| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizin en önemli sorunlarından birisi yüksek enflasyon. AK PARTİ iktidara geldiğinden bu yana yani on sekiz yıl boyunca "Yıllık enflasyonu önce tek haneli rakamlara düşüreceğiz, sonra da yüzde 5'lerin altına indireceğiz." diye vaatte bulundu ancak bu süreçte ülkemizde enflasyon hiçbir zaman yüzde 5'in altına düşmedi. Son üç yıla baktığımızda da Tüketici Fiyatları Endeksleri sırasıyla 2018'de 20,3; 2019 yılında yüzde 11,8; bu yıl yani 2020 yılının on bir ayında yüzde 14 olarak gerçekleşmiş. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere ABD, Japonya gibi ülkelere baktığımızda yıllık enflasyon oranları ya eksilerde ya da yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde. 28 Avrupa Birliği ülkesinde 2019 yılı enflasyon ortalaması yüzde 1,6. Yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde istikrardan ve gelir dağılımı adaletinden bahsedilemez. Yüksek enflasyon, başta Türk lirasını değersizleştirdiği gibi, faizlerin yükselmesine, halkın alım gücünün zayıflamasına neden olur.
Değerli milletvekilleri, son yıllarda, Türk halkı, Türkiye İstatistik Kurumunun başta enflasyon rakamları olmak üzere işsizlik ve istihdam rakamlarına inanmıyor. Yapılan bütün anketlerde TÜİK'e güven yerlerde sürünüyor çünkü halkımızın sadece yüzde 15'i TÜİK'in rakamlarına güveniyor. Sadece halkımız mı? On sekiz yıllık AK PARTİ iktidarında Ekonomi Bakanlığı yapmış, Hazine Müsteşarlığı yapmış, TÜİK Başkanlığı yapmış AK PARTİ'nin kadroları da diyorlar ki "TÜİK rakamlarına biz de inanmıyoruz çünkü bu rakamlarla oynanıyor." Ayrıca, sağduyu sahibi ekonomi yazarları da aynı kanaati halkımızla paylaşıyor. Bu durum ülkeyi yönetenler için bir utanç vesilesidir. Türkiye İstatistik Kurumu, özellikle Tüketici Fiyat Endeksi bünyesinde bulunan 450'nin üzerindeki emtianın dönem dönem ağırlıklarını değiştirerek hesap yapmaktadır. Bu yöntemle enflasyon rakamlarını aşağı çektiği bir gerçektir. Yani rakamlara takla attıran bir Türkiye İstatistik Kurumumuz var.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde 27 milyon çalışanımız var, 13 milyonu aşkın da emeklimiz var; bu da toplam 40 milyon insan eder. Bu 40 milyon kişinin ücretleri Yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi'ne yani yıllık enflasyona göre belirlenir. Buradan hareketle size birkaç örnek vermek istiyorum: TÜİK'in yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi'ni sadece yüzde 1 puan eksik göstermesi hâlinde 2 bin TL maaş alan emeklinin yıllık kaybı 240 TL, 3 bin TL maaş alan emeklinin yıllık kaybı 360 TL, 4 bin TL maaş alan emeklinin yıllık kaybı 480 TL; işçilerde ise asgari ücretlinin yıllık kaybı 280 TL, 3 bin lira alan işçinin yıllık kaybı 360 TL, 4 bin lira alan işçinin yıllık kaybı 480 TL; memurlara gelince ise 4 bin TL alan memurun yıllık kaybı 480 TL, 5 bin TL maaş alan memurun ise yıllık kaybı 600 TL olmaktadır. Bu tabloları uzatabiliriz ama özet olarak, 40 milyon kişinin yıllık ortalama kaybı 400 TL civarındadır. Bunun toplam değeri de 16 milyar Türk lirasıdır yani sadece 1 puan düşük göstermenin 40 milyon emekçiye, çalışana, emekliye maliyeti 16 milyar Türk lirasıdır. Şimdi, eğer bu 3 ya da 5 puan düşürülürse felaketi görürüz.
Buradan demem o ki, biliniz ki emeklinin, işçinin, memurun ahı sizi perişan eder. Bu oyunu oynamaktan vazgeçin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Emeklinin, işçinin, memurun hakkını verin diyorum, hepinize iyi akşamlar diliyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)