftçilerimizi finanse etmektedir. Bakın, tarım kredisi kullanan 685 bin müşterisi vardır Ziraat Bankasının ve 80 milyar TL kredi vermiştir. Burada, takip oranları da çok düşük seviyededir. Bu, intikal etmiş olan takip oranları ise yüzde 1,5 seviyesindedir. Ziraat Bankası sürekli bir şekilde ya bunları ötelemiştir ya yapılandırmıştır ya icra takibi başlatmamıştır, çok düşük seviyede kalmışlardır. Burada çiftçinin yanında bir politika izlendiğini ifade etmek isterim.

Biz de AK PARTİ Grubu olarak Kâzım Karabekir'i burada rahmetle, minnetle anmak istiyoruz. Hakikaten Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli katkısı olan, kongrelerin toplanmasında önemli rolü olan, emrindeki orduyla o günkü mücadeleyi örgütleyen, o günkü mücadeleyi organize eden figürlerden bir tanesidir Kâzım Karabekir. Türkiye Cumhuriyeti, Kâzım Karabekir'e çok şey borçludur.

Şunu ifade etmek isterim: Tabii, Uğur Mumcu 1993 Ocak ayında karanlık bir cinayette, karanlık bir saldırıda hayatını kaybetti. Türkiye için büyük bir kayıp, çok üzücü bir kayıp, çok acı bir kayıp.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Dolayısıyla, bir değerini kaybetmiştir Türkiye. Olay 1993 tarihinin Ocak ayında vuku bulmuştur. O dönemde biz iktidarda yokuz, biz 3 Kasım 2002'de yani 2003'ün başında geliyoruz, takriben on yıl sonra. Bakın, on yıl boyunca pek çok cumhuriyet hükûmeti geliyor. O dönem Adalet Bakanı SHP'den diye biliyorum, İçişleri Bakanı Doğru Yol Partisinden İsmet Sezgin -o da rahmetli oldu- Başbakan rahmetli Demirel, yine Başbakan Yardımcısı rahmetli İnönü. Dolayısıyla, o dönemki hükûmetin olduğu bir dönemde maalesef bu karanlık tablo işleniyor ve ne o hükûmet failleri yakalayabiliyor, tam anlamıyla cinayeti aydınlatabiliyor ne de ondan sonraki hükûmetler bunu başarabiliyorlar. Biz on yıl sonra iktidara geliyoruz fakat yapılan konuşmalarda burada kullanılan dil bizi suçlayıcı şekilde.

Arkadaşlar, bizi suçlamayın. Bizden önceki on yıl boyunca bu hükûmetler bu olayı aydınlatamamışlar, on yıl geçmiş olayın üzerinden.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bizim, bu konuyla alakalı ne yapılması gerekiyorsa bunu da yapmaya çalıştığımızı ifade etmek isterim.

Burada Sayın Özel FETÖ konusuyla alakalı bazı eleştiriler yaptı. Bu öz eleştiriyi yapması gereken bir partidir Cumhuriyet Halk Partisi. Zira, bu FETÖ terör örgütünün üzerine gidiliyorken, bununla mücadele ediliyorken buna destek açıklaması yapan, gazetelerin önünde beyanatlar veren, bankasının önüne milletvekillerini gönderen; o gün televizyonların üzerine gidiliyorken, oradaki şirketlere müdahale ediliyorken buna engel olup destek açıklamaları yapan bir CHP vardır. Dolayısıyla, bunları yapan CHP'nin kalkıp da bu suçlayıcı dili kullanmamasını kendilerine tavsiye ederim. O gün devletin yanında, Hükûmetin yanında rol almış olsalardı bugün farklı konularda kendileri eleştirme hakkına sahip olurlardı. Bugün eleştirme hakları yoktur kendilerinin çünkü biz mücadele ediyorken karşımızdaydılar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)