| Konu: | İstanbul Milletvekili Erkan Baş'ın 230 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 231 sıra sayılı 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerindeki son görüşmelerde şahsı adına yaptığı konuşmasında AK PARTİ'ye sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 18.12.2020 |
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; Sayın Erkan Baş, bence, şu Mecliste beni en iyi tanıyan arkadaşlarımızdan biridir; biz Meclisin arka taraflarında beraber pek çok konuşma yaptık, madencilerle alakalı bir araya geldik; o yüzden benim hayata yaklaşımımı gayet iyi bilen kişilerden biridir diye düşünüyorum.
Fakat şunu belirtmek isterim: İsmi "İşçi Partisi" olunca işçilerle alakalı mevzular sadece onlara ait bir mevzu hâline gelmiyor. Şimdi, burada "Kaç tane işçi ailesi çocuğu var ve kaç tane arkadaşımız işçi olarak çalışarak buraya gelmiş, elimizi bir kaldıralım." desek... Mesela, Ramazan Can, kendisi kalorifercilik yapmıştır, hukuk fakültesinden mezun olmuştur ve bugün partimizin en kıymetli milletvekillerinden biridir. Böyle bir sürü arkadaşımız var. Soralım: Kaç arkadaşımız özel okulda okumuştur? Ben hayatımda hiç özel okulda okumadım, devlet parasız yatılı okulunda okuyarak buralara geldim. Bütün arkadaşlarımıza soralım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP sıralarından gürültüler)
Şimdi, bir saniye, bir saniye... Masallardan bahsediyorsunuz. Ben masal anlatmayı önemsiyorum çünkü bize... Ben ilk defa burada masal anlatıyorum, neden anlatıyorum? Grubumuz bir şeyle itham ediliyor, ben konuşmaların bir devamlılığı olduğuna inanıyorum; bizi itham ediyorsunuz, ben size kurşun askerin gerçek hikâyesini anlatıyorum. Örnek verdiğiniz masalın bizimle en ufak alakası yok, başka masallar söyleyiniz. Belki beraber olduğunuz arkadaşlara da Pinokyo olmayı örnek verirsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Gelelim şu yasaklar meselesine: Yasaklar meselesi ne zaman... Bakın ben konuşmamda hiç başörtüsünden bahsetmedim, hiç ağzıma almadım. Ama ne zaman ki yasaklarla alakalı bir şey konuşuluyor, anlaşılmadığını fark ediyorum. Bakın Sayın Erkan Baş, bu ülkede sadece işçi olduğu için seçilemeyen bir insan yoktur, sadece başı açık olduğu için seçilemeyen bir kadın yoktur. Türkiye'de kategorik olarak yasak gören tek kitle başörtülü kadınlardır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu lütfen kabul edin artık. Ne zaman ben bu yasaklardan bahsetsem bir daha teyit etmek zorunda mıyım?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Lütfen bir saniye, bir dakika Sayın Başkan...
BAŞKAN - Lütfen...
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Ne zaman bu yasaklardan bahsetsek bir virdi anlatmam gerekiyor: "Evet, efendim Türkiye'de başı açıklar seçilebilir; evet, daha evvel böyle bir kadın bizim Başbakanımız vardı, İçişleri Bakanımız vardı." Ya bunları niçin teyit etmek zorunda kalıyoruz? Türkiye'de bu yasağı yaşayanlar; kategorik adı, kimliği, ismi, yüzü olmaksızın bu yasağı yaşayanlar sadece ve sadece başörtülü kadınlardır ve bu özgürlük de AK PARTİ döneminde Sayın Cumhurbaşkanımızla gelmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu çok nettir, bunu bir defa daha ifade ediyorum.
O yüzden, ha masalsa isterseniz her konuşmamızda da bir masal anlatabiliriz, masalları küçümsemeyi de ben biraz hayatı okuyamamak olarak görüyorum, teşekkür ederim, yeter ki doğru masalları anlatalım.
Sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)